Anılan maddenin birinci fıkrasında; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir." denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
ile ayıp hükümlerinden, yine verilen servis hizmetinin ayıplı olması sebebi ile ayıplı hizmet hükümlerinden müvekkiline karşı sorumlu olduğunun açık olduğunu, davalı tarafa ayıplı malın ücretsiz olarak onarımı hususunda müvekkilince yapılan talebin ve ardında aracın geri alınması ve müvekkilinin ödediği paranın faizi ile iadesi talebinin sonuçsuz kalması neticesinde davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyanla müvekkili tarafından ödenen 82.724,35 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, bu talebi kabul edilmez ise bu kez davaya konu aracın motor değişiminin ve mevcut sorunun giderilmesi için gerekli tüm tamiratın davalı tarafça ücretsiz olarak yapılmasını, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Oysa davacı taşınmazdaki ayıbı 2017 yılı Mart ayında öğrendiğini, davalı şirket ile şifahi görüşmeler yaptığını ve sonuç alamayınca dava açmak zorunda kaldığını beyan etmiş olup davanın da 05.04.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava konusu taşınmazdaki ayıbı öğrenince makul sürede dava açtığı ve dava açmakla ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının taşınmazdaki ayıbı öğrenmesi üzerine makul süre içinde dava açtığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilerek, Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi ..." olarak adlandırılan hesaplama yöntemine göre hesaplama yaptırılıp, taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına ... Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Davacı tarafça yapılan ürünlerin teslimde ayıplı olduğu, davalı tarafın tanık beyanları ve savunmasında açıkça anlaşılmakta olup, davalı tanığı ...'ın beyanında da belirtildiği üzere ayıplı haliyle ürünlerin davalı tarafça kabulünün yapıldığı dosya kapsamından sabittir. Davalı tarafça teslimde açık ayıplı olduğu belirtilen ürünler kabul edilmiş olup, müşterisi tarafından ayıplı ürünlerin geri dönmesi halinde fiyatın davacıya yansıtılacağı hususunda davacıyla anlaşıldığı iddia olunmuştur. Davalı tarafça ayıplı olduğu bildirilen ürünler kabul edilmiş olduğundan, bu hususta tekrar ayıp iddiasında bulunulamaz. Davalı ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin müşteriden dönmesi halinde bunun davacıya yansıtılacağı hususunda davacıyla anlaştığını beyan ettiğine göre bu husustaki ispat yükü de davalı üzerinedir....
Eldeki davada, gerek sözleşme gerekse teslim tarihi itibari ile 4077 sayılı Kanunun yürürlükte olduğunun anlaşılmasına göre Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde 4077 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
KABUL VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre mahkememiz önündeki uyuşmazlığın özünün taraflar arasındaki 29/04/2019 tarihli sözleşme gereğince alınan fidanların ayıplı olduğundan bahisle davalı satıcı tarafından ve yine taraflar arasında düzenlenen 07/08/2019 tarhli sözleşme ile önceki sözleşme kapsamında teslim edilen fidanlar yerine bedelsiz şekilde verilen fidanlarında ayıplı olduğundan bahisle zarara ilişkin alacağın ve fidanların ayıplı olmasından kaynaklı uğranılan manevi zararın tazmini talebine ilişkin olduğu, Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre ayıplı çıkan fidan ve bitkiler yerine daha sonradan davaya konu davalı tarafından davacıya teslim edilen fidan ve bitkilerin teslim anında ayıplı olup olmadığının tespitinin yapılamaması nedeni ile davacı alacağının bulunmadığının belirlenmiş olmasına ve davacı tarafından her ne kadar davalı ile yapılan 29/04/2019 tarihli sözleşme gereği alınan fidan ve bitkilerin ayıplı oduğuna dair Milas 1 asliye Huk. Mah. 2019/......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2020/145 Esas - 2022/521 Karar DAVA KONUSU : Alacak KARAR : NEVŞEHİR 2....
Şti'nden satın alınan taş kırma makinesinde açık ayıp niteliğinden olmayan ve sekiz günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen kullanımla ortaya çıkan makinenin üretim hesabından kaynaklı kayışlarının yanması şeklinde bir ayıp ortaya çıktığını, üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle makinenin çalışmadığını, makinenin teslim alınmasının ardından müvekkili şirket görevlileri tarafından gerekli incelemeler yapıldığını ancak herhangi bir ayıp tespit edilemediğini, makine son derece dikkatli ve özenli kullanılmasına ve gerekli bakımlarının yapılmasına rağmen 2017 yılı Ağustos ayının sonlarına doğru kayışlarında problem ortaya çıktığını, bu kadar kısa süre içerisinde makinenin kullanılamaz duruma gelmesinin kullanımdan kaynaklı olmasının mümkün olmayacağını, üretimden kaynaklı olan ayıbın makinenin kullanılmasından sonra tespit edildiğini, daha sonra her iki davalıya ayıbın ihbarı için Ankara .... Noterliği tarafından ihtar çekildiğini, ancak davalı ... Ltd....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut uyuşmazlığın TKHK 'a eklenen 73/a maddesinde belirtilen zorunlu arabuluculuk faaliyeti dışında tutulan dava türlerinden olmayıp, eksik iş ve ayıplı işlerden kaynaklı bedel indiriminden kaynaklı olmasına bağlı olarak dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiğin, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kanuna ve uygulamaya aykırı olduğunu, davanın gayrimenkulün aynından kaynaklı bir alacak davası olduğunu, taraflar arasında Beyoğlu 21. Noterliği'nin 05/01/2016 tarih, 239 yevmiye numaralı "Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi" imzalandığını, davalı tarafın sözleşmede üzerine düşen edimleri tam ve süresinde eksiksiz olarak yerine getirilmesi adına İstanbul Anadolu 6....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut uyuşmazlığın TKHK 'a eklenen 73/a maddesinde belirtilen zorunlu arabuluculuk faaliyeti dışında tutulan dava türlerinden olmayıp, eksik iş ve ayıplı işlerden kaynaklı bedel indiriminden kaynaklı olmasına bağlı olarak dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiğin, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kanuna ve uygulamaya aykırı olduğunu, davanın gayrimenkulün aynından kaynaklı bir alacak davası olduğunu, taraflar arasında Beyoğlu 21. Noterliği'nin 17/11/2015 tarih, 14510 yevmiye numaralı "Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi" imzalandığını, davalı tarafın sözleşmede üzerine düşen edimleri tam ve süresinde eksiksiz olarak yerine getirilmesi adına İstanbul Anadolu 6....