WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 195 ada 12 parsel numaralı 297 m2 yüzölçümlü taşınmaz, arsa niteliğinde Ağustos 1989 tarih 27 nolu tapu kaydı nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın Mart 1984 tarih 31 numaralı tapu kapsamında, kesinleşen 2/B madde sahası olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

    Köyü 195 ada 8 parsel numaralı 467 m2 yüzölçümlü taşınmaz, arsa niteliğinde Temmuz 2006 tarih 7 nolu tapu kaydı nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın Mart 1984 tarih 31 numaralı tapu kapsamında, kesinleşen 2/B madde sahası olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

      Dosya kapsamından, takip konusu borcun tamamının ödenmediği anlaşıldığına göre; 61.500,00 TL yönünden artık menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı yolundaki bozma gerekçemiz yerinde değildir. Diğer yandan; davalı takip talebinde alacağın sebebini taşınmaz devrinden kaynaklanan hak ve alacak olarak olarak göstermiştir. Mahkemece alacağın sebebi olarak kabul edilen İcra Müdürlüğünün 1992/1462 sayılı dosyası, .....'ya gönderildiğinden dosyaya kazandırılamamıştır. Davalının dosyaya delil olarak sunduğu 17/06/1993 tarihli vergi dairesi makbuzu ve ....'nün 18/12/1993 tarihli haciz yazısı, davalının davacıya ait taşınmaz hissesini satın aldığının delili olarak kabul edilemez. Bu konuda davacı tarafından tanık dinlenilmesine de muvafakat edilmemiştir. Davalı, taşınmaz hissesinin satın alındığına dair yazılı bir delil ya da yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek bir belge de ibraz edememiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA CİNS TASHİHİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, dava konusu 101 parsel sayılı taşınmazın mera ve tarla vasfı ile köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini dayanak tapu kaydınında tarla vasfında olup, mera ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek mera vasfının tarla olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, Tapu Sicil Müdürlüğü, meraların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu niteliğinin dava yolu ile değiştirilemeyeceğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Davalı Hazine, davanın cins tashihi olarak açıldığını ancak mahiyeti itibariyle isteğin iptal ve tescile yönelik olduğunu 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          Davanın açılmamış sayılmasına hükmedilebilmesi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin yasal müracaat süresinin başlayabilmesi için kararın kesinleştiğinden tarafların haberdar olması zorunludur. Somut olayda tashihi karar talebinin reddine ilişkin karar davacıya tebliğ edilmediği ve bu nedenle davacı, kararın kesinleştiğinden haberdar olmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesinin yasal koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkemece tashihi karar talebinin reddine ilişkin karar davacıya tebliğ edilerek sonucunun beklenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz ve davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            ölü Hüsnü Erimez adına kayıtlı olduğunu beyan ettiğini, mahkemenin iş bu davayı isim tashihi davası olarak kabul ettiği ve sonuçlandırdığı zaman 6382 ada, 12 parselle ilgili mülkiyet konusunda netliğin ortadan kalkacağını, bunun da telafisinin güç hukuki ve maddi zararlara neden olabileceğini, davanın Hüsnü Erimez mirasçılarına ihbar edilmesi gerektiğini, sorunun isim tashihi davasıyla çözülmesinin mümkün olmadığını, davanın esastan reddedilmesini talep ettiğini, davanın esasına girilecekse, dava sonuna kadar geçerli olmak üzere davaya konu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Ecrimisil istemi yönünden ise davacı tarafın temyizi üzerine Dairece bozma konusu yapılmayıp, buna ilişkin karar tashihi istemi de reddedilmiştir. Bu talebe ilişkin mahkemesince bir direnme kararı da bulunmadığından, direnme kararı yerindedir. Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına karşı önceki kararda derinilmiş, direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir. Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/10- 784 E. 2008/768 K. sayılı kararı). Bu itibarla eldeki davada olduğu gibi diploma gibi resmi kayıtlar esas alınarak doğum tarihinin düzeltilmesi halinde bu davanın klasik yaş tashihi değil kayıt tashihi ile ilgili olduğu kabul edilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek yüzölçümü hanesi açık bırakılmak suretiyle 107 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına, 107 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile elbirliği ile mülkiyet halinde ve payları oranında davacı ... ile davalılar ... adına tespit edilmiştir. Davacı ......

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, dayanak Mart 1963 tarih 63 sayılı tapu kaydının geldisi olan Temmuz 1289 tarihli tapu kaydının 1 dönüm olan miktarının, hasımsız açılan mesaha tashihi davasında 50.100 m2’ye çıkartılmasının davanın tarafı olmayan Hazine ve Orman Yönetimini bağlamayacağı, zaten keşfen sınırları belirlenen tapu kaydının kapsamında kalan 17896 m2 yüzölçümlü 85 sayılı parselin davacı adına tespit gördüğü, öncesinde orman olan çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/06/2011 gününde oybirliği...

                  UYAP Entegrasyonu