WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektedir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanun’da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

    Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

        Y.. ile müvekkilinin....Noterliğinin 30.04.2010 tarih ve 5536 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşme ile ....Mah. 8411 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için sözleşme imzalandığını, arsanın değerinin 703.368,00 TL olarak ....Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2012/9 satış dosyasında tespit edildiğini ve davalıların buna itiraz etmediklerini, satış günü belirlendiğini, davalı hissedarların kötüniyetli olarak kooperatifi zarara sokmak ve belirtilen sözleşmelerin yüklediği edimleri yerine getirmeyerek diğer hissedarlarla birleşip satışı durdurduklarını ve yapılan masrafların boşa gittiğini, 8411 ada 1 parseli .... ve H.. A..'ya 27.02.2013 tarihinde, 4799 parsel, 8412 ada 7 parsel ve 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazları da M.. A..'...

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır....

            Davada dayanılan 18.10.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu 2805 sayılı parselde yapılacak inşaatın A bloktaki 6. kat, denize bakan dairedir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 2805 sayılı parselin imar sonucu 986 ada 1 parsele gittiği, bu parselin ifraz edilerek 986 ada 3 ve 4 parselleri oluşturduğu, 986 ada 3 parselin tam hisse olarak davalı ... adına arsa niteliği ile kayıtlı olduğu; 4 parsel üzerinde ise inşaat yapıldığı, kat irtifakının kurulduğu, bu parselde davalının payı olmadığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki üzerine inşaat yapılan ve kat irtifakı tesis edilen 4 parselde davalının davacıya mülkiyeti nakledilecek bir payı yoktur. Başka bir anlatımla, satış vaadi sözleşmesine konu “A bloktaki 6. kat denize bakan daire” mülkiyetinin davacıya geçirilmesi olanaksızdır. 18.10.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesinin aynen ifası mümkün olmadığından davacı bu sözleşmeye dayanarak mülkiyet aktarımı isteyemez....

              deki taşınmaz konusunda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına aracılık yapacağı ve yine müvekkiline ait dairenin satışı ile satış bedelinden, üstlendikleri dava dışı üçüncü kişinin borcunun ödenerek, 25.000,00 TL komisyon bedelinin de mahsup edilmesi konusunda anlaştıklarını, davalıya düzenleme tarihi boş 132.000,00 TL senet verdiğini, ancak sözleşme konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanamadığını, davalının edimini yerine getirmemesine rağmen, söz konusu senedi tahrif ederek .... 7. icra Müdürlüğü'nün 2012/20208 sayılı dosyasında icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, müvekillerinin anılan senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin durdurulmasına, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin noter önünde re'sen düzenlenmesi gerektiği, resmi şekil şartının sözleşmenin geçerlilik koşulu olduğu, davacı ile davalı ... arasında adi yazılı şekilde sözleşme yapıldığı, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin davalıyı tapunun devri konusunda yükümlülük altına soktuğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle ... bakımından davanın reddinin gerektiği, davalı ... yönünden tapu iptali tescil bakımından hüküm ifade etmeyen sözleşmeden dolayı bu kişinin halefi konumundaki diğer davalılardan da aynı şekilde talepte bulunma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu