Şti'nin davalı bankadan kullandığı kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere davalı banka yararına daha önce ipotekler tesis edildiğini müvekkilinin ipotek kayıtlarıyla taşınmazları devralmış olup davalı bankanın iki ayrı takip dosyasıyla dava dışı şirket ve ... aleyhine başlattığı takip nedeniyle müvekkili ve davalı bankanın sözlü anlaşmaya varmaları sonucu müvekkilince 15.291 TL tutarındaki banka alacağı ödenmesine rağmen davalının ipotek kayıtlarının kaldırılması yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bilakis başka kredi borçlarının da bulunduğunu bildirdiğini belirterek müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki ipotek kayıtlarının fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipotek kayıtlarının sadece dava dışı şirketin müvekkili bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı için olmayıp bunun yanı sıra dava dışı ...'...
Blok ,zemin kat 1. bağımsız bölümdeki mesken nitelikli taşınmaz olduğunu, davalı banka tarafından müvekkiline bilgi vermeksizin aile konutu olan taşınmazın süresiz olarak ipotek edildiğini, oysa ki müvekkilinin iradesinin, ... Plastik Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret A.Ş.(... Plastik Teknolojileri Sanayi Ve Ticaret A.Ş.) 'nin bir adet kredi borcuna karşılık olarak süre ile sınırlı olmak kaydıyla ipotek verilmesi yönünde olduğunu, mevzu bahis olan süresiz ipotek durumu sebebiyle müvekkillinin mağduriyet yaşamak istemediğini, davalı ... (......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalılardan bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
Noterliği tarafından düzenlendiği ve tercüman kullanılmadığı, tarafların dosyaya sundukları boşanma protokolünün tercüman eşliğinde düzenlendiği ve ... tarihli bu protokolde davaya konu taşınmaz üzerinde ... Bankasının ipoteğinin bulunduğu hususunun ... tarafından bilindiğinin ve taşınmazın ipotekli olarak devrolunacağının, ipotek borcunun ... tarafından ödeneceğinin açıkça yazılı olduğu, tarafların bu protokol hükümlerince boşanmalarına karar verildiği tespit edilmiştir. Tarafların boşanmalarına ilişkin karar ... tarihinde kesinleşmiştir. Toplanan delilerden, davacının işlem tarihinde ipotek tesisinde rızası ve bilgisinin bulunmadığının ispat edilemediği anlaşılmakla birlikte, TMK 194. Maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....
, gayrimenkule ihtiyati haciz yoluyla haciz tesis edildiğini öğrendiğini, davalı Emay firmasının tüketicilerle yapmış olduğu toplantılarda, tüketicilere takyidatlı da olsa ellerindeki gayrimenkulü kaybetmemeleri için tapu almaları gerektiğinin, şirketin finansal krize girdiğini, konkordato ilan sürecinde olduğunu, daha sonra kendilerinin borçlarını ödeyerek takyidatları kaldıracaklarını ifade ettiklerini, bir kısım tüketicilere, gayrimenkulü ipotekli ve hacizli olarak devir etmeye başladıklarını, ve devam ettiklerini, devir almayı reddeden tüketiciler Tapu üzerindeki hacizlerin her gün arttığını görünce ve davalı şirketin ilerleyen zamanlarda taşınmaz üzerindeki tüm ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılacağını yönelik beyanları ile, evini tamamen kaybetmemek için davaya konu taşınmazın tapu devir harçlarını kendisi yatırmak suretiyle 05.09.2018 tarihinde konkordato komiserinin izniyle devraldığını, ancak davalı şirket bugüne değin taşınmaz üzerindeki ipotek hakkını kaldırmadığını, taşınmaz...
Sırada İşbankası lehine 2.000.000TL ipotek bulunduğu, sonraki sırada Denizbank lehine 2. Derecede ipotek bulunduğunu, 1. Derece ipotek lehtarı İş bankasının taşınmaza kendi bünyesinde haricen ekspertiz yaptırdığı ve taşınmazın değerinin 1.400.000TL olarak belirlenmiş olduğu, bu kapsamda İşBankası ile ve Denizbank ile anlaşmaya varıldığını taşınmazın değeri üzerinden öncelikle 1. Derece ve 1. Sıra ipotek lehtarı İşbankasına ödeme yapılmak, yine bu taşınmazda 2. Derece 2. derece olan Denizbank'a da taşınmazın ekspertiz değeri üzerinden 1. Derece ipotek alacaklısının alacağı çıktıktan sonra bakiye 200.000TL ödeme suretiyle taşınmaz üzerindeki İşbank ve Denizbank ipoteklerinin kaldırılması konusunda anlaşılmış olduğunu, anlaşma kapsamında gerekli ödemelerin yapıldığı ve ipoteklerin kaldırıldığını, ancak 2....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''....dava konusu taşınmazın tapu kaydının alınmasında haciz alacaklısı davacının haczinden önce 8 adet haciz alacaklısı ve iki adet ipotek alacaklısının olduğu görülmüştür. İhale ikinci sıradaki ipotek dosyası olan Çubuk İcra Dairesinin 2019/1274 Esas sayılı dosyasından satışa çıkarılmıştır. Esas icra dairesinin satış talimat yazılarında dosya borcunun 610.061,79 TL olarak belirtildiği, diğer ipotek alacaklısının 9.793,00 TL altında satışa muvafakatinin bulunmadığı bildirilmiştir ve bu ipotek kayıtlarının haricinde davacı haciz alacaklısının önünde sekiz adet haciz kaydı mevcut olup taşınmaz 620.000,00 TL'ye ihale edildiğine göre, satış bedelinden harç ve vergi kesintileri de düşünüldüğünde ihale bedelinin rüçhanlı alacakları bile karşılamaya yetmediği açık olup, davacının sıra cetvelinin kesinleşmesini beklemeden ihale bedelinin yatırılması yönünde müdürlük işlemi usul ve yasaya uygun olduğu..."...
anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin ilk olarak kambiyo takiplerini ikame etmiş olması ve yaklaşık 5 sene sonra ipotek takibini ikame etmiş olması hususlarını nazara aldığında yapılması gereken işlemin ipotek takibine yapılan ödemenin her iki kambiyo takibinin toplamından düşülmek suretiyle hesap edilmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarınında bu yönde olduğunu, ayrıca ifade etmek gerekir ki davacı tarafın ipoteğin verildiği tarihten sonraki bir zaman diliminde ipotek bedelini aşan düzeyde kambiyo senedi imzaladığı ve temlik eden bankaya teslim etmiş olup davacı tarafın müvekkiline olan borcunun ipotek bedelini aşan düzeyde olduğunu net bir şekilde kabul ettiğini, yine mahkemece usul ve hukuka aykırı bir şekilde infazen kapatılmasına sebebiyet verilen icra dosyaları kapsamındaki ilam vekalet ve icra vekalet ücretlerinin de görmezden gelindiğini ve ciddi bir mağduriyete neden olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...
Tarafından konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılarak; haciz ve ipotekler olmaksızın (haciz ve ipotekler geçersiz sayılarak) ilk satış sözleşmesinin yapıldığı 2013 tarihinden sonraki takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, davacıya ait tüm taşınır ve taşınmazlar üzerindeki hacizlerin fekkine karar verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde takip dosyasından konulan davacı adına kayıtlı tüm taşınır ve taşınmaz malların değerlerinin tespitiyle alacak tutarını aşan taşkın haciz niteliğindeki hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, İstanbul 26.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/705 esas nolu dosyasında İstanbul 25.İcra Müdürlüğü 2018/35915 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak İmzaya itirazın kabulü ve takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, iptal kararında ,kararın kesinleşmesi beklenmeden hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi imkanı varken, durma kararının infazı için kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğinden, mahkemece...