WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 10/11/2011 Tarih ve 2011/621 E. 2011/922 K.sayılı kararında ilk derece mahkemesince doğrudan doğruya iflas davasında alacaklının öncelikle alacağını ispat etmesi gerektiğine karar vermiştir. Davacı taraf dava dışı ... A.Ş'den alacaklı olduklarını, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması ile bu borçtan davalılarında da sorumlu olduğunun görüleceğini iddia etmiştir. Bilindiği üzere iflas davaları İİK.nun 158 ve 176.maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabidir. Tüzel Kişilik Perdesinin aralanmasına ilişkin alacak davalar ise genel hükümlere tabi olup yazılı yargılama usulü geçerlidir. Her iki davanın da yargılama usulleri farklıdır. Davacı, davalıların şirketin İİK.nun 177.maddesine dayanarak iflasını istemekte, alacağının kaynağı olarak da Tüzel Kişilik Perdesinin aralanmasını istemektedir. Dolayısıyla öncelikle Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması sorunu çözüme kavuşturulmalı, davalı şirketin dava dışı borçlularla organik bağının saptanmış olması gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava; tüzel kişilik perdesinin aralanması istemi ile açılan alacak davasıdır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, inceleme görevi Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu kararı ile tetkiksiz olarak yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kural olarak borç ilişkinin dışında bir başka gerçek ya da tüzel kişiye karşı borç ilişkisinden doğan alacak hakkı ileri sürülemez. Ticaret şirketlerinde ise sınırlı sorumluluk ilkesi ayrı ve bağımsız malvarlığı oluşumunu yaratmaktadır. Tüzel kişi ile ortakları arasında malvarlığı ile sorumluluk ayrılmaktadır. Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları veya kardeş şirketleri sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. Teorinin amacı, hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesidir....

      Şti vekili davacının iddia ettiği gibi banka borçlusu şirket ortaklarının müvekkil işirketin tüzel kişiliğinin arkasına saklandıkları ve hakkı kötüye kullandıklarına dair yeterli delil bulunmadığını, davacı tarafın tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talebinin koşulları oluşmadığını, davanın kötüniyetli açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir kararında açıklandığı üzere; tüzel kişilik perdesinin aralanması, 6102 sayılı TTK’nın 125. maddesi gereğince tüzel kişiliği ve kendisini oluşturan kişilerin malvarlığından bağımsız bir malvarlığı olan ticaret şirketlerinin borçlarından sorumlu olmayan tüzel kişiliği oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin, borç ve sorumluluktan kurtulabilmek amacıyla tüzel kişiliğin bir araç olarak kullanıldığı hâllerde, şirketin borç ve sorumluluklarından sorumlu olmasını ifade eder (Kararın tamamı için bkz. Yargıtay HGK, 01/07/2020 tarih, 2019/11-808 K. 2020/504 K.). Perdenin aralanması teorisi başlı başına bir dava türü olmayıp, bir davada uygulanması, uyuşmazlığın çözümünü öngören bir ilkedir. Bu haliyle şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması talebi mutlak ya da nispi ticari dava değildir....

          GEREKÇE: Talep, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ile uğranılan zararın ortaklardan tahsili amacıyla açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı tarafça, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/205 Esas sayılı dava dosyasında, ... ve ...'e karşı kendisini dolandırma saiki ile hareket eden ... ve ...'in bu eylemlerini tüzel kişi olan ... firmasının arkasına sığınarak yapmaları sebebiyle sorumluluklarına gidilebilmesi için tüzel kişilik perdesinin aralanmasına ve uğradığı zararların davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Bu dava 02/04/2021 tarihinde, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/697 Esas sayılı dava dosyasında görülen ve davacı ... tarafından davalılar ... Ltd. Şti., ... Ltd....

            San Ve Tic A.Ş ile davalı şirket arasındaki organik bağ nedeniyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkememizce, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak, 2020/505 esas sayılı dosyanın kesinleşip kesinleşmediği hakkında bilgi sorulmuş olup, anılı mahkemece verilen cevabı yazıda dosyanın İstinaf incelemesinde olduğu ve henüz kesinleşmediği şeklinde yanıt verildiği görülmüştür. Bu kapsamda, dosyaya eklenen evraklar ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların henüz incelenmemiş olması karşısında ihtiyati haciz talebinin kabulünü gerektirir yaklaşık ispata yönelik kanaat mahkememizde henüz oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

              Bu gibi durumda tüzel kişilik perdesi aralanmalı ve perdenin ardında yer alanlar gerektiğinde sorumlu tutulmalıdır [Sağlam, İ: Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanmasına Genel Bir BakışTüzel Kişilik Perdesinin Aralanması I....

              Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. Şirketler arasında ortakların akraba olması tek başına organik bağ veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir veya şirketlerin aynı faaliyeti yürütüyor olması organik bağ için yeterli değildir (Baycık, G.: İşverenin Tespitinde Birlikte İstihdam ve Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Kurumları, İş Uyuşmazlıklarında Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Değerlendirme Toplantısı (Seminer Bolu/Abant – 06 Nisan 2019), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Ankara 2019, s. 20)....

                Zira tüzel kişilik perdesinin aralanması, tüzel kişilerin borçlarından dolayı başkalarının sorumlu tutulamayacağı ilkesinin, özellikle şirketlerin sadece sermayeleri ile sorumlu olacakları ve tüzel kişilerin borçlarından dolayı ortakların sorumlu tutulamayacağı kuralının önemli bir istisnasını teşkil etmektedir (Çamoğlu, Ersin: Ticaret Ortaklıkları Bağlamında Perdenin Kaldırılması Kuramı ve Yargıtay Uygulaması, BATİDER, C. 32, S. 2, 2016, s. 12). Anlaşılacağı üzere tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi her somut olayın özelliği gözetilerek değerlendirilmeli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı gözetilerek tüzel kişiliğin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kullanılıp kullanılmadığı, tüzel kişiliği düzenleyen normların dışına çıkılıp çıkılmadığı incelenmelidir. Somut olayımız açısından; dava dışı ...ve ......

                  UYAP Entegrasyonu