Asliye Hukuk Mahkemesine ait olacağı, araştırma yapılmaksızın abonelik sözleşmesi bulunduğundan bahisle tüketici mahkemesinin görevli olacağının kabulünün hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....
Somut 2010/7325-16062 uyuşmazlıkta ,davacı, tarımsal sulama aboneliğinden doğan alacağının tahsilini talep ettiğinden,davalının gelir getirici faaliyetinde kullandığı tarımsal abonelik sözleşmesi 4077 sayılı kanunda belirtilen abonelik sözleşmesi içinde yer almamaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Somut uyuşmazlıkta davalı tarımsal sulama abonesi olduğundan 4077.sayılı yasada tanımlanan tüketici olmadığından uyuşmazlığın genel mahkemede ve genel hükümler uyarınca görülmesi gerekir....
Somut uyuşmazlıkta ,davacı, tarımsal sulama aboneliğinden ... alacağının tahsilini talep ettiğinden,davalının gelir getirici faaliyetinde kullandığı tarımsal abonelik sözleşmesi 4077 sayılı kanunda belirtilen abonelik sözleşmesi içinde yer almamaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Somut uyuşmazlıkta davalı tarımsal sulama abonesi olduğundan 4077.sayılı yasada tanımlanan tüketici olmadığından uyuşmazlığın genel mahkemede ve genel hükümler uyarınca görülmesi gerekir....
davacı tüketici ile davalı ...Ş. arasındaki abonelik sözleşmesi gereğince gönderilen faturada bulunan argo ve müstehcen ifadeler bulunması nedeniyle uğranılan manevi zararların tazminine yönelik olup, diğer davalı ...... ile olan ilişkide bu sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından ve bu ilişkiye tabi bulunduğundan uyuşmazlığın bu yönleriyle dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....
arasında mesken abonelik sözleşmesi bulunduğu; davalının aboneliğe konu meskende kaçak elektrik tüketiminden kaynaklanan borcunun takibe konu olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde borcun dayanağının elektrik kullanımı, abonmanlık sözleşmesi olarak gösterildiğini, ancak müvekkilinin davalı ile sözleşme imzalamadığını, davacı tarafça sunulan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davalı tüketicinin.... nolu elektrik abonmanı olduğu kabul edilerek; davalı borçlunun Kocaeli 6.İcra Müdürlüğünün 2012/2214 Esas sayılı takip dosyasındaki 2.933,13 TL asıl alacağı itirazının iptaline, takibin bu alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20 karşılığı 586,62 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Abonelik iptal edilmediği ve abonenin abonelik kaydı devam ettiği sürece, abonelik sözleşmesi hükümleri uyarınca abone olan kişi ile elektriği fiilen kullanan kişi, ödenmeyen tüketim bedellerinden müştereken ve müteselsilen sorumludur....
Anılan madde hükmüne göre, abonelik tesisinin, başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuka aykırı olup, abonelik tesisi talep edilen tesisatın bulunduğu taşınmazın davacıya ait olduğu, mahkemece kolluk vasıtası ile yapılan araştırmaya göre 2015 ile 2017 yılları arasında aboneliğin tesis edildiği adreste Aydın Güzel'in ikamet ettiği, tespit tarihi itibari ile dava dışı İrem Sultan'ın kiracı olarak ikamet ettiği gözetildiğinde, davacının fiili kullancı olduğu hususunun davalı DEPSAŞ tarafından ispat edilemediği, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir....
(alıcı) ile davalı (satıcı) arasındaki “elektrik enerjisi” satımına ilişkin abonelik sözleşmesi nedeniyle, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Abonelik sözleşmesinin bulunması nedeniyle, davanın kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmış olması da bu sonucu değiştirmez. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olup, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacılar, davalı DEDAŞ ile elektrik aboneliği sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı davaya cevabında, davacıların taşınmazının site içerisinde bulunuyor olup, sitenin trafosundan istifade etmeleri gerektiğini, aksi kabulün herkese ayrı tesis oluşturma sonucunu doğruacağını, ferdi abonelik tesisinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı abonelik sözleşmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.10.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....