GEREKÇE : Dava, sözleşmenin uyarlanması talebine ilişkindir. Davacı tarafından, taraflar arasında 24/12/2015 sözleşme tarihli ......
Kanunun 138. maddesinde yazılı şartların oluştuğunu ve müvekkil ile davalı arasındaki sözleşmenin de işlem temelinin çöktüğünü, herhangi bir müdahale olmadan sözleşmenin yürütülmesinin imkansızlaştığını, sözleşmenin aynı şartlarla ifasının müvekkilden istenmesinin dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede aleyhine değiştiğini, bu nedenle kanunun ön gördüğü sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını hakimden isteme zarureti doğduğunu bu konuda yöntem ve takdir hakkının hakime ait olduğunu, ancak sözleşmenin başlangıcında var olan ve ortadan kalkmış olan dengenin yeniden sağlanması bakımından mahkemece müvekkillin yükümlüğünün azaltılması yada diğer tarafın hakkaniyete uygun ilave bir yükümlülüğe icbar edilmesi hususunu sayın mahkemenin takdirlerine sunduklarını, sözleşmenin ifası için süre başladığını, 2. partinin bir bölümünün teslim edildiğini, ancak ilgili Belediye'ye itirazı kayıt gönderildiğini, bahsedilen durum nedeniyle gecikmeler söz konusu olduğundan davalı tarafın müvekkile...
ve sözleşmenin ifa edileceği Eylül başında da 6.62 TL‘ye yükseldiğini, öyle ki Haziran ayında 38,00-TL civarında olan maliyetin Eylül ayında 60 TL ‘yi geçtiğini, nitekim Eylül ayında ......
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının toplam 105.888,59 TL borçlu olduğunun tespitine, ödemelerin aylık 1.357,54 TL (56 ay) olarak yapılmasına, kredinin kullanımı sırasında alınan 4.242,94 TL'nin davalıdan tahsiline, hesap işletim masrafına ilişkin talebin görevsizlik nedeniyle usülden, sigorta masrafına ilişkin talebin ise esastan reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, yabancı para birimi üzerinden kullanılan konut kredisi nedeniyle, sözleşmeye müdahale edilerek koşullara göre sözleşmenin uyarlanması ile kredinin kullanımı ve taksit ödemelerinin devamı sırasında değişik adlar altında alınan masrafların iadesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece, hesap işletim masrafı yönünden görevsizlik kararı verilmiştir....
Noterliğinin 28/03/2012 tarih ve 2446 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, inşaatın teslim süresinin geçmesine karşın ilerlemenin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, müdahalenin men’i, tapuya konulan şerhin kaldırılması, uğranılan maddi zararın tazminini talep etmiş, davacılar vekili, 04/06/2018 havale tarihli dilekçesi ile davanın ıslahı ile taleplerinin davalı taraf lehine aşırı yararlanma hali söz konusu olduğu için Borçlar Kanunu 28. maddesine göre edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesi suretiyle sözleşmenin uyarlanması ve gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin olduğunu beyan etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; inşaatın uzamasında müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, fesih talebinin hukuka uygun olmadığını, davacıların uğradığı bir maddi zararın bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı taktirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmiyeceği incelenir.Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek MK.Md.2/2 hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir nisbetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak M.K.’nun 1, 2 ve 4 ncü maddelerinden yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur....
Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı taktirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmiyeceği incelenir.Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek MK.Md.2/2 hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir nisbetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak M.K.’nun 1, 2 ve 4 ncü maddelerinden yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur....
Dava, kentsel dönüşüm sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı sözleşmenin uyarlanması ve tazminat talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 18.10.2022 Tarihli ve 2022/65 Esas, 2022/114 Karar Sayılı Kararı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un tüketici mahkemelerine ilişkin 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki düzenlemede, tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde açılabileceğinin belirtildiği, tüketicinin yerleşim yerinin Esenler/İstanbul olduğu, cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulmadığı, tapu iptal ve tescil istemi olmayan davalarda davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğundan bahisle kesin yetki kuralının işletilmesinin mümkün olmadığı, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
K A R A R Davacı, davalı ... şirketinin inşaa etmekte olduğu binalardan 135 ada B/04 nolu taşınmazı, aralarında düzenlenen 3.6.1998 tarihli sözleşme ile satın aldığını,ayıplı teslimden dolayı Tüketici Mahkemesi’nde açtığı davanın sözleşmenin 10. maddesi gereğince tahkim yoluyla çüzümlenmesi gerekçesiyle reddine karar verildiğini,... oğlu ... ...’ı hakem olarak tayin ettiğini ileri sürerek,davalıya tebliği ile davalının da kendi hakemini tayin ile 3. hakemin mahkemece tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı,... ...’i hakem olarak tayin ettiğini bildirmiştir. Mahkemece,sözleşmenin 10. maddesindeki koşullar gerçekleşmeden talepte bulunulduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....