"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 4....
Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin beşinci fıkrasında "Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir" denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer....
sözleşme olduğunu, ödeme gücü kalmadığından davacı tarafından sözleşmenin 18.02.2020 tarihinde feshedildiğini, TKHK m. 5 hükmünce sözleşmenin 10- b ve c maddelerinin haksız şart oluşturduğunu belirtmiş ve sözleşmenin haksız şart oluşturan bu maddelerinin iptali ile davacının uğradığı zararın giderilerek davalıda kalan organizasyon ücretinin ve altı ay sonra iade edileceği beyan edilen aylık ödemelerin sözleşmenin feshinden itibaren başlayacak faiziyle iadesine karar verilmesi talep edilmiştir....
Davalı, davacı bankanın kredi kartını kullandığını,bilgisi dışında internetten başkasına ait bir telefona 200 TL.lik kontör yüklendiğini,bu bedeli bankaya ödediğini belirterek 200 TL.nin kendisine iadesi için ... ...müracaat etmiş,hakem heyetinin kararı ile 200 TL.nin tüketici davalıya iadesine karar verilmiş,davacı hakem heyeti kararının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.Mahkemece,dava konusu uyumazlığa konu alacak miktarının 200 TL olduğu ve davacının ...başvurmayarak doğrudan Tüketici Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı,bu durumda 4077 sayılı Yasanın 22/5 maddesi hükmüne göre dava açabilme şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,dava itirazın iptali olmayıp,tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptaline ilişkindir.Bu nedenle işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi Usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkemece, taraflar arasında 21/12/2014 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslara ilişkin yönetmeliğin 6. Maddesine göre satıcı veya sağlayıcı sözleşmeyi tüketicinin imzalamayı ve sözleşme tarihi ile "sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve 7 gün içinde satıştan vazgeçme hakkının olduğu konusunda bilgilendirildim" ibaresini tüketicinin el yazısı ile yazması gerektiği, böyle bir ibarenin yazılı olmadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İcra Dairesinin 2016/31996 esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, takip tarihi itibari ile 7.495,09 TL asıl alacak, 35,47 TL işlemiş faiz, 1,77 TL işlemiş faizin %5 BSMV'si ve KKDF'si olmak üzere toplam 7.532,34 TL üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 7.495,09 TL nin tamamı ödeninceye kadar %24,24 faiz ve bu faiz üzerinden %5 BSMV ve %5 KKDF talep edebileceğine, Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacak olarak hesaplanan 7.495,09 TL nin %20 oranında icra inkar tazminatını davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı tarafından müvekkili kurumu aleyhine Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1594 esas sayılı dosyası ile 100,00 TL bedelli alacak davası açıldığı, ancak davacının alacak miktarının belirli olmasına rağmen belirsiz alacak davası açtığı, aynı zamanda dava devam ederken de davasını ıslah yapmadığından, mahkeme tarafından 100,00 TL bedel üzerinden karar verildiği, bu sebeple davacının ilama dayanan alacağının 100,00 TL ile sınırlı olduğu, mahkeme kararı ile de bu durumun sabit olduğu, mahkeme kararında davacının davasını ıslah etmediğinden alacak miktarı olarak 100,00 TL belirtildiği, ancak müvekkili kurum aleyhine açılan ilamsız takipte mahkeme kararında belirtilmeyen alacak miktarının talep edildiğinden ve alacağın ilama dayalı olduğu iddia edildiği halde takibin ilamsız açıldığından takibe itiraz edildiği, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 17.05.2023 Tarihli ve 2022/1084 Esas, 2023/543 Karar Sayılı Kararı Taşınmazın aynına ilişkin davalarda kesin yetki kuralı gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu, davanın geçersiz olarak akdedilen devremülk satış sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin şekle uygun olmaması nedeniyle tarafların verdiklerini sebepsiz zenginleşme ilkesine göre iade etmekle yükümlü oldukları, ayrıca bu sırada sözleşmeye bağlı olarak oluşan tüm hakların da taraflara iadesine karar verilmesi gerektiği, nitekim iş bu davada da davacı adına tapuda pay devri yapılmış olmakla sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi durumunda ödenen bedellerin tüketici tarafından satıcıya iadesine karar verileceği gibi tüketicinin de tapuyu iade etme yükümlülüğünün doğacağı, davacının tapu iptali ve tescil talebi bulunmasa dahi bu hususta da karar verilmesi gerektiği, tapu kayıtlarına göre taşınmazın Mudurnu ilçesinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir...
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, taşınmazın müşterek mülkiyet pay devrini içeren Devremülk sözleşmesi olup, bu sözleşmenin kullanma süresi ile ayni hak sağlaması davacıya Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun da tanımlanan tüketici tanımı dışına çıkarmaz. Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, Devremülk sözleşmesi de tatil amaçlı taşınmaz mallardan olduğundan sözleşmenin varlığı, geçerliliği ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin fesine ilişkin olup, sözleşmenin fesi ile birlikte sözleşmenin tasfiyesi nedeniyle her iki tarafın da elinde bulunanı iade yükümlülüğü bulunmakta ise de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'unun 73. maddesinin beşinci fıkrası gereğince tüketicinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olarak belirtilmiş ise de, istikrar kazanmış Yargıtay 13. Hukuk dairesi ile 20....
-TL tutarında, miktar olarak makul sayılmayıp sözleşmeyle bağlı kalınan süreye göre "uygun" bir ücret olduğu da kabul edilmeyen organizasyon ücreti altında ödenen bedelin tamamının iade edilmeyeceğine ilişkin sözleşmenin 8.maddesinin; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilmiş olması ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizlik oluşturması nedeniyle haksız şart olduğunun kabulüyle, davacının ödemiş olduğu 13.416,00.-TL'ye hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı yan görülmediğinden aksi yöndeki davalı savunması ve istinaf istemleri yerinde görülmemiştir. Ancak; taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesinde sözleşmenin iptali konusunda açık hüküm bulunmaktadır. Sözleşmenin iptali hususu yargılamayı gerektirmeyip sözleşme açıkça hüküm bulunduğundan harç ve yargılama giderlerinin hükmedilen alacak miktarı üzerinden takdir edilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 13....