İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, ürünler teslim alındıktan 2 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açıldığını, davalı tarafın ürünlerin ayıplı olmadığına ilişkin olarak dosyaya delil sunamadığını, davacının seçimlik haklarını kullanmakta haklı olduğunu gerekçe göstererek açılan davayı kabul etmiş ve ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar vermiştir. 6502 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ''Dava, davacı tüketicinin evi için aldığı ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemelerine ilişkindir. Davacı tüketicinin aldığı ürünlerin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Montajdan hemen sonra gerek mobilya kapaklarındaki renkte ton farkı, gerekse montaj esnasındaki ayıpların mahallinde yapılan keşif esnasında bilirkişi tarafından tespit edildiği tanzim edilen rapor ile sabittir. Davacının seçimlik hakkından olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, terditli olarak ise ayıp oranında indirim talep ettiği görülmekle, mevcut ayıplar sebebi ile sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca, davacının davalıdan dava konusu toplam 11.628,88 TM tutarlı iplik ürünlerini sipariş ettiği ve bu ürünlerin davalı tarafça üretilerek davacıya teslim edildiği, ancak davacı tarafın ipliklerin makinede örülmesi aşamasında ayıplı olduğunu anladıklarından bahisle davalıya iade etmek istediği, davalı tarafın ise ayıp iddiasını kabul etmeyerek ürünleri iade almaktan kaçındığı hususu tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, davacı tarafın yasal ihbar sürelerin uyup uymadığı ve sonuç itibariyle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin haklı olup olmadığı hususları olarak saptanmıştır. Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir....
Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili, yargılama aşamasında ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek alınan bilirkişi raporunun teknik araç gereç ile tespite dayalı olmadığını, itirazlarını karşılamadığını belirterek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ayıp iddiasına dayalı aracın misli ile değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde bedel iadesi ve aracın serviste kaldığı sürelere ilişkin olarak tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 8. maddesi: (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir....
Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi heyeti raporu ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcıdan isteyebileceği anlaşılmıştır. Aracın davacının elindeyken 1.600,00.-TL zarara uğradığı gözetilerek davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının talebinin onarım hakkı olarak kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı aracın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece davacının şeçimlik haklarından hangisini istediği konusunda davasını hasretmesi sağlanmadan ve infazda tereddüt oluşturacak mahiyette terditli şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, usul ve yasaya aykırı olmakla bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, yetkili servis hizmetinin ayıplı ifa edilmesinden kaynaklı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde bedel iadesi, olmadığı taktirde değer kaybı istemlidir....
İlgili Hukuk 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4 üncü maddesi: Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....