Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan üç bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istenmiştir. İddia şekline göre ; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan bu tür uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir....
Dava konusu uyuşmazlıkta tarihsiz adi yazılı konut satış sözleşmesi ile satılan konut nitelikli bağımsız bölüm olduğuna satıcı yüklenicinin ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında Tüketici konumundaki davacı konut amaçlı taşınmaz mal sattığına göre bir ayrım yapılmaksızın yine de davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.1.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
ile ortağı arasındaki hukuk davalarıdır. Somut olayda davacı, davalı kooperatifin ortağı olmadığından, taraflar arasındaki ihtilafa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanması ve bu nedenle de davanın ticari dava sayılması mümkün değildir. Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacıya temlik edilmesi de, bu sonucu değiştirmez. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun kapsamına alınmıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilerinin dava dışı yükleniciden 4.4.1995 tarihinde harici satım sözleşmesi ile satın aldıkları işyerinin, yüklenicinin davalı arsa sahibine karşı açtığı tapu iptal ve tescil davasının inşaatı süresinde tamamlayamamış olması nedeniyle reddedildiğini, hükmün 10.10.2001 tarihinde kesinleşmesi üzerine yükleniciye karşı 85.000,00 TL rayiç değerin tahsili talebiyle alacak davası açılmış ise de kabul kararını Yargıtay 13....
Dosya kapsamından; davalının, davacı yükleniciden oturmak amacıyla sözkonusu daireyi satın aldığı, tapusunun da alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/07/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından; davacıların, davalı (TOKİ) yükleniciden oturmak amacıyla sözkonusu daireleri satın aldığı, henüz tapusunun alınmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/07/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan dubleks mesken vasfındaki 4 numaralı bağımsız bölümü yükleniciden 11.7.1999 tarihli sözleşme ile satın aldıklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istenmiştir. Birleştirilen dava da ise ; davacı ... dava konusu bağımsız bölümü tapudan satın aldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir İddia şekline göre ; davacıların konut olan çekişmeli bağımsız bölümün oturulmak amacıyla satın alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23....
Hükmü davalı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü itilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir....
Somut olayda, davalı arsa sahibi ile davada taraf olmayan müteahhit Hüseyin Zengin arasında düzenlenen, Bursa 5.Noterliğinin 25.08.1995 tarih, 36257 Y.Nolu düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkül satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi ile kendisine düşen bağımsız bölümle ilgili olarak, davacı ile davalı aralarında 17.12.2004 tarihli harici bir sözleşme yapmışlardır. Davalı arsa sahibi olup, yüklenici konumunda olmadığı, yüklenicininde davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü davacı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....