tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine kredi kartı alacağı için icra takibi yaptığını, davacının kimlik bilgileri çalınarak üzerine başka resim yapıştırılmak suretiyle adına sahte şirketler, iş yerleri, telefon abonelikleri, çek karneleri gibi hukuki işlemler yapıldığını, bu nedenlerle davacı hakkında açılan ceza davalarından beraat ettiğini, dava konusu sözleşme ve kredi kartı talebi bankacılık işlemlerinden hiçbir işlemde davacıya ait bir imza bulunmadığını, kredi sözleşmesini imzalamadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; davacı banka ile davalı arasındaki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklı kredi kartı borcunun taksite bölünmesinden sonra ödenmeyen kısım için İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2017/28397 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır. 6502 sayılı Kanun'un 22/2 maddesinde “kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması halinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz.“ hükmünün bulunduğu görülmektedir. Davacı banka tarafından gerçekleştirilen borç yapılandırma işlemi kapsamında davalının kredi kartı borcunun taksitli bir tüketici kredisine dönüştürmek suretiyle kredi kartı borcunu kapatıldığı anlaşılmıştır....
Kart hamilinin "tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1- 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2- 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a)5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Bu durumda, yapılandırılan kredi kartı borcunun tüketici kredisi olması ve usulüne uygun muacceliyet ihtarnamesi gönderilmediğinden, işbu davada bankanın sadece takip tarihi itibariyle muaccel olan kredi taksitlerini talep edebileceğine ilişkin mahkeme kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Kredi kartı borcunun YAPILANDIRILDIĞI; böylece 6502 sayılı Kanun'un 22/2. maddesi uyarınca tüketici kredisine dönüştüğü anlaşıldığından, takibe konu kredi kartı borcu yönünden 6502 sayılı Kanun'un 28. maddesi ve tüketici kredisine ilişkin yasal hükümler dikkate alınarak borç hesabı yapılmış ve bu hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2018/474E. 2019/2558K.sayılı 15/04/2019 tarihli kararında;.."...
KARAR Davacı, Akbanka olan kredi kartı borcunu ödemediği için hakkında icra takibi yapıldığını ve maaşına haciz konulduğunu, daha sonra icra dosyasındaki alacağın davalı Girişim Varlık Yönetimi A.Ş'ye temlik edildiğini ileri sürerek, 3.083.82 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 10/A maddesinde, kredi kartına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir. Öte yandan 5464 sayılı yasa uyarınca kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davalarda, genel mahkemeler görevli ise de, tüketici tarafından açılan davalarda görevli mahkeme 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında, kredi kartı üyelik sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır....
Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1- 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (Kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2- 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Kart hamilinin "tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Kart hamilinin "tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19.04.2018 tarih ve 2017/760-2018/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin temlik alan davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı bankanın davacının kredi kartı borcu olduğunu ileri sürerek icra takibi yaptığını, davacının davalı banka ile kredi kartı sözleşmesi yapmadığı gibi kredi kartı da almadığını, davacının bir dönem kiracısı olan .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Uyuşmazlık konusu, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart hamilince banka ... borcunun ödendiğine ve borçlu olmadığının tespitine ilişkin davalı bankaya karşı açılan menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında kredi sözleşmesi yoktur....