"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 8.8.2006 tarihinde 99 yıllığına devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 5950 euro sözleşme bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, uzun süre sonra fesih hakkının kullanılmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Somut olayda; davacının gerçek kişi ve davalıların ticari firma olarak aralarında 3 ayrı devremülk satışı için sözleşme imzaladıkları, satış sözleşmelerinin içeriği incelendiğinde devre mülk tatil satışı sözleşmesi niteliğinde olduğu, 3 adet devremülk satışının mutlak olarak davacıyı tüketici konumundan çıkarmayacağı, davacının devre mülkleri çocuklarının ihtiyacı amacıyla satın aldığını belirttiği, bu beyana göre devremülkleri kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla aldığının değerlendirildiği, bu hale nazaran davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olarak, davalıların ise satıcı - sağlayıcı olarak değerlendirilmesi gerektiği, emsal Yargıtay ve istinaf mahkemeleri kararlarının da aynı yönde olduğu, (Adana BAM 5. Hukuk Dairesinin 2018/2258- 2020/1063 esas ve karar sayılı, Sakarya BAM 7....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,... İlçesi,... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......
HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2019 NUMARASI : 2018/672 ESAS - 2019/305 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Afyonkarahisar Asliye 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Turz. İşlt. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Turizm İşletmeleri A.Ş. ile ... ... Tatil Köyünde H 25/26 no.lu suit ünitede her yılın 26. ve 27.haftalarında kullanılmak üzere 01.08.1997 tarihinden 31.12.2027 tarihine kadar geçerli olmak üzere tatil sertifikası sözleşmesi imzaladıklarını, tesisin mülkiyetinin tapuda 26.12.2003 tarihinde .... Finansal Kiralama A.Ş.’ye devredildiğini, bu şirketin de kendi hissesini Finansal Kiralama Sözleşmesi ile davalı .... San. ve Tic.A.Ş.’ye devrettiğini,davalı ... Turizm ve Otelcilik A.Ş.nin ise tesisin işletme hakkını ... Otelcilik A.Ş.’den devraldığını,2004 yılında davalı ......
taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu resmi şekil şartına uyulmadığı belirtilen sözleşmeyi davalı şirket yetkililerinin hazırladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin içeriğinin şekli hazır ve tüm herkes için ortak oluşturulmuş bir sözleşmeden ibaret olduğunu, sözleşme içerisindeki devre mülk-devre tatil ayrımını, şekil şartını ve 15 güne dair yasal düzenlemeleri bil(e)meyen bilmesi de beklenemeyecek davacı tarafından sadece davalı şirkete olan güvene dayalı olarak imzalandığını ve detaylı inceleme yapma gereği duymadığını, davalı şirketin asıl amacının devre mülk satışı yapıyor olarak gösterip aslında -çıkarı doğrultusunda- devre tatil satış vaadi sözleşmesi yapmak olduğunu, yapılan bu işlemin davalının hukuku yanıltmaya yönelik tek taraflı hukuka aykırı işlem olduğunu, kaldı ki müvekkili sonuçlarını biliyor olsaydı kendi lehine sonuç doğuracak şekilde sözleşmeyi tapuda ya da noterde gerçekleştireceğini, resmi şekil şartının tapu ya da noterde yapılması olduğunu bilse idi kendi aleyhine...
Sayılı dosyanın dördüncü celsesinde (yemin için açılan celse) davalı şirketin yönetici ve temsilcisi Süleyman Tunç'un "Bu metni okudum ancak yemini eda etmeyeceğim çünkü devre mülkün bedelini davacı taraf ödemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 19.6.2010 tarihinde 10 adet devre mülke ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, 1/36 hissenin devredildiğini ancak devre mülke ilişkin bir şerh bulunmadığını ileri sürerek, ödediği 67.000 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı kanunun 3. Maddesine göre tatil amaçlı satışların yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak her alıcının tüketici olarak kabulü mümkün değildir....
KARAR Davacı, davalı ... ile 27.11.1998 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince 31.12.2026 tarihine kadar ...Tatil Köyünde, her yılın 31. ve 32. haftalarında ... no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduklarını, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı...’ne ve daha sonra da ....’ne devredildiğini, daha önce açmış oldukları davada tatil hakkının varlığı konusunda muarazanın giderilmesine ve 2005,2006 ve 2007 yılları tatil bedeline karar verildiğini, davalıların devre tatil sistemini değiştirip herşey dahil sistemine geçerek, sözleşmede düzenlenmeyen fahiş ödentiler talep ettiğini, mutfaktan yararlanma şartlarının kaldırıldığını ve otelden yeme içme şartının dayatıldığını, ve bunun için de günlük 25 euro ödeme talep edildiğini, bu şartlarda devre tatil hakkından yararlanmanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları tatil haklarının bu şartlarda kullandırılmadığını ileri sürerek, fazla...