Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu sebeple zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti fesihten önce istemesi mümkün değildir. Dosya içeriğinde yer alan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamındaki davacının imzası bulunan yıllık izin belgeleri dikkate alınmayarak terditli hesaplama yapıldığı, Mahkemece yıllık izin belgeleri dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya göre yıllık izin alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece imzalı yıllık izin belgelerinin yıllık izin ücreti hesabında dikkate alınmaması hatalıdır....
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğini beyan etmiş, davalı ..., diğer davalı ... Madencilik ile aralarında yapılan hizmet alım sözleşmesinin feshi nedeniyle davacının iş sözleşmesinin de sona erdirildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme gerekçesinde, davacının iş sözleşmesinin dava dışı başka bir işyerinde çalışmayı kabul etmemesi nedeniyle sona erdirildiği kabul edilmesine rağmen davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı ile davacı ve davalı beyanlarına göre; davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı bir neden olmaksızın feshedildiği anlaşılmakla Mahkemece, ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı işveren ise davacının devamsızlık yapması üzerine işe davet edildiğini ancak davacının işe başlamaması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına göre davacının iş sözleşmesinin istirahat raporu alınması sebebi ile eylemli olarak işveren tarafından feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı işçinin işyerinde garson olarak çalıştığı, ayrıca sunduğu sağlık raporuna göre 12.01.2011 tarihinde iki gün istirahat raporu aldığı anlaşılmaktadır. Davacı almış olduğu sağlık raporunu vermek için işyerine gittiğinde, işveren tarafından işyerine kabul edilmediğini ve o gün çalışmadığı takdirde rapordan sonra da çalıştırılmayacağının söylenerek iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise feshin haklı sebebe dayandığını savunmuştur....
Davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin iddiası ve iddiayı doğrulayan davacı tanıklarının beyanı, itiraz edilmeyen istifa dilekçesi ibraname içeriği ile çelişmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hakimin davayı aydınlatma görevini düzenleyen 31. maddesinde yer alan hükmü gereğince davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten öncesinde ve sonrasında psikolojik rahatsızlığı nedeniyle tedavi görüp görmediği, görmüş ise tedavi gördüğü sağlık kurumu ya da kuruluşlarından tedavisine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa raporları getirilip, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihi de kapsayan zaman dilimi içerisinde işten kendi isteği ile ayrıldığına yönelik iradesini etkileyecek şekilde psikolojik rahatsızlığının bulunup bulunmadığının araştırma ve eğitim hastanelerinin sağlık kurulundan ya da üniversitelerin tıp fakültesi hastanelerinin akademik tıp konseylerinden rapor alınması ve bundan sonra tüm delillerin yeniden bir değelendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuca...
Mahkemece, davalı tanık beyanları ile de dolaylı olarak kabul edildiği üzere önce iş sözleşmesinin fesh edildiği, sonra davacı tarafla ikale sözleşmesinin imzalandığı ve davacı tanık beyanına nazaranda kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmeyeceği korkusuyla davacının bu belgeyi imzaladığı, bu durumda ikalenin geçersiz olduğu, iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İş sözleşmesinin ikale ile sona erip ermediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan iş güvencesi hükümleri işçiyi işverenin feshine karşı koruma amacını taşımaktadır. Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir nedenle sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir....
Mahkemece; ikale sözleşmesinde davacıya sadece hizmet ilişkisinin sona ermesinden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı işçiye ikale sözleşmesi yapmasını cazip kılacak makul bir yarar sağlayacak herhangi bir ilave ödemenin yapılmasının kararlaştırılmadığı, işçinin işçilik haklarının ödenmesinin bu sözleşmenin imzalanması şartına bağlanıldığı, karşılıklı anlaşma yolu ile fesih konusunda davacının gerçek iradesinin bulunmadığı, davalı işverenliğin iş güvencesi hükümlerini bertaraf etmek için bu yönde uygulama yaptığı, bu haliyle iş sözleşmesinin karşılıklı feshini içeren ikale sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
sözleşmesinin, sonradan vazgeçilen ikale icabı dilekçesinin istifa dilekçesi olarak değerlendirilerek, bir sonraki dönemde ... sözleşmesinin yenilenmemesi suretiyle işveren tarafından haksız sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; davalıya ait işyerinde dokuma ustası olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyan etmiş, davalı taraf, davacının verilen görevleri yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiğinin kabulüyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir....
Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve fesih sebebi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Dava dilekçesinde davacı vekili birlik yöneticisinin hukuka aykırı davranışları ve onur kırıcı sözler sarf etmesi nedeniyle davacının işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, davacının iş sözleşmesini feshettiği düşünülse bile tazminatlara hak kazandığını belirtmiştir. Davalı taraf davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, davacı tarafın ihtarnamesinde iş sözleşmesinin şirketçe feshedildiğini belirtirken, dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğinin belirtildiği ileri sürülmüştür....
Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve fesih sebebi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Dava dilekçesinde davacı vekili birlik yöneticisinin hukuka aykırı davranışları ve onur kırıcı sözler sarf etmesi nedeniyle davacının işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, davacının iş sözleşmesini feshettiği düşünülse bile tazminatlara hak kazandığını belirtmiştir. Davalı taraf davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, davacı tarafın ihtarnamesinde iş sözleşmesinin şirketçe feshedildiğini belirtirken, dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğinin belirtildiği ileri sürülmüştür....