Şti tarafından alınıp alınmadığı hususunda bilgi, belge ve evrak istediğini, ancak bu aşamanın daha sonraki bir safha olduğunu ve öncelikle iptalini istemiş olduğu sözleşmenin imzalanmasının şart olduğunu, bu sözleşmenin ön sözleşme olduğu ve bu iş olmadığı takdirde sözleşmenin geçersiz oludğnu ve herhangi bir bir talepte bulunmayacağı telkinlerinde bulunarak ana firmanın bu sözleşmenin imzalanmış halini görmeden görüşme yapmayacağını ve masaya oturmayacağını söyleyerek müvekkilini hile ile hataya sürükleyerek ikna ettiğini, müvekkili firmanın davalı ile bu sözleşmenin imzalanmasından sonra ise ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süreler temeldeki hukuki ilişkiye göre belirlendiği, bu itibarla davaya karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, menfi tespit davasını karakterize eden temel ilişkinin ileri sürülmesi belirli bir süreye bağlamışsa menfi tespit davasının ikame edilmesi de o süreyle sınırlı olduğunu, harcın tamamlanmasının gerektiğini, takip talebi kendisine tebliğ edilen davacı borçlu, faiz türüne ve oranına itiraz etmediğini, davacının sonradan menfi tespit davası açarak itirazda bulunması imkanının bulunmadığını, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile takipte, takipten önce uygulanan ve takip sonrası için uygulanması istenen %57 faiz oranına borçlu itiraz etmediğini, bu durumda takip öncesi için %57 faiz oranı üzerinden talep edilen işlemiş faiz miktarı kesinleşmiş bulunduğundan mahkemenin bu yöndeki uygulamasında isabetsizlik bulunmadığını, açıklanan nedenlerden...
Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından "itirazın iptali" davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, "takibe itiraz" sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....
Taraflar arasındaki asıl tapu iptali, tescil, alacak ve birleşen tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı ile birleşen davada davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Noterliğinin ... tarih ve .... yevmiye nolu gönderilen ihtarname ile sözleşmenin imzalanmasından itibaren 21 gün geçmesine rağmen borcun ifa edilmediği ve zararların ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı tarafından iki sözleşme arasında oluşan yaklaşık maliyet farkından kısmi olarak .... TL talep edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda sözleşmenin feshi halinde istenebilecek zarar menfi zarar olup davacının talebinin de menfi zarar kapsamında olduğu anlaşılmatadır. Burada öncelikli olarak irdelenmesi gereken konu sözleşmenin feshinde tarafların kusur durumudur. Yine yukarıda belirtildiği şekilde sözleşmenin feshinde tazminat talep edebilmek için karşı tarafın kusuruna dayanarak sözleşmenin fesih edilmiş veya karşı taraf kusurlu olarak sözleşmeyi feshetmiş olması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Dava dosyasının HSK'nın 08/07/2021 tarihli kararı ile faaliyete geçen karar doğrultusunda devir ile mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Dosyanın Mahkememize devrinden önce davanın kabulüne yönelik Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin ..... Esas sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin .... Esas, .... Karar sayılı kararı ile; "Mahkemece davalılar arasında aktedilen bayilik sözleşmesi celbedilerek davalı .....Ltd. Şti. ile diğer davalı ....Elektronik A.Ş. arasındaki sözleşmenin bayilik sözleşmesi mi yoksa acentelik sözleşmesi mi olduğunun tespiti ile, sözleşmenin bayilik sözleşmesi olduğunun tespiti halinde davacı ile yapılan sözleşmenin tarafı olmayan davalı ..... ... A.Ş 'nin iyiniyetli üçüncü kişi olduğu savunmasında bulunabileceği, sözleşmenin acentelik sözleşmesi olduğunun tespiti halinde ise sözleşme davacı ile davalı .......
nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, menfi tespit, istirdat ve ifaya ekli cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshine, menfi tespit, istirdat ve cezai şart istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı iş sahibinin sözleşmenin feshine ilişkin talebi mahkemece kabul edilerek sözleşmenin feshine karar verilmiştir....
Davacıların murisi ...’nun mirasçıları tarafından Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davalı banka tarafından yapılan icra takibinden dolayı borçlu bulunulmaması nedeniyle menfi tespit davası açıldığı, davalı banka tarafından aynı takip dosyası ile ilgili itirazın iptali davası açıldığı her iki dava dosyasının birleştirildiği mahkemece yapılan yargılama sonucunda menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına, davalı bankanın açmış olduğu itirazın iptali davasının ise kabulü ile itirazın iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasındaki icra takip dosyasına konu takip alacağının konusu, tarafları ve hukuki sebep olan kefalet sözleşmesi bu dosyadaki menfi tespit davası ile aynı olup kesinleşmiş bulunan itirazın iptali davası bu dosya için kesin hüküm oluşturur....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ile davalı kooperatif arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı, diğer davalı şirket ile yapılan sözleşmeye davalı kooperatifin taraf olmadığı, 21.08.2007 tarihli "Beyanname" başlıklı sözleşmede kooperatifin başkanı ve başkan yardımcısının imzasının bulunduğu, ancak kooperatifi ek yükümlülük altına sokan bu türden sözleşmelerin genel kurulca onaylanmadıkça geçerli kabul edilemeyeceği, bahsi geçen sözleşmenin kabulüne ilişkin bir genel kurulu kararı bulunmadığı, aynı hususların davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda da tespit edildiği, bu itibarla davalı kooperatif yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiği, davacıya ait dairelerdeki eksik işlerin giderilmesi için gerekli bedelin toplam 46.890,00 TL olduğu ve bundan davalı yüklenici şirketin sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı...