Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2010 tarih ve 2010/14- 386- 427 Esas ve Karar sayılı ilamında da tanımlandığı üzere; müspet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hükümsüzlüğü dolayısıyla ortaya çıkar. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zararın istenmesi mümkün değildir....
Davacının asıl talebinin tapu iptali ve tescil ile rayiç bedel, müspet ve menfi zarar ,tali nitelikteki talebinin ise ödenen bedelin iadesine yönelik olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki 17/05/2010 tarihli Gayrimenkul Pay Ortaklığı Sözleşmesinde; davalıların tarafın hangi sıfatla (satıcı, arsa maliki,yüklenici vs.) hareket ettiği tespit edilememiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/205 Esas KARAR NO : 2022/172 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2021 KARAR TARİHİ : 08/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında farklı tarihlerde ve birden fazla sayıda ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ...Asliye Ticaret ve ...Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, sözleşmeye dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. ...Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafların tacir olup,sözleşme gereği ...Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ......
sinin tapu kayıtlarının iptali ile ½ oranında müvekkilleri adına tesciline ve müvekkillerinin müspet ve menfi zararlarına karşılık ....000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 2407 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile .../... şer pay ile davacılar adına tesciline, 2406 parselin ise tapusunun iptali ile davacıların bu parselde birlikte hak ettikleri toplam payın 189/615 olduğu dikkate alınarak taşınmazın tamamı 1230 pay kabul edilip 427/1230 'ar payının davalılar adına, 188/1230'ar payının ise davacılar adına tesciline, müspet ve menfi zarara ilişkin taleplerin reddine dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin ........2012 tarih ve 3178 E - 2012/7405 K sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ......
yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL'lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50'si olan 4.720 TL'yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....
Mahkemece asıl menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, davacının kredi sözleşmesini imzalarken sadece kredi müşterisinin temsilcisi olarak sözleşmeyi imzaladığı ancak daha sonra ek bir beyanla 8.000 TL limit ile krediye şahsen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Yine menfi tespit davasında davacının hesabından sadece 4.439,00 TL tahsilat yapıldığı anlaşılmış, davacının 10.000,00 TL tahsilat yapıldığı iddiasının doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Yine birleşen itirazın iptali davasında davacı banka alacağının 974,45 TL ve 3.883,57 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda asıl dava davacısı ve birleşen dava davalısı ...’nın menfi tespit davasına konu olan 4.439,00 TL tahsilat yapılmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığından daha fazla tahsilat yapıldığı (10.000,00 TL) iddiası da sabit olmadığından menfi tespit davasının reddi doğru olmuştur....
Mahkemece; menfi tespit istemi tefrik edilmiş, kira sözleşmesinin iptali yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı ile davalı T3 arasında imzalanan 01/10/2016 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi davacı kiracı, davalı T3 kiralayan (kiraya veren) olarak imzalamıştır. Sözleşmenin ön yüzünde kiraya veren olarak Güven Yem T4 ismi yer alsa da, T3 sözleşmenin tüm nüshalarını şirket kaşesi olmadan kendi adına imzalamıştır. Nitekim davaya cevap dilekçesinde de davalı Ahmet vekili; kiraya veren sıfatının T3' na ait olduğunu kabul ve beyan etmiştir. Dava dışı/tapu maliki Güven Yem T4 mahkemeye ibraz ettiği cevabi yazılarda da, davalı Ahmet' in taşınmazı kiraya verme yetkisi olduğunu, kendi adına kira tahsil hakkı olduğunu beyan etmiştir. Kiraya verenin sözleşmeye konu şeyin maliki olması zorunlu değildir....
Ana dava dosyasında davacı taraf takibe yapılan itirazın süresinde olmaması nedeni ile menfi tespit davası açmış ancak Antalya ...İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurmuş, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda ... Esas ve ... sayılı karar ile şikayetin kabulüne karar verilmiş ve anılan karar kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşmiş olmakla takibin durdurulmasına karar verildiği, bunun üzerine de davalı alacaklı tarafından karar verilmiş, Antalya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Alacaklının açmış olduğu itirazın iptali davasında taraflar arasındaki alacak borç durumu incelenecek ve eda hükmü tesis edilecektir. Eda davası niteliğinde olan itirazın iptali davalarında verilecek red kararı da borçlunun borcu olmadığına dair bir tespit hükmü içermiş olacağından ana dava dosyasında menfi tespit talebi konusuz kalmakla bu yönden karar tesis edilmiştir....
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Hukuk Genel Kurulunun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....