WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkilinin saygın ve herkesçe tanınan bir kişi olduğunu ileri sürerek manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili ile davalı sebebiyle uğramış olduğu müspet ve menfi zararlar ile yoksun kalınan kazanç kaybının tazmini ile şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın sözleşmeden dönme tarihi olan 13.10.2021 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile ticari plaka satış sözleşmesinden vazgeçilmesi sebebiyle 30.000,00 TL bedelle ilamsız icra takibi başlatıldığını, takipten haberdar olamayan müvekkilinin takibe itiraz edememesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, akabinde de müvekkiline ait taşınırlar ve taşınmazlara haciz işlemini uygulandığını, öncelikle tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin resmi şekle tabi olduğunu, bu resmi şekil şartı ise sadece noter aracılığıyla devrinin yapılması zorunlu olduğunu, noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devir işlemlerinin geçersiz olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan ticari plakanın satışına ilişkin sözleşme de bu anlamda herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmadığını, kanunda öngörülen şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler hüküm ve sonuç doğurmayacağı gibi buna bağlanan cezai şartların da hüküm ve sonuç doğurmadığını, söz konusu takibinde cezai şarta ilişkin olduğunu, kaldı ki böyle bir sözleşmenin geçerli...

      Dolayısıyla, ne yüklenici ve ne de onun temlik işleminde bulunduğu davacı, alacağın temlikine dayanarak arsa sahiplerinin malik olduğu bağımsız bölümler üzerinde hak iddiasında bulunamaz. ./.. 2011/7085 - 2011/8744 -2- Mahkemece yapılan bu saptama gözetilmek suretiyle davacının mülkiyet nakli isteminin reddi açıklanan nedenlerle doğrudur. Ancak; Davada ikinci kademede, sözleşmenin ademi ifası sebebiyle tazminat talep edilmiştir. Bu istemin dayanağı Borçlar Kanununun 96.maddesi olup, anılan hükme göre alacaklı, hakkını kısmen veya tamamen elde edemediği takdirde borçlu kendisine bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, bundan dolayı zararı tazminle zorunludur. Dava dilekçesinin incelenmesinden, davacının “bağımsız bölümün dava tarihindeki keşfen belirlenecek değerini” tazminat olarak talep ettiği görülmektedir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Maddi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirmede; Sözleşme kapsamında sunulan hizmetin ayıplı olarak ifa edildiği değerlendirilmekle birlikte; davalı ile (davacıların düğün organizasyonu dolayısıyla) sözleşmenin dava dışı Sevgi Yumrutaş arasında düzenlendiği ve imza edildiği, sözleşme kapsamındaki ödemenin de Sevgi Yumrutaş tarafından yerine getirildiği, davacılar T1 ve T2 yönünden sözleşmeden kaynaklı olarak maddi zararlarının gerçekleşmediği, sözleşmenin tarafı olarak dava dışı Sevgi Yumrutaş'ın yer alması ve ödemelerin de dava dışı Sevgi Yumrutaş tarafından yerine getirilmesinden bahisle maddi zararların tazmini yönünden sözleşme yönünden maddi tazminat talepleri bakımından davacıların aktif husumetlerinin bulunmadığı, dosya kapsamında yapılan tetkikte başkaca maddi zararlarının oluştuğuna dair bilgi ve delilin de bulunmadığı anlaşılmakla T1 ve T2'ın ayrı ayrı maddi tazminat...

        Maddesinde belirtilen ceza-i şartı talep etme hakkını saklı tuttuğunu, davalının ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, TBK 180/1 maddesinde "Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa dahi kararlaştırılan cezanın ifası gerekir." hükmünün bulunduğunu, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının cezai şartta indirim isteyemeyeceğini, müvekkilinin Sözleşmenin 3.2. Maddesi uyarınca Sözleşmenin 6.4. Maddesinde düzenlenen ceza-i şartı talep ettiğini, sözleşmenin 3.2. maddesinde ödemenin zamanında yapılmaması halinde sözleşmenin bildirime gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceği düzenlenmiş ise de; bu hükmün yalnızca feshin gerçekleştiği tarih açısından önem arz ettiğini, müvekkilimizin davalıyı temerrüde düşürmesi açısından yazılı bir bildirim yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırdığını, bir başka deyişle katılımcının vazgeçtiğini yazılı olarak bildirme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağını, aynı maddenin devamında ancak bu halde Sözleşmenin 6.4....

          Maddesinde belirtilen ceza-i şartı talep etme hakkını saklı tuttuğunu, davalının ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, TBK 180/1 maddesinde "Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa dahi kararlaştırılan cezanın ifası gerekir." hükmünün bulunduğunu, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının cezai şartta indirim isteyemeyeceğini, müvekkilinin Sözleşmenin 3.2. Maddesi uyarınca Sözleşmenin 6.4. Maddesinde düzenlenen ceza-i şartı talep ettiğini, sözleşmenin 3.2. maddesinde ödemenin zamanında yapılmaması halinde sözleşmenin bildirime gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceği düzenlenmiş ise de; bu hükmün yalnızca feshin gerçekleştiği tarih açısından önem arz ettiğini, müvekkilimizin davalıyı temerrüde düşürmesi açısından yazılı bir bildirim yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırdığını, bir başka deyişle katılımcının vazgeçtiğini yazılı olarak bildirme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağını, aynı maddenin devamında ancak bu halde Sözleşmenin 6.4....

          Somut dosyada davalı tarafça iş akdinin haklı nedenle feshedildiği iddiasının karar gerekçesinde salt bir cümle ile geçiştirildiği, bu konuda tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına giren delillerin tartışılıp değerlendirilmesinin yapılmadığı görülmektedir. İş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiği gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedildiği tarih ile sözleşmenin bitim tarihi gözetilerek 2 yıl 4 ay karşılığı hak kazandığı ücret miktarı, bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak, indirim konusunda gerekli araştırmalar yapılmadan bakiye süre ücreti tutarı tazminat yönünden hüküm kurulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanuna göre bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı yönünden indirim hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir....

          Bu durumda mahkemece, mahallinde uzman bilirkişi kurulu refakatinde keşif ve inceleme yapılarak, yukarıdaki açıklama ve ilkeler doğrultusunda ileri ya da geri etkili feshin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenip, davacının tasfiye ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Belediye Başkanlığı'nın cevabi yazısı doğrultusunda inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan, sözleşmenin ileriye etkili feshine karar verilmesi ve tasfiye sonucu ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması suretiyle uyuşmazlığın ortada bırakılması doğru olmamıştır....

            ve fatura tahsilat sisteminin tedbiren aktif hale getirilmesini talep ve dava etmiştir....

              Belediye Başkanlığı'ndan ihale yolu ile satın aldığı 8735 ada ..., ..., ..., ... parsel numarada kayıtlı taşınmazların ihale bedellerinin ödenmesi, tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılması ile teknik şartnameye uygun inşaatın davalı yüklenici firma tarafından yapılması hususunda tarafların anlaştıkları, müvekkilinin kendisine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, parsellerde bulunan ... katlı evini tahliye ettiğini ve boş olarak davalıya teslim ettiğini, davalı firmaya vekaletname verdiğini ve yurtdışına çıktığını, ancak davalının kendi edimlerini yerine getirmediğini, ihale bedelini hemen ödemek yerine taksitler halinde ödeme yapmaya başladığını, oysa davalının ihale bedelini hemen ödeyip, arsanın tevhit ve ifrazını yapıp, plan ve proje çalışmalarını tamamlayıp, inşaata başlaması gerektiğini, müvekkilinin evini boşalttığı için kirada oturmak zorunda kaldığını, davalının edimlerini yerine getirmediği için temerrüde düştüğünü, çeşitli defalar sözlü olarak uyarılmasına rağmen sonuç alınamadığını...

                UYAP Entegrasyonu