WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Bilal Karakaya vekili tarafından, davalı Maliye Hazinesi aleyhine 22.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat ve birleşen dosyada Maliye Hazinesi tarafından ...'dan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen dosyadaki davanın reddine dair verilen 10.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (Birleşen dosyada davacı) Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve karşı dava düzenlemesi Borçlar Kanunun 270 ve devamı maddelerinde yapılan hâsılat kira ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve kira alacağı istemlerine ilişkindir. Mahkemece kiracı davacının tazminat istemine ilişkin davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, Hükmü davalı kiralayan temyiz etmiştir....

    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK'nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir....

      un kardeş oldukları, ölenin araca hatır için bindiği, bu taşıma için ücret ödemediği, bu suretle belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği savunulduğu halde, mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan, olayın özel şartları göz önüne alınmadan ve tartışılmadan karar tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesine değinilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin 15.02.2019 tarihli oturumda; menfi tazminat talebinin olmadığına dair beyanı ve ikrarı bulunduğu, davaya sözleşmenin aynen ifası, olmadığı takdirde müspet tazminat ve kâr kaybı ile manevi tazminat istemi üzerinden devam edildiği, davanın değerinin 3.500.000,00 TL olduğu ve bu bedel üzerinden harcın yatırıldığı, taraflar arasında 03.02.2014 tarihinde imzalanan satış ara sözleşmesi uyarınca, taraflarca dava dışı HP Petrol İnşaat Gıda Tarım ve Hayvancılık Sanayi Tic....

          Ancak davalı danışmanlık firmasının hiçbir işlem yapmadan sözleşmenin bedelinin tamamını talep etmesi sözleşmede bu konuda "İşveren sözleşme süresi bitmeden fesih talebinde bulunduğunda sözleşmenin içerisinde bulunduğu yılın tüm bedelini peşin ve nakden ödemeyi kabul ve taahhüt eder" maddesine rağmen hakkaniyete aykırı bulunmuştur. 6102 sayılı TBK'nun 114/2.maddesi "Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır." atıf yolu ile TBK'nun 51/1 "Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler." maddesi uyarınca TBK'nun sözleşmelerde uygulama yeri bulunan 114/2.maddesinin atfı ile TBK'nun 51/1 maddesi uyarınca hakime somut olayın özelliklerine göre tazminat miktarını indirme yetkisi vermiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın mağdura ait banka kartını hukuka aykırı olarak ele geçirme eylemi nedeniyle gereğinin mahallinde takdir ve ifası mümkün görülmüş, olayda uygulama yeri bulunmadığı halde TCK.nun 35. maddesiyle cezada indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin (ONANMASINA), 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İlk Derece Mahkemesince: Davanın, sözleşmenin feshinin geçersiz olduğunun tespiti, aynen ifası, aynen ifasının mümkün olmaması halinde kar mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında, Ankara 5. Noterliğinin 28/03/2017 tarihli ve 13096 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşmenin feshi için davalı kooperatifin Ankara 57....

                Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin feshi, yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılıp birleşen dava sözleşmenin aynen ifası, yapı ruhsatı alınması için yetki verilmesi, tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatı ve dairelerin zamanında satılamaması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay bozmasından sonra, sözleşmenin feshine ilişkin asıl davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilip yargılamanın yürütülmesi nedeniyle birleşen dava, asıl dava haline gelmiştir....

                  Davalı arsa sahibi, yüklenicinin sözleşmedeki inşaat sürelerini geçirerek ve tahammül sürelerini aşarak temerrüde düştüğünü, bu nedenle müvekkilinin feshinin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; davacının gerekli araştırmaları yapmadan davalıya ait evi yıktığını, bu nedenle de kirada oturmak zorunda kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine ve şimdilik ....000,00 TL'nin davalı yükleniciden tahsilini talep etmiştir. Karşı davada davalı yüklenici vekili, karşı davanın reddini istemiştir....

                    Sözleşmenin 17.06.2003'de feshedilmesi ve işin 27.03.2003 tarihinde başka bir yükleniciye verilmesi üzerine davacı feshin haksızlığının tespitiyle akdîn ifasının temini amacıyla Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/434 E. sayısında açılan dava sonunda akdin feshedilmediğine karar verilmiş ve bu karar 08.02.2007'de kesinleşmiştir. Davacı yüklenicinin arsanın kendisine teslimi ve akdin ifası amacıyla yaptığı icra takibinde şikayet hakları kullanılarak icra hakimliğine başvurulmuş ise de akdin ifası yolunda icra müdürlüğünün işlem yapması gerektiği yargılama sonucunda belirlenmiştir. Davacı yüklenici bu aşamada davalının fesih iradesi yok iken ve icradaki şikayete ilişkin yargılama süreci devam ederken eldeki davayı açmıştır. Yani akdi kendisi feshetmiştir. Davalının icra işlemlerine karşı koyması yasal bir hak olup fesih iradesi olarak yorumlanması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu