etmesinin usul ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili idare ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince davacının uyarlama talep edemeyeceğinin açık olduğunu, uyarlanması talep edilen sözleşmenin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanuna dayalı olarak imzalandığından söz konusu sözleşmenin değiştirilmesi veya uyarlanmasının hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmeye bağlılık esas olup, sözleşmenin uyarlanması ise uyarlama koşullarının varlığı hâlinde başvurulması gereken istisnai bir durum olduğunu, uyarlamanın istisnai olduğu kabul edilmese dahi; uyarlama için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138. maddesinde belirtilen tüm şartların sağlanmış olması gerektiğini, söz konusu düzenlemeye göre uyarlama talep edilebilmesi için taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durumun gerçekleşmesi, gerçekleşen olağan üstü durumun borçludan kaynaklanmamış...
Bu belirlemeler ve anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin uyarlama koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan, sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin davacının uyarlama sonrası için öngördüğü ücreti kabul etmesi de sonucu değiştirmez. Sözleşme taraflar arasında bağlayıcı olup, davacı sözleşmeden kaynaklanan borcunu davalıya ödemek zorundadır. Davalı ise sözleşmenin uyarlanması talebini kabul etmemiştir. Tüm bu açıklamalara göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/97 Esas KARAR NO : 2022/150 DAVA : Kira (Uyarlama İstemli) DAVA TARİHİ : 09/02/2022 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan uyarlama davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya ait dükkanın kiracısı olduğunu, kira bedelinin----- olduğunun davalıya bildirildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini,--- olmadığını, yasal zam miktarının yetersiz kalması nedeniyle davacının maddi zarara uğradığını belirtmiş; kira bedelinin 50.000,00 TL ilave KDV olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun "Sulh hukuk mahkemelerinin görevi" başlığı altındaki 4. maddesinde "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların,--- Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu...
Mahkemece, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olarak düzenlenen 15.4.1976 tarihli sözleşme geçersiz olsa da olayın özelliği gereği davacının uyarlama talebinde bulunmakta haklı olduğu gerekçe gösterilmek ve bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle 2 numaralı parselin m2 birim değerinin 40.000 YTL, 16 ve 17 numaralı parsellerin m2 birim değerlerinin de 30.000 YTL olduğu kabul edilmek suretiyle her üç taşınmaz yönünden 'uyarlama farkının 208.221.61 YTL olduğunun kabulüne karar verilmiş; davacının tavzih talebi üzerine de uyarlama farkının 253.816YTL olduğuna, hükmün bu şekilde tavzihine karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizce özetle "Tapulu taşınmazların haricen satımına ilişkin olarak düzenlenmiş bulunan 15.4.1976 tarihli sözleşmenin MK.706, BK.213, Noterlik Kanunu 60 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeler yönünden uyarlama talebinde bulunulmasına yasalolarak olanak bulunmadığı,hal böyle olunca davanın reddine...
Taraflar arasında görülen kira sözleşmesinden kaynaklanan uyarlama davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava dosyasında bulunması gereken dava dilekçesi, cevap dilekçesi, duruşma tutanakları vb. gibi, ilk bozma ilamı ve tefrik kararı öncesine ait birçok evrakın dosya içerisinde bulunmadığı, mevcut belgelerin ise onaylı suret olarak değil fotokopi belgeler olarak dosyaya konulduğu, ayrıca dosyanın belli bir düzen içerisinde olmadığı, bu hali ile dava dosyanın Dairemize eksik şekilde gönderildiği anlaşılmaktadır....
Taraflar arasında görülen kira sözleşmesinden kaynaklanan uyarlama davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava dosyasında bulunması gereken dava dilekçesi, cevap dilekçesi, duruşma tutanakları vb. gibi, ilk bozma ilamı ve tefrik kararı öncesine ait birçok evrakın dosya içerisinde bulunmadığı, mevcut belgelerin ise onaylı suret olarak değil fotokopi belgeler olarak dosyaya konulduğu, ayrıca dosyanın belli bir düzen içerisinde olmadığı, bu hali ile dava dosyanın Dairemize eksik şekilde gönderildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uyarlama istemli 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 19. Hukuk Dairesinin görevidir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 19 Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....
Sözleşmeye müdahale (uyarlama) müessesesi, istisnai, tali (ikinci derecede) ve yardımcı niteliktedir. Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK.nun yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir....
Fuarının, salgın hastalık (covid19 coronavirüs pandemisi) seyrindeki artış ve bu nedenle alınan tedbirler sonucunda edimler arasında dengenin aşırı bir şekilde bozulduğundan bahisle sözleşmenin uyarlanması talebidir. Davacı tarafça sözleşmenin uyarlanması kapsamında sözleşmenin dönülmesi(sıfıra uyarlama) ve terditli olarak da sözleşmenin Şubat/2022 tarihine ertelenmesi hususunda sözleşmenin uyarlanması talep edilmiştir....
İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. Ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması, şu dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. a. Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır. b. Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır. c. Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır. d. Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır. Maddeye göre, uyarlamanın bütün koşulları gerçekleşmişse borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir....