A.Ş.nin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak adı geçen şirket tarafından 2004 yılında devre tatil hakkının kullanılacağı tesise alınmadığını ileri sürerek, uğramış olduğu maddi ve manevi zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 4.000,00 YTL maddi, 5.000,00 YTL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, sözleşme gereğince sahip olduğu hakların hükmen tesbiti ile sözleşme sonuna kadar tatil hakkının kullanımının sağlanmasına, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin kalan süresi için bir ailenin bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 7.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile de, davalılardan kaynaklanan sebeplerle edimin ifası imkansız olduğundan sözleşmenin feshi ile 2004 yılı devre tatil hakkının kullandırılmamasından dolayı 3.163,00 YTL ve kalan yılların bedeli olarak da 24.148,00 YTL olmak üzere toplam 27.311,00 YTL maddi tazminat ve 5.000,00 YTL manevi tazminatın...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 365.257,73 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteğinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; davacı eldeki davada, davalı ile sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini ileri sürerek, yasaklı bulunduğu dönemde satamadığı ilaçlar nedeniyle uğramış olduğu kar kaybı ile maddi ve manevi zararın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
objektif iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne; davacının portföy tazminatı isteminin, ancak taraflar arasında tekel hakkı kuran sözleşmelerde işbu tazminat talep edilebileceğinden, tekel hakkı kurulmadığı gibi davacının talep etmesi gereken tazminat miktarını ispat edemediği de dikkate alınarak reddine, manevi tazminat istemi bakımından, davalının, davacının ticari onur ve saygınlığını haksız ve hukuka aykırı olarak herhangi bir saldırısı tespit edilemediğinden ve her sözleşmeye aykırılık doğuran eylemin manevi tazminat talep hakkı vermediğinden reddine, davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshetmesi sebebiyle kalan süre yönünden kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminat talebinin koşullarının oluştuğu, raporda belirlenen toplam 20.023,98 TL yoksun kalınan kar tazminatına hükmedilmesine, davacının isim hakkı bedeli olarak davalıya yaptığı ödemeler bakımından, sözleşmenin süresinden önce haklı sebeple 17/09/2009 tarihinde feshedildiği...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davalıya teslim edilen malın sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre kira bedelleri ödenmediği için sözleşmenin davacı yanca fesholunduğu davalının kiralananı elinde bulundurmasını gerektirir hukuki dayanağın ortadan kalktığı gerekçesiyle malın aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde İİK.nun 24.maddesi gereğince icra memurluğunda gerekli bedel takdirinin yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
İlgili karar Dairemizin 12.05.2016 tarih 2015/2246 esas, 2016/13027 karar sayılı ilamı ile '1---Davacı, açmış olduğu davada, konutun teslimi mümkün olmadığını, yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kira kaybı ve manevi tazminat istemiştir. Davacı akdi feshedilen taraf olarak 6098 sayılı kanunun 125.maddesi gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamaz....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 182 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kâr mahrumiyeti, cezai şart alacağı, manevi tazminat ve telefonların devri istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesince; dava dışı Zımmer Inc. ile düzenlenen sözleşmenin anılan şirket tarafından fesih edilmesi nedeniyle davalı şirketin, davacı ile arasındaki 15.07.2008 tarihli bayilik sözleşmesini fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırdığı, bayilik akdinin sona erdirilmesinde davalının haksız olduğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davacının sözleşmenin erken sonlanması nedeniyle kar mahrumiyeti; sözleşmeye uyulmaması nedeniyle kar kaybı, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1).b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden karar verilmesine, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....
nin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya aidatları ödediği ibraz edilen hesap özeti ile sabit olduğu, davacının tesisten yararlanmaya ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının talebinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 6.114 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu somut olayda; davacının 2011 yılı için devre tatil hakkını kullandığı tarafların kabulündedir. Oysa ki mahkemece kısmen kabul kararı verilirken davacının devre tatil sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu 6.114 TL nin tamamına hükmedilmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yükleniciler ile müvekkilleri arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, yüklenicilerin müvekkilerinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını bu nedenle davacının müvekkillerine karşı açtığı davanın yersiz olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının manevi tazminat talebinin reddine; sözleşmenin feshi nedeni ile davalıların malvarlığında artış meydana geldiği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyle) Taraflar arasındaki bedel iadesi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....