SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendindeki (sözleşmenin feshinin haklı olmadığına), ikinci bendindeki (sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı olarak feshinin haklı olmadığının tespiti ile) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerlerine (sözleşmenin tarafların ortak kusuru ile son bulduğunun tespitine) kelimelerinin yazılmasına ve hükmün değişik bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.1.1982 Sayılı Kanunla değiştirilen 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesine eklenen (J) bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 01.09.2008 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince müvekkilinin edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı tarafça bir kısım hak edişlerin ödenmediğini ve 06.03.2009 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle müvekkilinin kâr kaybına uğradığını ileri sürerek, şimdilik 20.000,00 TL istihkak alacağının ve 20.000,00 TL yoksun kalınan kâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle haksız feshe dayalı kâr mahrumiyetine ilişkin tazminat isteminin reddine, davacının ödenmeyen istihkak alacağının 1.861.393,36 TL olduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL istihkak alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.'' şeklinde kararlar verilmiş ise de; Yargıtay'ın emsal kararların da sözleşmenin feshi talepli davanın sonucunda taşınmazın devrinin söz konusu olması halinde feshedilen sözleşmenin sonucu olarak da tapunun eski hale getirilmesi gerekecektir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 21/02/2019 tarihli 2018/6789 Esas 2019/2271 Karar sayılı ilamında "devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Devremülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden, iadesi gereken taşınmazın Yalova ilinde yer alması nedeniyle taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri HMK.'...
Taraflar arasında 06.07.2006 tarihli Otogaz LPG Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin 11. maddesi hükmüne göre sözleşme süresinin 3 yıl olduğu, ancak sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından Acıpayam Noterliğinin 26.11.2008 keşide tarihli ihtarnamesiyle feshedilmiş olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının anılan sözleşmenin 12.5. maddesi hükmü uyarınca feshin haksız olduğu iddiasıyla davalıdan tazminat isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava konusu sözleşmenin 12.5. maddesinde; “iş bu anlaşma hitam tarihinden önce bayii tarafından tek taraflı olarak fesih edilemez. Edildiği veya feshine sebebiyet verildiği takdirde bayii, ...a vermiş olduğu teminat tutarının 5 katı kadar tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmü yer almaktadır. Buna göre uyuşmazlığın çözümlenmesinde davalı bayinin sözleşmeyi tek taraflı feshinin haklı olup olmadığının saptanması gerekmektedir....
Davacının BK'nın 358/I. maddesine göre talep ettiği sözleşmenin feshinin tespiti talebi, mahkemece yüklenicinin asli edimini büyük oranda yerine getirmesi ödeme yönündeki edimini de davacının büyük oranda yerine getirmesi ve sözleşmenin ayakta olduğu gerekçesiyle reddedilmiş olup, davacı tarafça mahkemenin sözleşmenin ayakta olduğuna dair kabulü ve feshedildiğinin tespiti talebinin reddine dair gerekçe ve kararına karşı davacı-karşı davalı iş sahibi vekilince temyiz yoluna başvurulmadığından bu tespit ve kabul, davacı-karşı davalı aleyhine kesinleşmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/573 Esas KARAR NO : 2024/82 DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Sözleşmenin Feshinin Tespiti) DAVA TARİHİ : 09/06/2023 KARAR TARİHİ : 23/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Sözleşmenin Feshinin Tespiti) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespiti ile sözleşme konusu makinelerin iadesi talebine ilişkindir....
hususunun ispatlanmadığı, davacının edimini ifada temerrüde düştüğü, davalının feshinin haklı nedenle fesih olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Sözleşmenin özel şartlar bölümü 6. maddesinde sözleşme süresinin bir yıl olup, bu bir yıllık işletme süresinin sözleşmenin feshini gerektiren nedenler yoksa en fazla beş yıl süreyle uzatılabileceği kararlaştırılmıştır. Kiracılık süreci içinde davalı tarafından 24.05.2011 tarihinde keşide edilen ihtarname ile 01.07.2011 tarihinde sona erecek akdin yenilenmeyeceği, sözleşmenin feshedildiği, kiralananın 30.06.2011 tarihinde tahliye edilmesi bildirilmiş, davacı ise, 07.06.2011 tarihli cevabi ihtarnamesi ile, gönderilen ihtarnamenin hukuki sonuç doğurmayacağını, sözleşmenin süre bitimi nedeniyle tek taraflı feshinin mümkün olmadığını, ihtarnamede herhangi bir tahliye sebebine dayanılmadığını, okul kantinlerinin 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi kapsamında olmadığını beyan etmiştir....
Mahkemece, hüküme dayanak yapılan aynı sözleşmenin 12. maddesi ise, “sözleşmenin iptali” başlığı altında “Taraflar bu sözleşme ile üstlendikleri hususların birini veya tümünü yerine getirmediği takdirde, sözleşme ile üslendikleri hususları yerine getirmeyen tarafa yazılı olarak 15 gün müddet verir. Bu müddet zarfında yerine getirmez ise sözleşmeyi tek taraflı iptal eder.” hükmünü içermektedir. Açıklanan bu maddeler gözetildiğinde, uyuşmazlığa öncelikle uygulanması gereken hüküm sözleşmenin 6. maddesidir. Mahkemece hükme esas alınan 12. madde sözleşmenin iptali koşullarını içermektedir. Davalı yanın her iki otelde garanti edilen odaların hazır bulundurulmadığına ilişkin dosya içinde herhangi bir uyarı ve ihtarı yoktur. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, açıklanan sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir. Tüm bu hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 1. Tüketici ve Yalova 3....