Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ihalenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2015/64 esas 2017/26 karar sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 2017/498-2017/421 karar sayılı kararının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı idareye bağlı ......
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan mal alım satım sözleşmesinin 2.7.maddesine göre sözleşmeye aykırılık bulunması halinde müvekkili şirkete bu aykırılığı gidermesi için makul süre öngören ihtarname çekilmesi şartı koşulduğunu, ancak 39 ay boyunca davacı şirket tarafından müvekkile gönderilen böyle bir ihtarname bulunmadığını, davacı tarafından sözleşmenin feshi için öngörülen bu ön koşul yerine getirilmediğinden sözleşmenin feshinin hükümsüz olup hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, yatırım destek sözleşmesi kapsamında yapılan ödemenin hibe sayılacağını savunarak, davanın reddini ve davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....
K.. tarafından sözleşmenin feshinin kabul edilmemesi nedeniyle taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğundan da söz edilemeyeceği, sözleşmenin halen geçerliliğini koruduğu, taraflar arasındaki sözleşmede yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devir zamanı ve aşaması gösterilmediğine göre, davacı yüklenicinin davalı arsa sahibinden bağımsız bölümlerin adına tescili isteminde bulunabilmesi için sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi gerektiği, davacı yüklenicinin sözleşme gereği yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle, bu aşamada davalı arsa sahibinin tapu verme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Dava konusu uyuşmazlık bakımından, davacının sözleşmenin haklı olarak feshi nedenine dayalı bir talebi bulunmadığı, talebin doğrudan sözleşmeden kaynaklanan garanti lisans(telif ) bedeline ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki iddialarında sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığıyla ilgili herhangi bir talebi olmadığı gibi feshin haklılığına bağlı bir alacak-tazminat isteminin de bulunmadığı, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125/son maddesi hükümünce taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri (Yargıtay 15 H.D 16/03/2020 tarih ve 2019/3605 E- 2020/1052 K sayılı ilamı) Buna göre, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde TBK'nın 125/son maddesi uyarınca taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, sadece daha önce ifa ettikleri edimleri geriye isteyebileceğinden, ve davacı tarafça daha önce...
Temyize konu mahkeme ilamının gerekçesinde,"... davanın 2981 sayılı yasa kapsamında hak sahipliğinin bulunmadığının anlaşılması üzerine, idarece tek taraflı olarak iptal edilerek,davacıya yapılan konut tahsisine ilişkin sözleşmenin feshinin iptali istemine ilişkin olduğu,idari sözleşmelerin idarenin kamusal yetkilerine dayanarak kamu hizmeti gerekleri için kamu yararı nedeniyle yaptığı sözleşmeler olduğu, bu tür sözleşmelerin idarenin tek taraflı olarak ayrıcalıklı üstün hak ve yetkilerini içerdiği, idari nitelikteki sözleşmelerin iptaline ilişkin davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olması..." belirtilmiş ise de; iş bu davada idarenin kararının iptali değil, aralarındaki özel hukuk hükümlerine tabi sözleşme ilişkisinden kaynaklı, davalı belediyenin tek taraflı olarak vazgeçmesi nedeniyle davacı tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın giderilmesi talep edildiğinden; davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu değildir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; orman idaresine ait taşınmazın ihale ile davalıya kiralandığını, davalının kira bedellerini ödemediğini, sözleşmenin feshedildiğini, davalı hakkında Trabzon 3. İcra Müdürlüğü 2008/1380 Esas dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açtıklarını, yine davalıya 16.01.2009 tarihinde ihtar gönderdiklerini belirterek davalının tahliyesini istemiştir. Davalı vekili dilekçesinde, davacının feshinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/985 Esas KARAR NO: 2021/591 DAVA: Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ: 12/09/2017 KARAR TARİHİ: 15/09/2021 Mahkememizde görülen Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı şirket vekili --- dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ---- imzalandığını, sözleşme gereği davalının müvekkilin talep ettiği zaman ve koşullarda --- etmekle yükümlü olduğunu, ---- verilen çeklerin müvekkili tarafından teslim edilecek emtiaya karşılık verildiğini, ilk -----ödendiğini,------ çekin ödenmediğini, davalının sözleşmeye bağlı edimlerini yerine getirmediğini, davalının gönderdiği ürünlerin eksik ve kusurlu çıktığını, ürünlerin son nokta müşteriye vardığındaki gerek koku gerekse tat şikayetlerinden dolayı ürünlerin kusurlu bulunmasının sözel olarak davalıya defalarca bildirildiğini, davalının ürün kalitesini düzeltmek bir yana eksik göndermeyi sürdürdüğünü, müvekkilin ---- yevmiye numaralı ihtarname ile sözlesmenin haklı...
Somut olayda, güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin davalı asıl işveren ... tarafından feshedilmesi sebebiyle diğer davalı alt işverence feshedilmiştir. Davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona erdirilmesine yönelik işveren kararı işletmesel karar niteliğinde olup yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği üzere yerindelik denetimine tabi değildir. Dosya içeriğine göre davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona ermesinden sonra aynı işyerinde ihaleyi kazanan firma ile davalı alt işveren arasında herhangi bir organik bağın varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona erdirilmesi nedeniyle davalı alt işveren şirketinde istihdam fazlalığının ortaya çıkması kaçınılmaz olup yargısal denetimin sadece feshin son çare olması ilkesi kapsamında yapılması gerekmektedir....
Dava konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden, davacı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı şirket adına tescili gerekecektir. HMK'nın "Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki" başlıklı 12/1. maddesinde; "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen gözönünde tutulur....
Somut olayda davacı yanın talebinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ve yüklenicinin imalat bedeli alacağı istemine ilişkin olduğu ve mahkemenin gerekçesinde inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini kabul ettiği anlaşılmakta ise de, hüküm kısmının 1-a bendinde "....geçersizliğinin/feshinin tespitine," sözcüklerinin yazılarak; diğer yandan hüküm kısımının 1-b bendinde ise "... geçersizliği/feshi tespit olunmakla" sözcüklerinin yazılarak sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi etkili olarak feshedildiği, yada geçersizliğinin tespitiyle mi yetinildiği hususunda hükmün infazında tereddüt oluşturulması doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de, dosya kapsamı ve gerekçe kısmı nazara alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmış olup, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/7. madde uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde...