"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi BAĞKUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ K A R A R Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı şirket, bazı tutanaklar sunarak davacının iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışları sebebiyle fesh edildiğini savunmuştur Mahkemece iş sözleşmesinin yazılı bildirimle fesh edilmediği ve savunmasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak taraflarca fesih bildiriminde bulunulmamışsa salt işyeri devri sözleşmenin sona erdiği anlamına gelmez. Zira işyeri devri ile birlikte iş sözleşmesinin işveren tarafı değişerek sözleşme devam eder. Somut olayda hizmet döküm cetveli incelendiğinde ve davacının iddiası dikkate alındığında davacının S.G.K.'dan ihaleyi alan şirketlerde çalıştığı ve son olarak da davalı şirkette çalıştığı, davalı firma ile kurum arasında da temizlik ihale sözleşmesi yapıldığının anlaşılması karşısında davacının halen çalışmasına devam edip etmediği ve dolayısıyla sözleşmenin sona erip ermediği belirlenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir....
olarak feshinin geçersizliğinin tespiti ile Kuşadası 1....
Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve davaya fesih davası olarak devam edildiği takdirde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde arsa sahibi davacı menfi ve müspet zarar talep edebilecektir. Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde ise taraflar karşılıklı olarak verdiklerini geri alacaklarından davacı arsa sahibi sadece yüklenicinin mal varlığında artı değer sağlayan bir işlemi varsa bu işlemin bedelini talep edebileceği her iki inceleme neticesinde verilen kararların mahkememiz dosyası açısından beklenmesinin usul ekonomisi ve adil yargılanma ilkesi gereğince faydasız olacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, teminat mektuplarının iptali, bedelsiz olduğunun ve borçlu olmadığının tespiti davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 06.....2015 gün ve 2014/9206 Esas, 2015/7121 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....
Eczanesi tarafından bazı hastaların kendi kurumlarına yönlendirildiği gerekçesi ile sözleşmelerinin 1 yıl süre ile feshine karar verildiğini,davalı kurum tarafından 17.219,36 YTL zarara uğradığı iddiasıyla,davalı kurumdan olan 13.886,98 YTL alacağının bu zarara mahsuben el konulduğunu ve 4.590,88 TL borcunun olduğunun kendilerine bildirildiğini, özleşmenin feshine ilişkin işlemin haksız olduğunu, ddiaların mesnedinin bulunmadığını bu nedenlerle; 4.11.2006 tarihli sözleşmenin feshi işleminin iptalini, Davalı kurum tarafından ödenmeyen alacağı olan 13.886,98 YTL’nin davalıdan 24.11.2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte tahsilini,Davalı kurum tarafından borçlu olarak bildirildiği 4.590,88 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini ve Haksız fesih işlemi nedeniyle 8 aylık sürede uğramış olduğu zararına karşılık şimdilik 8.000 TL tazminatın 24.11.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle verilen çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve çeklerin iptâli istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile keşide tarih, meblağ, numara ve ait olduğu bankalar belirtilen adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptâline dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....
kurumun süresi içinde usule uygun bir fesih bildiriminde bulunup bulanmadığı belirtilerek, sözleşmenin 01/03/2021 tarihine kadar devam edeceğinin ve davalının feshinin geçersizliğinin tespiti ve evvelinde fesih işlemlerinin uygun görülecek şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
Taraflar arasında aktedilen sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşmeler kapsamında ödenen bedelin geri verilmesi ve senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açıldığı ve takibe konulan alacağın, menfi tespit davası sonucu hükmolunan bir alacak olduğu anlaşıldığından, İİK'nın 72. maddesine göre kesinleşmesi gerekir. HMK'nın 367/2 maddesi uyarınca, ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerektiğinden, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 3....
Dava kira sözleşmesinin gerçersizliğinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konusu çekişmeli alan fıstık çamı ağaçlandırılması için 25.02.1991 tarihinde orman yönetimi tarafından davacı köye 49 yıl süre ile tahsis edilmiştir. Bu tahsis nedeniyle davacı köy 14.03.1991 tarihli taahhütnameyi düzenleyerek idareye vermiştir. Davacı şimdi taahhütname hükmüne rağmen dava konusu taşınmazın 12.02.1993 tarihli sözleşme ile davalıya kiralanmasının taahhütname hükümlerine aykırı olduğunu ve sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinin hükmen tespitini ve elatmanın önlenmesini istemektedir. Burada öncelikle belirlenmesi gereken husus; Borçlar Kanununun 20. maddesi hükmü gereğince bir sözleşmenin konusu imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka (adaba) aykırı olursa o sözleşmenin ifasının mümkün olup olmayacağıdır. Gerçekten, bir aktin mevzuu imkansızsa o akit ahlaka ve adaba aykırı ise mutlak butlanla batıl olup baştan itibaren geçersizdir....