Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre yani 30.06.2007 tarihli sözleşmenin 10. maddesi, 23.06.2008 tarihli sözleşmenin 16. maddesi uyarınca ihlalin tespit edilmesi halinde öncelikle uyarının yapılacağı, bu uyarı üzerine ihlalin devam etmesi halinde cezai şartın uygulanacağı hükme bağlandığı sözkonusu ihtarın yapılmadığı, bu ihtar yapılmaksızın cezai şartın uygulanmasının mümkün olmadığı, 07.06.2012 tarihli sözleşmenin 9. maddesinde uyarıya ilişkin bir hüküm bulunmadığı, ancak bilirkişi raporunda ve diğer mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere, sistemin sağlıklı işleyebilmesi için gerekli teknik değişikliklerin yapılması ve uygulama öncesi bir süre verilmemesi nedeniyle bu madde hükmünün gerekli teknik alt yapı sağlanamadan yürürlüğe girmesinin mümkün bulunmadığı son sözleşmenin 9. maddesi ile önceki sözleşme hükmünün açıkça iptal edilmediği kanaatiyle, davanın kabulüne ve davacının, davalı şirkete dava konusu faturadan dolayı borçlu...
39.542,46 YTL. alacağının olduğunu, bu alacağın 7.120,00 YTL.sının sözleşmenin 9....
Ancak, bu sözleşmenin feshinden dolayı haklı / haksız olmasına istinaden karşı tarafın da uğradığı zararları talep etme hakkı bulunmaktadır. Sözleşmenin feshi nedeniyle doğan menfi zararların talep edilme imkânı bulunmaktadır. Davacı taraf böyle bir zarar talebinde bulunmamakla sözleşmenin feshinin geçersizliğini tespitini istemektedir. Mevcut durumda bu talebin yargılamayla değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Davacının bu talebe istinaden dava dilekçesinde ... Bankası A.Ş. Başkent Ticari Şubesinin 09.02.2020 tarih ... numaralı 2.500.000-TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin tedbir talebi ise asıl davaya bağlı olarak dinlenebilecek olan bir talep olmakta olup, davacı asıl davasında bir alacak veya zararın tahsilini talep etmemektedir....
Dava taraflar arasında akdedilen 25/10/2019 tarihli sözleşmenin davalı tarafça feshine bağlı alacak, menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, taraflar arasında akdedilen 25/10/2019 tarihli sözleşme ile, ... Bor İşletme Müdürlüğünde kullanılmak üzere 3 adet kazan besi suyu pompası teslim ve montaj işini davacı yüklenicinin üstlendiği, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda da tespit edildiği üzere, teknik şartnamenin 3.3.2 maddesinde belirtilen pompa gücünün yeterli olmadığı, pompa veriminin %81 olduğu ve beklenen değerlere ulaşmadığı, davacı yüklenicinin sözleşmede belirlenen süre içerisinde, performans testlerini tamamlayıp, teknik şartnamede belirlendiği şekilde çalışır vaziyette teslim etmediği, bu suretle 25/10/2019 tarihli sözleşmenin 16.1.1. Maddesinde düzenlendiği şekilde davalı iş sahibinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin “Feshin Sonuçları” Başlıklı 17....
Yüklenici firmaların aldığı 571 günlük süre uzatımına rağmen nihai işin bitiş tarihi olan 18/05/2010 tarihinde bile işin henüz % 10,17 kısmının bitirilmiş olduğu tespit edilerek sözleşmenin 31. maddesi gereği ihtar gönderilerek sözleşmenin fesh edildiği taraflara bildirilmiştir. Akdedilen sözleşmenin 31. maddesine göre taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra tespit komisyonu oluşturularak "hali hazır durum tespit tutanağının" düzenleneceği ve buna göre devamında yapılacak işlemler ayrıntısı ile kayıt altına alınmıştır. 4-) Sanıkların sözleşme gereği suç tarihinde yapmak istedikleri, hali hazır inşaatın durumuna vaziyet ederek, durum tespiti yapmaya yönelik "Kaymakamlık oluru" alarak görevlendirilen yeterli sayıdaki kamu gücünü de yanlarına alıp inşaat sahasına girebilmek ve tespit yapabilmektir....
Noterliğinin 06.12.2019 tarihli ... yevmiye nolu tutanağı ile tespit edilmiş olduğunu, tespit sonrası müvekkili şirketin davalı Şirkete ve dava dışı ...' e ihtarname keşide ederek, Sözleşmenin fesih edildiği, fesih nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacakların 8 Gün içinde müvekkili şirkete ödenmesi hususunun ihtar edildiğini ve ihtarnamenin muhataplarına tebliğ edildiğini, Davalı Şirketin, taraflar arasındaki Direkt Satış Sözleşmesine uygun hareket etmeyerek edimlerini ifa etmediğini ve müvekkili davacı şirketin sözleşmeden ve yasadan doğan haklarını davalıdan talep hakkının doğmuş bulunduğunu, Sözleşmenin davalı tarafından ihlali sebebiyle müvekkili davacının davalıdan KDV Dahil 71.980,30 TL Pazarlama Faaliyetlerine katkı Payı ile 310,48 TL Tespit Gideri, 550,00 TL Tespit Vekalet Ücreti ve 24,80 TL ihtarname alacağı doğmuş olup, akabinde müvekkili şirket tarafından davalı şirket ve dava dışı ... aleyhine İzmir 13.İcra Md. .../......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/160 E. sayılı dosyasında kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşüldüğü ve finansal kiralama sözleşmesinin taraflar arasında kurulmadığının tespiti amacıyla dava açtığını ve bu davanın kabulüne karar verilerek, sözleşmenin kurucu hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle fesholduğunun karara bağlandığını, sözleşme konusu malın tedbir kararı ile davalıya verilmiş olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilinden hak ve alacak talep edemeyecek olmasına rağmen müvekkili aleyhine iki ayrı icra takibi başlattığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı miktarın tespiti ile, sözleşmenin hükümsüz hale getirilmesi nedeniyle ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkiline iadesine, bu iki talebin kabul edilmemesi halinde ise sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nde kiracı olduğunu, davalı kiralayan şirketin kira sözleşmesinin 16.3 maddesine göre kira bedelleri ve aidat belirleyerek tahsili için ihtar gönderdiğini belirterek muarazanın giderilmesini, sözleşmenin 16.2 ve 16.3 maddelerinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, sözleşmenin 16. maddesinin cezai şarta ilişkin olup tacir olan davacının cezai şartın geçersizliğini iddia edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kiracı olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, eda hükmü içermeyen tespit davası ile kira bedelinin saptanmasının mümkün olmadığı, bu uyuşmazlığın tespit davası yoluyla değil, kira bedelinin tespitine dair eda davasında ileri sürülmesi gerektiği belirtilerek dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
ve davranışları tespit edilen müdahil şirketler yönünden davacı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinin ardından Kanun'un 26. maddesine uygun şekilde davalı idarece yasaklama işleminde bulunulması gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Bu nedenle, mahkemece öncelikle söz konusu tespit dosyası asıllarının, ayrıca davacı yüklenicinin dava dışı asıl iş sahibi ile yapmış olduğu sözleşme ve eki belgelerin dosya arasına getirtilmesi, eğer bunlar arasında yoksa bahsi geçen iş programlarının da dosyaya sunulmasının sağlanması, sonrasında gerekirse mahallinde bir keşif yapılmak suretiyle yeni belirlenecek bir bilirkişi heyetinden; tespit dosyalarında yapılan iş seviyesi vs. tespitler ile okullardan birinin tespit esnasında terk edilmiş olduğuna dair tespit göz önünde bulundurulmak ve taraf delilleri dikkate alınmak suretiyle, eğer iş programı mevcutsa bu iş programı/programlarını sözleşmenin 4. ve 22/A maddeleri kapsamında ne gibi bir değer verilebileceğine, işin başlangıç ve bitiş tarihinin hangi tarihler olarak dikkate alınması gerektiğine, yer teslim tutanakları dikkate alınacak ise 41 günlük geç yer tesliminin sözleşme süresine yapacağı etkiye, davalının işi bıraktığı tarih itibariyle işin mevcut seviyesinin ne olduğuna, kalan...