Davalı şirketler vekilleri ayrı ayrı, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, ayıp mevcut olsa bile süresinde ihbarda bulunulmadığını, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, misli ile değişim talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
in kullanımına bıraktığını ve mirasçılarının da bu sözleşme ile bağlı olduğunu kabul ettiğini, aksine bir durumda bir misli cezai ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ... öldükten sonra davalıların 918 parseli 3.5.2012 tarihinde dava dışı şahsa sattığını, bu şekilde davacıların 918 parselde fiilen kullandıkları kısımda mütecaviz durumuna geldiklerini ileri sürerek; sözleşme gereği ödenen 6.000,00 TL ile 6.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar, davanın reddini dilemiş, diğerleri cevap vermemişlerdir....
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın davalıya iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 5.310,00 TL araç kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kasko bedeli talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ve ihbar olunan tarafından temyiz edilmiştir. 1-İhbar olunan ....
SHM'sinin 2010/83 D İş sayılı dosyasından delil tespiti yaptırdığını, seçimlik haklarından malın ayıpsız misli değiştirilmesi talebini davalılara ilettiğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talebin mümkün olmaması halinde bedel iadesi olarak 19/11/2001 tarihli fatura bedeli olan 31.027,33-TL'nin ihtar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş’den 04/06/2009 tarihinde satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, araç bedelinin avans faizi ile tahsilini, kabul edilmemesi halinde aracın değer kaybının ve araçtan mahrum kalınmasından dolayı uğradığı zararın tahsilini istemiş, 13.3.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 30 günlük tamir süresinin geçirilmesi nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesine, kabul görmezse bedelinin ticari avans faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 16/07/2012 tarihli bilirkişi ...nda belirttiği kusurlu ürünlerin misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK.nun 297/2.maddesinde "...hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" denilmek suretiyle, mahkeme hükmünde bulunması gereken hususlar belirtilmiş bulunulmaktadır. Anılan yasa hükmü uyarınca kararın hüküm kısmının mutlak şekilde açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde yazılması gerekli ve zorunludur. Temyize konu mahkeme kararının incelenmesinde hüküm kısmında, bilirkişi ...'in raporunda belirttiği kusurlu ürünlerin misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, ancak mahkemece bu ürünlerin hangi ürünler olduğu belirtilmemiştir....
Esas sayılı dosyasında verilen kararın gereklerini yerine getirmediği gibi davacı şirketin çözüm odaklı müzakere taleplerini dahi reddettiğini, arızalı panellerin (1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18) ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilse dahi davalının bu süreçteki tutumu, bu kararın icra edilebilirliği ile birlikte düşünüldüğünde hizmet sektöründe faaliyet gösteren davacı şirketin zararları ve mağduriyetini katlayacağını, bu sebeple sözleşmenin feshi ile ... marka RTAF 350 SE Model... seri numaralı soğutma grubunun davalıya iadesi ile bedelin dava tarihi itibariyle ticari faizle taraflarına iadesine karar verilmesinin talep edildiğini belirtmiş , sözleşmenin feshi ile ... marka RTAF 350 SE Model ... seri numaralı soğutma grubunun bir bütün olarak davalı tarafa iadesi ile satış bedeli olan 97.940,00-Euro'nun dava tarihi itibariyle ticari faizle davacı tarafa iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, 29.06.2015 ve 30.06.2015 tarihlerinde davalıdan iki adet Fiat 500x marka ve model otomobil satın aldığını, bu otomobillerden birinin sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle servise başvurulduğunu, servisin dava konusu otomobilin bu parçasının değişmesi gerektiği bilgisi vermesi karşısında bunu kabul etmeyerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini talebinde bulunulduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında otomobilin plakalarının yuetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle aracın tamponunda gereksiz yere bir deli açıldığını, dava konusu otomobilin bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu otomobilin arızalanmış olan sinyal kolunun davacı asilin talebi üzerine 29.12.2015 tarihinde değişiminin yapıldığını ve halen de sorunsuz olarak kullanıldığını, davacının bu onarım için servise gelerek “... 8....
arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, keşif tarihine kadar geçen sürede atıl halde bulunduğu, uzun süre çalışmaması nedeniyle başka arızalarının da olabileceğinin saptanmış olması karşısında davacının aracın misli ile değişim isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....
Şti.’den dava konusu ticari aracı satın aldığını, diğer davalının bu otomobilin ithalatçısı olduğunu, satın alınan aracın kullanıma başladıktan kısa süre sonra “V kayışı” ile ilgili arızalar vermeye başladığını ve bu nedenle onarım için bir çok kez yetkili servisçe işlem görmüşse de netice alınamadığını ve aracın ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine veya sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş yargılama devam ederken terditli olarak ileri sürülen talep sonucu aracın yenisi ile değiştirilmesi yönünde açıklanmıştır. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile usuli ve esasa dair sebeplere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....