CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkili ile dava dışı Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. arasında sınır kapılarının işletilmesi konusunda 23.05.2008 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bundan sonra müvekkili ile davacı arasında Kapıkule sınır kapısındaki akaryakıt istasyonunun işletilmesi için 03.06.2008 tarihli işleticilik sözleşmesinin imzalandığını, davacı ile 5 yıllık bayilik sözleşmesi akdedildiğini, ilk 5 yıllık sözleşmenin sona ermesi ile tarafların yeniden mutabık kalması üzerine ikinci 5 yıllık bayilik sözleşmesinin 02.06.2013 tarihinde imzalandığını, süre sonunda müvekkili şirketin bildirimi ile sözleşmenin yenilenmediğini, GTİ tarafından davacının işleticiliğindeki istasyonda yer alan aksaklık ve sözleşmeye aykırılıklar nedeniyle ihalenin tarafı olarak müvekkili şirkete imzalanmış işletilcilik sözleşmesinin "sözleşmenin süresi" başlıklı 7 nci maddesinin; ''İş bu sözleşmenin süresi 5 (beş) yıl olup işleticinin akde aykırılık oluşturacak tutum ve fiilleriyle sözleşmenin...
Şti.’ne sözleşme süresinin bitimi, tüplerin iadesi, cezai şart vs. konularda ihtarda bulunduğunu; Taraflar arasındaki sözleşmenin sona erme tarihinin, Sözleşmenin m. 22 hükmü uyarınca açıkça 08.12.2020 olarak kararlaştırıldığını, bu bakımdan, sözleşmenin önceki sözleşmenin devamı niteliğinde olduğunu ve bitiş tarihinin 2018 olduğu yönündeki davalı taraf iddiasının, nihai takdir Yüce Mahkemeye ait olmak kaydıyla, yersiz olduğunu; Sözleşmenin 25....
Davalı; ihtarın makul sürede gönderildiğini, cezai şartın fahiş olduğunu, sözleşmenin tek taraflı hazırlandığını, cezai şartta indirim yapılması gerektiğini, önel tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne; 277,70 USD'nin devlet bankalarının USD cinsinden yabancı para ile açılmış bir yıllık mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanmak sureyitle davalıdan alınıp davacıya verilmek suretiyle fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 02/03/2006 tarihli, hizmet sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 02/03/2008 tarihinde sona ereceği, tarafların sözleşmenin bitim tarihinden 60 gün önce yazılı olarak sözleşmenin yenilenmeyeceğini birbirlerine bildirmedikleri takdirde, sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren birer yıl süreyle olmak üzere uzatılmış kabul edileceği düzenlenmiştir....
Sözleşmenin 2. maddesinde A ve B bloktan 4 dairenin arsa sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin sonundaki ... isminin üzerinde arsa sahipleri ibaresi yer aldığından, davalı ...'a A ve B bloktan 2'şer dairenin verileceği sonucuna varılmaktadır. Kalan A ve B bloktaki 6'şardan 12 daire ise yüklenici ...'e ait olacaktır. Daire yapım karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak mahkeme kararıyla feshedilebilir. Bu kuralın istisnası fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Mahkemece verilen karar sözleşmenin feshi sonucunu yaratmaktadır. Ancak davalı arsa sahibi ... tarafından sözleşmenin feshi kabul edilmemektedir. Bu nedenle taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğundan da söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme halen geçerliliğini korumaktadır. Taraflar arasındaki 07.09.2006 tarihli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devri konusunda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında tekstil ürünlerinin satışına dair bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayi sıfatını alan davalının kısa bir süre sonra sözleşmeden vazgeçtiğini müvekkili şirkete sözlü olarak bildirdiğini, ancak sözkonusu sözleşmenin 1 yıl süreli olup, sona erme tarihinden 90 gün öncesinden bildirim şartıyla sona erdirilebileceğinin sözleşmede düzenlenmiş olduğunu, ayrıca sözleşmede bayi olan davalının müvekkili şirket lehine 200.000-TL tutarında gayrimenkul ipoteği tesis edeceğinin de taahhüt edilmesine rağmen yerine getirilmediğini, yine sözleşmenin eki olan belgelerde davalının mağaza açarak bahse konu ürünleri satma taahhüdüne rağmen mağaza açmadığı gibi, herbiri en az 1500 adet olacağı taahhüt edilen ürün siparişinin de hiç verilmediğini, bunların açıkça sözleşmenin ihlali olduğunu, sözleşmenin 7. maddesinde bayinin sözleşmeyi ihlali durumunda bayi verenin ileteceği yazılı ihtarına rağmen 30 gün içinde gidermemesi halinde sözleşmenin bayilik...
kar kaybı ve zararın tahsilini ve sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptalini istemiştir....
Davacı arsa sahibi sözleşmenin feshi nedeni ile bu isteminin yanında gecikme cezası ve sözleşmenin 14/b yazılı bulunan cezayı da talep etmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan bu ceza taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve ilgili maddedeki cümlenin bütünü gözetildiğinde, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı TBK'nın 158/1 maddesi uyarınca seçimlik ceza olup, anılan madde uyarınca davacı ya borcun ifasını ya da cezai şartı isteyebilir. Sözleşmenin bu niteliği seçimlik ceza olup davacı 13. maddedeki gecikme cezasını da istediğine göre seçimlik hakkını sözleşmenin ifa edilmesi yönünde kullanmış olup bu durumda 14/b'deki 100.000 ABD doları cezanın istenmesi mümkün değildir. Seçimlik hakkın sözleşmenin ifa edilmesi yönünde kullanılması nedeniyle davacı sadece 13. maddede düzenlenen ve fesihe kadar olan cezayı isteyebilecektir....
koşullarla sözleşmenin bir yıl uzayacağı, 3/2. maddesinde taraflarca yazılı ihbar tarihinden bir ay sonra geçerli olmak üzere sözleşmenin her zaman feshedilebileceği, 3/son maddesinde ise, sözleşmenin feshi halinde ücretin sözleşmenin 4.maddesine göre belirleneceği kararlaştırılmıştır....
Sözleşme özgürlüğü, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmenin tabi olacağı şekli belirleme ve nihayet sözleşme ile bağlı kalmama, yani sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğünü de içerir. Var olan bir sözleşmeyi sona erdirmenin yollarından birisi de, sözleşmenin feshidir. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir. Dairemizin 22/10/2014 tarih, 2014/7542 E- 2014/16209 K. ilamında da belirtildiği üzere sözleşmede herhangi bir sebep gösterilmeksizin fesih hakkının bulunduğuna dair bir hüküm olması halinde dahi, sözleşmenin feshi için haklı bir sebebin bulunması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının 24/12/2010 tarihli sözleşmeye dayanarak müvekkili şirket aleyhine takip yaptığını ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, anılan davada sözleşmenin iptaline yönelik dava açacaklarını belirtmeleri üzerine iş bu davayı açtıklarını, zira müvekkilinin beton santrali ile ilgili bir faaliyetinin bulunmadığını, söz konusu sözleşmenin müvekkili şirket yetkilisi tarafından sehven imzalandığını, aslında sözleşmenin muhatabının müvekkilinin kiracısı olan dava dışı ... İnş. Mak. ve Mad. San. Tic....