Davalılar ..., ... ve ... vekili, davalı yüklenicilerin sözleşmeye aykırı davranarak ruhsata aykırı inşaat yapması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin mahkemece geçmişe etkili olarak feshine karar verildiğini, .../... S.2. yüklenicilerin dairelerin tescilini isteme hakkını elde etmeden bir kısım daireleri üçüncü kişilere sattıklarını ve üçüncü kişilerce tescil davası açıldığını, davacıların elinde aciz vesikası bulunmadığından dava açma koşullarının gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi, inşaatın tamamlanması için nakit ihtiyacı bulunduğundan arsa sahibi davalılarla anlaşarak sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmeyle kararlaştırılan edimlerin yerine getirildiğini savunarak, davayı kabul etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaatın teslimi için öngörülen sürenin 27.07.2007 tarihinde sona erdiği, 06.05.2013 keşif tarihi itibariyle inşaatın fiziki oranının, 60713 ada 1 parselde % 24,42 , 60718 ada 1 parselde % 13,32 olduğu, yüklenicinin temerrüde düştüğü ve geriye etkili fesih şartlarının bulunduğu, cezai şart talebinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada davacıların sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, asıl ve birleşen davada davalı ... yönünden reddine, davacı ...'in açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı ... Gıda İhtiyaç Maddeleri ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş., ..., ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda davalı ... ile davacılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini kaçak inşaat yaptığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yüklenicinin hisse sattığı davalılar adına olan tapunun iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir....
Eş söyleyişle yüklenici edimini tam olarak yerine getirdiğinde, kendi adına düşen bağımsız bölümlerin tescilini isteyebilecektir.Yükleniciden pay satın alan üçüncü kişiler de yüklenicinin halefi olduklarından ancak, yüklenici edimi tam olarak yerine getirip tapuyu almaya hak kazandığı takdirde hak sahibi olacaklardır. Nitekim yüklenici edimini yerine getirmediği takdirde arsa sahibine sözleşmenin feshi ile devredilen tapunun iptalini isteme hakkı doğmaktadır....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 2015 yılında yapıldığı, Iğdır Belediye Başkanlığından gelen 07/06/2021 tarihli yazı cevabına göre taşınmaza yapı ruhsatı alınmadığı, yüklenicinin inşaata başlamadığı sözleşmenin geriye etkili olarak fesih koşullarının oluştuğu kabul edilmiş, sözleşmenin yüklenici tarafından kusurlu olarak zamanında yerine getirilmemesi halinde davacının sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle sözleşmenin başında devrettiği dava konusu taşınmazın tarafına iadesini talep etmekte haklı ise de davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden 3. kişi davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve şerhin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında 19.03.2012 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede inşaat süresinin ruhsat alındıktan sonra 24 ay olarak kararlaştırıldığını, fakat davalının dava tarihi itibariyle ruhsat başvurusunda bulunmadığını, hiçbir işlem yapmadığını ileri sürerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile sözleşmenin tapuya yapılan şerhlerinin iptali ve tapu kayıtlarından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Oysa mahkemece ileriye dönük olarak feshine karar verilen ve yukarıda anılan beş adet sözleşmede taraf olan arsa sahiplerinin kendilerine düşen bağımsız bölümleri tapuda üçüncü kişilere devretse bile sözleşmenin feshi istemiyle açılan davada taraf olarak yer almaları zorunludur. TMK'nın 692. maddesi gereğince sözleşmenin feshi için açılan davanın tüm paydaşlar tarafından açılması, davanın bir kısım paydaşlarca açılması durumunda diğer paydaşların davaya muvafakatlarının ya da taraf olarak katılmalarının sağlanması gerekir. Somut olayda yüklenici ile paydaşlar arasında ayrı ayrı sözleşmeler imzalanmış ise de inşaatın aynı parsele yapılacak olması nedeniyle fesih kararı tüm paydaşların haklarını etkileyeceğinden yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılması zorunludur....
Bu tip sözleşmelerin tarafların fesih iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, tek taraflı irade beyanı ile olmamakta, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da tarafların sözleşmenin yükümlerinden kurtulmaları, başka bir anlatımla, sözleşme ilişkisinin tasfiyesi gerekir....
Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....
Numaralı bir kararında ''Bu durumda mahkemece sözleşmenin feshi ve müdahalenin önlenmesi talebiyle T....