DAVA :Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Feshi) DAVA TARİHİ : 19/03/2024 KARAR TARİHİ : 23/10/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Feshi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Alacağı Temlik Eden Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ... ile takip borçlusu ... Gıda Ambalaj Kimya Temizlik İnşaat Bilişim Tasarım San Ve Tic A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, kredilerin teminatında yer alan bankalarına ipotekli malik ... adına kayıtlı " ......
Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Yalova 4....
Maddesi uyarınca “Akdin Feshi ve Tahliye”davası olduğunu, Nitekim davacılardan T2 (Şenyürek)’in maliki olduğu “Antalya İli, Kaş İlçesi, Bayındır Mahallesi, Limanağzı Mevkiinde bulunan arsa üzerinde kain Delos Plaj adı altında faaliyet gösteren çatısız işyeri niteliğindeki taşınmazın” 01.01.2012 tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi ile diğer davacı T1 tarafından davalı şirkete kiralandığını, mezkur sözleşmenin beş yıllık süre sonunda taraflarca feshedilmeyerek Borçlar Kanunu 327. maddesi hükmü gereği belirsiz süreli olarak uzadığını, Taraflar arasındaki kira sözleşmesi her ne kadar taraflarca feshedilmeyerek 2020 yılı sonuna kadar yasa gereği belirsiz süreli olarak uzamışsa da Borçlar Kanunu 328.maddesine uygun olarak, davalıya her iki davacı tarafından ayrı ayrı olmak üzere, Ankara 63....
Uyuşmazlık, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalının 01.05.1998 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu arsa niteliğindeki kiralananın feshi ihbara rağmen tahliye edilmediğini ileri sürerek üzerindeki hafif inşaatın kaldırılarak boş olarak teslimine karar verilmesini istemiş, davalı, dava konusu edilen kiralanan üzerindeki yapının davacının muvafakatıyla yapıldığını, taşınabilir nitelikte bulunmadığını, davalının ihtiyacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Borçlar Kanunu’na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda dava açılması gerekir....
Dava, resmi nitelikli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muaccel hale gelen taksitlerin muacceliyet ihtarnamesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğine rağmen yasal ödeme süresi içinde ödenmesi ile ilgili hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi ve sözleşmenin feshinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından 11/04/2016 tarihli, 22/11/2016 tarihli ihtarnameler ile taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmenin fesih hükümlerini düzenleyen 6.1 ve 6.7.maddeleri uyarınca ödenmeyen borç nedeniyle fesih şartlarının oluştuğu belirtilerek bu ihtarnameler davalıya tebliğ edilmiş olup, bu kapsamda eldeki dava açılmıştır. Davalı,usulune uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür. Mahkemece, mahallinde keşif yapılmış,konusunda uzman bilirkilerden denetime açık.hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu alınmış ve temerrüt şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, davalı ile aralarında 30.01.2009 düzenleme ve 01.02.2009 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, 30.01.2009 tarihinde yapılan ek protokolün 5. maddesi gereği 15 gün önceden yazılı olarak haber vermek kaydıyla kiraya verenin sözleşmeyi fesih hakkı olduğunu, bu maddeye dayanarak düzenlenen 09.01.2013 tarihli ihtar ile sözleşmenin 01.02.2013 tarihinde feshedileceğinin davalıya bildirilmesine rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, sözleşme hükmünün fesih nedeni olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kiracının sözleşmede yazılı şartı kabul ettiğini, bu şartın ise sözleşme serbestisi kapsamında değerlendirildiğinde geçerli olacağını belirterek süresinde açılan davanın kabulüne karar verilmiştir....
Borçlar Kanununun 287.maddesi hükmü uyarınca hasılat kirasında süre bittiği halde kiralayanın açık veya örtülü rızasıyla kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi veya kira sözleşmesinde kararlaştırılan feshi ihbarı iki taraftan birinin yapmamış olması durumunda sözleşme yıldan yıla yenilenmiş sayılır. Sözleşmenin bu şekilde yenilenmiş olması halinde bir senelik bir müddetin hitamından altı (6) ay önce kiracıya feshi ihbar tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu durumda tahliyeye karar verilebilmesi için başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Davacının delilleri arasında yer alan 24.9.2007 keşide 2.10.2007 tebliğ tarihli akdin yenilenmeyeceğini bildirir ihbar az yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmediğinden yasal sonuç doğurduğu kabul edilemez....
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece kiralananın 6570 Sayılı Yasaya tabi olmadığından feshi ihbar nedeniyle tahliyeye karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanununa tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Olayımızda;Taraflar arasında 15.4.2001 başlangıç tarihli ve 7 yıl 8 ay süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Tüketici Mahkemesince, davanın taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin feshi, yapılan ödemelerin iadesi ile birlikte senetlerin iptali istemine ilişkin olduğu, davacının istemlerinin tapu iptal ve tescili istemini de içerdiği, davadaki talepler birbirine bağlı olduğundan birbirinden ayırma imkanı bulunmadığı, davanın taşınmazın bulunduğu Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanun'unda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Tüketici Mahkemesince, davanın taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin feshi, yapılan ödemelerin iadesi ile birlikte senetlerin iptali istemine ilişkin olduğu, davacının istemlerinin tapu iptal ve tescili istemini de içerdiği, davadaki talepler birbirine bağlı olduğundan birbirinden ayırma imkanı bulunmadığı, davanın taşınmazın bulunduğu Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanun'unda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....