objektif iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne; davacının portföy tazminatı isteminin, ancak taraflar arasında tekel hakkı kuran sözleşmelerde işbu tazminat talep edilebileceğinden, tekel hakkı kurulmadığı gibi davacının talep etmesi gereken tazminat miktarını ispat edemediği de dikkate alınarak reddine, manevi tazminat istemi bakımından, davalının, davacının ticari onur ve saygınlığını haksız ve hukuka aykırı olarak herhangi bir saldırısı tespit edilemediğinden ve her sözleşmeye aykırılık doğuran eylemin manevi tazminat talep hakkı vermediğinden reddine, davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshetmesi sebebiyle kalan süre yönünden kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminat talebinin koşullarının oluştuğu, raporda belirlenen toplam 20.023,98 TL yoksun kalınan kar tazminatına hükmedilmesine, davacının isim hakkı bedeli olarak davalıya yaptığı ödemeler bakımından, sözleşmenin süresinden önce haklı sebeple 17/09/2009 tarihinde feshedildiği...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmede işin süresinin ruhsattan itibaren 2 yıl olarak kararlaştırıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, imara uygun proje hazırlandığında ruhsat alınabileceğinin, sözleşmenin feshi için gerekli şartların oluşmadığının belirtildiği, sözleşme tarihinin 09.10.2014 olduğu, davanın 13.07.2015 tarihinde açıldığı, arada dokuz aylık bir süre olduğu, bu durumda, dava tarihi itibariyle ruhsat alınabilmesi için gerekli olan makul sürenin aşılmış olduğunun söylenemeyeceği, davacı tarafın sözleşmenin feshi ve buna bağlı taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı tarafın tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur....
Uyuşmazlık, davalı idarenin taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenlerle feshedip etmediği, davacı şirketin haksız fesih iddiasına dayalı talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, manevi tazminat için ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ... Sözleşmenin 33....
TL, noter masrafı olarak 1.000,00 TL, Almanca kursu için ödenen 2.400,00 TL olmak üzere toplam 5.400 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
E. sayılı dosyasında birleştirildiğini, aynı sözleşmeye dayalı olarak açılan ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olan bu dosyalar ile işbu davanın HMK m. 166 gereği birleştirilmesini talep ettiklerini, yine birbiri arasında bağlantı bulunan dava dosyalarında kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için davalı lehine alacak hesaplanacaksa dahi; davacı tarafından varsa eserin tamamlanan kısmının belirlenerek talepleri doğrultusunda yapılacak cezai şart, bedel iadesi, menfi zarar ve mümkünse malzeme değerinin bu hesaplamalardan mahsubunu talep ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, davanın kabulüne, taraflar arasında mevcut 22.02.2022 tarihli sözleşmenin 14. maddesine göre 540.000,00 TL cezai şart bedeli, davacıya ödenen 502.090,00 TL bedelin iadesi, menfi zarar tutarı olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin (belirsiz alacak davası), 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ve davacı elindeki ... marka ... model ... seri no.lu, ... marka...
davacının prim alacağı isteminin kısmen kabulüne , 659,15 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin, davacının manevi tazminat ve sair taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
O halde mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, usulü kazanılmış hak ilkesi göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ...” gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; incelenen seyahat raporlarının iki tanesinde hataya rastlandığı, dolayısıyla sistemin ayıplı olduğu, gizli ayıbın varlığının kabul edilmesi gerektiği, sözleşmenin eser sözleşmesinin hükümlerinin uygulanabildiği karma nitelikte bir sözleşme olarak nitelendirilmesi gerektiği, sözleşmenin feshi ile birlikte aparatların iadesi de gerçekleştiğinden tahsil edilen 6.923,06 TL’lik talebinin tazmin edilmesi gerektiği, davacının diğer tazminat talebi olan Şubat 2012 döneminden Temmuz 2012 dönemine ait olan ödemeler için, yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz yapılamadığı, ticari defterlere işlenerek ödendiğinden, fesih bildirim tarihinden önce yapmış olduğu bu ödemeleri talep hakkı bulunmadığı, fesih ihtarnamesinde tazminatın miktarına ve ödenme zamanına ilişkin herhangi bir hususa yer verilmediğinden davalının dava tarihinden önce temerrütünün söz konusu olmadığı, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanacağı...
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede satış bedelinin Türk Lirası üzerinden kararlaştırıldığı sabittir. Bu durum karsısında dava ve takibin konusu havalenin esasen Türk Lirası cinsinden bir borcun ifasına yönelik olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle sözleşmenin feshi halinde iadesi gereken bedel de döviz cinsinden yapılan havale tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olacak ve davalıdan ancak bu miktar üzerinden alacak talep edilebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ile davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkillerine teslimi gereken dairelerin ihtara rağmen davalı tarafça süresinde teslim edilmemesi üzerine davalının temerrüde düştüğünü, arsanın eski hale getirilmesi gerektiğini, sözleşmeye konu arsa üzerinde bulunan meyve ağaçlarının edimin ifası kapsamında sökülmek zorunda kalındığını ileri sürerek, anılan sözleşmenin feshi ile menfi zarar kapsamında ....000,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....