WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlar Yasasının 96. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır....

kalınan kâr taleplerine ilişkin hesaplamanın yersiz olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmedeki cezai şart, kâr mahrumiyetinden kaynaklı tazminat ve diğer tazminat doğurucu sözleşme hükümlerinin süregelen uygulama ile talep edilmemesinin sözleşme hükümlerini zımnen ortadan kaldırdığını belirterek kararın bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Ek raporda özetle "...asıl dava yönünden hukuki değerlendirme açısından değiştirilmesi gereken bir husus olmadığını, davacı Şirket'çe mahrum kalınan kârlara ilişkin faaliyet zararlarının davalı Şirket'in kusuruna isabet eden %50 oranındaki bölümüne karşılık gelen bölümünün 4.042.626 TL olarak hesaplanabileceğini, faaliyet zararları dışında mahrum kalınan kara ilişkin veriye rastlanmadığını, sözleşme feshedilmemiş olsaydı davacı Şirket'in hangi sürede ne miktarda kara geçebileceği hususunun belirsiz olduğunu, davacının davalıya kredi kullanımından kaynaklı 3.956.142 TL borçlu olduğunu, birleşen dava yönünden ise, davacının yatırım nedeni ile ortaya çıkan zararının 1.542.804 TL olduğunu, mahrum kalınan kar ve diğer zararlara ilişkin olarak objektif değerlendirmeye elverişli herhangi bir veriye rastlanmadığını, ayrıca davacı ...'nın ... ile aralarındaki sözleşmenin feshi dolayısıyla uğradığı zararın tazminini sadece ...'a yöneltebileceğini, diğer davalılar ... ve ...'...

      Ek raporda özetle "...asıl dava yönünden hukuki değerlendirme açısından değiştirilmesi gereken bir husus olmadığını, davacı Şirket'çe mahrum kalınan kârlara ilişkin faaliyet zararlarının davalı Şirket'in kusuruna isabet eden %50 oranındaki bölümüne karşılık gelen bölümünün 4.042.626 TL olarak hesaplanabileceğini, faaliyet zararları dışında mahrum kalınan kara ilişkin veriye rastlanmadığını, sözleşme feshedilmemiş olsaydı davacı Şirket'in hangi sürede ne miktarda kara geçebileceği hususunun belirsiz olduğunu, davacının davalıya kredi kullanımından kaynaklı 3.956.142 TL borçlu olduğunu, birleşen dava yönünden ise, davacının yatırım nedeni ile ortaya çıkan zararının 1.542.804 TL olduğunu, mahrum kalınan kar ve diğer zararlara ilişkin olarak objektif değerlendirmeye elverişli herhangi bir veriye rastlanmadığını, ayrıca davacı ...'nın ... ile aralarındaki sözleşmenin feshi dolayısıyla uğradığı zararın tazminini sadece ...'a yöneltebileceğini, diğer davalılar ... ve ...'...

        Ek raporda özetle "...asıl dava yönünden hukuki değerlendirme açısından değiştirilmesi gereken bir husus olmadığını, davacı Şirket'çe mahrum kalınan kârlara ilişkin faaliyet zararlarının davalı Şirket'in kusuruna isabet eden %50 oranındaki bölümüne karşılık gelen bölümünün 4.042.626 TL olarak hesaplanabileceğini, faaliyet zararları dışında mahrum kalınan kara ilişkin veriye rastlanmadığını, sözleşme feshedilmemiş olsaydı davacı Şirket'in hangi sürede ne miktarda kara geçebileceği hususunun belirsiz olduğunu, davacının davalıya kredi kullanımından kaynaklı 3.956.142 TL borçlu olduğunu, birleşen dava yönünden ise, davacının yatırım nedeni ile ortaya çıkan zararının 1.542.804 TL olduğunu, mahrum kalınan kar ve diğer zararlara ilişkin olarak objektif değerlendirmeye elverişli herhangi bir veriye rastlanmadığını, ayrıca davacı ...'nın ... ile aralarındaki sözleşmenin feshi dolayısıyla uğradığı zararın tazminini sadece ...'a yöneltebileceğini, diğer davalılar ... ve ...'...

          İş sayılı dosyası üzerinden kira kontratının feshi ile anahtarın davalılara teslimi yoluna gidildiğini, davanın konusunun yukarıda açıklandığı üzere mahrum kalınan kâr dahil müspet zararın tespiti ve ödenmesine ilişkin olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan süreye bağlanan edimin ifası için ihtarnamenin şart koşulmasının hiçbir hukuki gerekçesinin bulunmadığını, buna karşılık 09.01.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, iptal edilmek zorunda kalınan rezervasyonlara ilişkin sözleşme suretlerinin dosyaya sunulduğunu, talebin iptal edilen sözleşmelerden ziyade işletmenin faaliyete geçirilmemesi nedeniyle sözleşme yapılamamasından kaynaklanan zarara ilişkin olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kiralananın ayıplı olması nedeniyle uğranılan kar kaybı ve faydalı masraf alacağı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Kanun'un 301, 304 ve 305 inci maddeleri. 3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı şirket, davalı ile mal alım satımına ilişkin sözleşme imzaladığını, sözleşme çerçevesinde davalıya bağlı hastanelerin ihtiyaç duyduğu ameliyathane ve anestezi toplu sarf malzemesinin şirketten satın alınacağını, sözleşme bedelinin KDV hariç 642.335,00-TL olduğunu, sözleşme çerçevesinde 5 adet fatura karşılığı KDV hariç toplam 149.502,00-TL mal alındığını, sözleşme gereğince kendisinden satın alınması gereken malların alınmaması üzerine vekili aracılığıyla ... 1....

              yol açan sebeplerin hiçbirinin gerçekleştiği yönünde davalılarca bir belge ve geçerli bir neden sunulmadığını, gecikmeden kaynaklanan mahrum kalınan kira bedellerinin de bu güne kadar ödenmediğini, anılan durum karşısında davalı There Sun İnş....

              Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yerine getirilmemesinden arsa sahibi ... ile yüklenicinin kusurlu olduğu, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle asıl davadaki davacı arsa sahibinin zararının oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile yıkılan evler nedeniyle 70.000,00 TL, mahrum kalınan kira tazminatı karşılığı ....300,00 TL olmak üzere toplam 73.300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, birleşen davanın kabulü ile sözleşmenin feshine, ....450,00 TL kira tazminatının davalılardan tahsiline, yüklenicinin birleşen davasının reddine, arsa sahibi ...'ın tazminat isteminin reddine, fesih konusunda harcı yatırılarak açılan bir dava bulunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığını karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı yüklenici ... vekili ile asıl ve birleşen davalarda davalı, karşı davada davacı arsa sahibi ... vekili temyiz etmiştir. ......

                Her ne kadar taraflar arasında düzenlenen sözleşme geçersiz ise de, sözleşme uyarınca taşınmaz devri yapılıp, kat irtifakı kurulmuş olması dikkate alındığında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1998 tarih 1997/2 Esas 1998/2 Karar sayılı içtihadı uyarınca sözleşme geçerli hale gelmiştir. Bu nedenle, taraflar sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmek zorundadır. Sözleşmede tarafların edimleri belirlenmiş, 7. maddesinde ise sözleşmedeki şartların yerine getirilmemesi halinde davacıya 100.000,00 TL tazminat ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Davacı dilekçesinde sözleşme uyarınca edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle bu edimlerin yerine geçen bedeli ve edimlerin geç ifasından kaynaklı tazminatı talep etmesi yanında sözleşmenin 7. maddesindeki tazminatı da istemiştir. Bu tazminat yazılış tarzı itibariyle seçimlik cezai şart niteliğindedir. Davacı ya ifayı, ya da cezayı talep edebilir....

                  UYAP Entegrasyonu