İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2018/386 2021/219 DAVA KONUSU : Spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı nezdinde 10/07/2008-08/10/2012 tarihleri arasında hükümde yazıldığı şekilde ( ayda 15 günlük çalışma esası ) geçen hizmetlerine ilişkin sigortalılığa esas alınan prim kazancının (SPEK) hükmün infazı sırasında Kurum’a bildirimi dava dışı işyerlerince yapılmış olan (SPEK)le birlikte uygulanabilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, davacı ve davalı taraf vekillerinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak uyuşmazlıkta geçmişte yapılan ve bordrolara yansıtılmayan bir ödeme bulunmamaktadır. Bakanlık raporunda fazla mesai yapıldığı ve ödeme yapılmadığı iddia edilmekte, dolayısıyla alacağın varlığını kesin olarak ortaya koymamakta, bu rapora dayanılarak ödeme yapılmaması durumunda çalışanların alacak davası açma muhtariyeti bulunmaktadır. Kısaca raporda ve Kurum kayıtlarında ödenen ancak bordroya ve giderek spek dahil edilmeyen bir fazla mesai alacağından bahsedilmemekte, sadece fazla mesai alacaklarının eksik ödendiği belirtilmektedir. Dolayısıyla varlığı henüz kesinleşmeyen bir alacak bulunduğu iddiasıyla davacı şirketin teşvik uygulaması iptal eden Kurum işlemi hatalı olup, davanın kabulüne yönelik mahkeme kararı yerinde olmuştur....
Davalı Kurum vekili; yeterli inceleme yapılmadığını ve eksikliklerin giderilemediğini belirterek kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının 15.09.2016-03.07.2017 tarihleri arasında davalı şirkete ait okulda sınıf öğretmeni olarak çalıştığı, aldığı ücretin aylık 3.000,00 TL olduğu ve prime esas kazancının bu tutar üzerinden tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 80 inci maddesi 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2010 yılı Eylül ayına ait SPEK tutarının 3.130,82 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2009 Temmuz ayına ait SPEK tutarının 3.404,11 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 Ağustos ayına ait SPEK tutarının 5.444,50 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 Aralık ayına ait SPEK tutarının 5.590,72 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 Şubat ayına ait SPEK tutarının 5.177,40 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 Haziran ayına ait SPEK tutarının 5.722,42 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....