Davacının davalı Kuruma vermiş olduğu şikayet dilekçesine istinaden davalı Kurum Denetmeni Emel Kılıç tarafından düzenlenen, 16.05.2017 tarih, 2017/EK/35 “sigortalılığın tespiti” konulu rapor ile davacı Sema Özdemir Tosun’un, 1422438.035 sicil sayılı Medfa Özel Sağ.ve Eğt.Hiz.Tur.lnş,Malz.San.ve Tic.Ltd.Şti. ünvanlı işyerinde hizmet akdine istinaden çalıştığı ve 5510 sayalı Yasanın 4/a maddesi uyarınca sigortalısı sayılması gerektiği ve 08/10/2016 tarihi itibariyle 1 günlük SPEK alt sının üzerinden 2016/Kasım ayına ilişkin olarak asıl aylık prim ve hizmet belgelerinin 5510 sayılı kanunim 86. maddesinin yedinci fıkrası gereği işverenden istenmesi, verilmemeleri halinde re'sen düzenlenmesi, Sema Özdemir Tosun ile ilgili olarak, 08/10/2016 tarihi itibariyle işyerinde fiilen çalıştığı ve bu çalışmaların Kurama bildirilmediği tespit edildiğinden, adı geçen sigortalı için 2016/Ekim ayında l günlük prim belgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmemesi ve söz konusu sigortalıya ait ücretin ödeme...
C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hizmet iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile çalışmalarının fiili ve gerçek olduğunun tespiti davasıdır. 2.İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2, 6 ve 79 uncu maddeleri ilgili hükümlerdir. 3....
Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....
Maddesi gereği 4 aylık sürenin hizmet süresinde sayılmasının gerektiğini, davalı işverenin bu çalışma dönemini SGK'ye bildirmediği için müvekkilinin 4 aylık hizmet süresinin kayıt ve tescil edilmediğini, niteceten müvekkilinin hizmet akdine bağlı 4 aylık zorunlu sigortalılık süresinin tespiti ile kayıt ve tescilininin yapılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: HMK 114. Maddesinin 1....
Nitekim Yargıtaya göre işçilik alacakları davasında -açılmış ise- kural olarak hizmet tespiti davasının sonucu beklenmelidir. Yine Yargıtay kararlarında her iki davanın birbirlerini etkilemesi mümkün ise de davaların niteliği gereği farklı sonuçlara varılabileceğinin kabul edildiği görülmektedir. Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki delil değerlendirmesi derece mahkemelerinin takdirinde olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu değildir....
Taraflar arasındaki ilişki Borçlar Kanununun 393 ve devamı (eski BK 313.ve devamı ) maddelerinde düzenlenen hizmet akdi hükümlerine tabidir. Bu nedenle davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresinin, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır.Keza taraflar arasındaki ilişkinin belirlenmesinde de hizmet tespiti davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2021 NUMARASI : 2019/425 2021/443 DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/04/2019 tarihinde kendisine tebliğ edilen Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Gazipaşa şubesi tarafından müvekkiline ait iş yeri olduğu iddiası ile 2 0122 01 01 1370687 007 06 27 000 sicil numarası ile adına resen tescil edildiğini, Güney Jandarma Komutanlığının 16/01/2019 tarih ve 919116 tutanağına göre kayıt dışı sigortalı çalıştırdığı iddiası ile mezkur kişilerin adına işe giriş bildirgeleri, işten ayrılış bildirgeleri ile 2017/12 dönemi SPEK alt tutarı üzerinden belirtilen ek nitelikli aylık prim ve hizmet belgesinin talep edildiğini, müvekkilinin ise mezkur kişilerin kendi çalışanı olmadığını ve onları çalıştırabileceği bir iş yerinin olmadığından bahisle bu istenen belgeleri sunamayacağı ile işlemin iptalini talep ettiğini, prim itiraz komisyonuna da itirazda bulunduklarını ancak prim itiraz komisyonunca itirazın...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2018/408 2019/339 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, davacı ile davalı arasında İş Mahkemesi'nin 2012/56 Esas sayılı dosyasında işçilik alacakları davasının derdest olduğu, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme ile iddia ve savunmaların işçilik alacaklarına ilişkin davada da incelenip değerlendirilebileceği, eldeki davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık işçilik alacakları davası ile hizmet tespiti veya olumsuz hizmet tespiti davalarının birlikte görülüp görülmeyeceği hususunda toplanmaktadır. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....
İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresinin, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır.Keza taraflar arasındaki ilişkinin belirlenmesinde de hizmet tespiti davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda, davacı işçinin bu davadan bağımsız olarak hizmet süresinin tespitine ilişkin halen devam eden davası bulunmaktadır....