"İçtihat Metni" Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz,menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) babından ödeme emirlerinin iptali talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemezin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 17.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2020/264 E., 2021/278 K., DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya, davalı kurum tarafından 2019/32247- 32248- 32249 sayılı ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, 2006/12 ila 2007/9.ay için prim, İSP ve DV borcu çıkarıldığını, davanın 6183 sayılı yasaya göre takip ve tahsil ile durdurmayacağını, bahsi geçen borçların zamanında ödenmiş olması sebebiyle takiplerin tedbiren durdurulmasını istediği, SGK kadıköy SGM aracılığı ile ödeme belgelerinin sunulduğunu, buna göre söz konusu borçların ödenmiş olması sebebiyle ödeme emirlerinin iptali gerektiğini, kabul olmaz ise borçların da zaman aşımına uğradığını belirterek, dava konusu ödeme emirlerinin iptalini, davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeden, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK'nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümünde yer alan “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına, (İhtarat yapıldı)” ibaresinin çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türkiye İş Kurumunun hukuki statüsüne gelince; 4904 sayılı Türkiye İş Kurumunun Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanun'unun 1/3. maddesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bağlı kuruluşu olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz, idari ve mali bakımdan özerk bir kamu kuruluşu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca aynı Kanun'un 16. maddesinde Kurumun merkezi bütçe payı dışındaki gelirleri de gösterilmiştir. Diğer yandan; 5018 sayılı Kanun'a ekli (IV) sayılı cetvelde sosyal güvenlik kurumları başlığı altında 2. sırada Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne yer verilmiştir. Şu durumda, söz konusu yasal düzenlemeler ve uygulamalar birlikte değerlendirildiğinde; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler arasında yer almayan davacı Kurumun 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı belirgindir....
, ... sicil numaralı işyerine ... isimli çalışan için 2007/1 - 2010/4 dönemlerinde prim hizmet belgelerinin süresinde verilmemesi nedeniyle ... tarih ve ... sayılı dava konusu komisyon kararının dayanağı olan idari para cezasının uygulandığı görülmüştür....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.2013 gün 2012/10-1153 E., 2013/245 K. sayılı kararı) Ödeme emri iptaline ilişkin dava yönünden, davacı hakkında Balıkesir Sosyal Güvenlik Merkezince tanzim edilen ödeme emri ile 6183 sayılı Kanunun uygulanması nedeniyle doğan uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan eldeki davada, 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin nitelikte olup diğer yetki kurallarının üzerindedir ve uygulanmasının yasal gereklilik olduğu belirgindir. Öte yandan, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin;"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilâtla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekâletname verilen gerçek ve tüzel kişileri” “Ünite: Kurumun tahsilâtla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”...
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın 02/08/2016 tarih ve 2016/16 sayılı Genelgesinin ''7- Kurum alacaklarının takip ve tahsil edilmesi'' başlıklı kısmı ile buna dayanılarak İzmir Üniversitesinin ödenmeyen prim borcunun davacıdan tahsili için adına tesis edilen haciz işleminin iptali istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır....
gün sayısının 225 gün olarak belirlenmesine”, 5. paragraftaki “sanığa verilen adli para cezasının, suçun işleniş biçimi verilen ceza miktarı, şahsi, sosyal ve ekonomik durumu, paraya verilen değer ile sanığı suça iten sebepler göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK'nın 52....
İşyerinin devri, işler haldeki bir işyerinin çalışanları ve çeşitli unsurları ile bir başka işverene geçmesini ifade eder. Diğer taraftan, Türk sosyal sigortalar sistemi, ağırlıklı olarak primli rejime dayanmaktadır. Kurumun sosyal sigorta yardımlarını sağlaması, en önemli gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesine bağlıdır. Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri arasında sayılan sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idari para cezaları, gecikme zamları ve katılım payları ilgililerce ödenmediğinde Kurum tarafından tahsili gerekmektedir. Prim tahsilatını kolaylaştırmak için birçok hüküm konulmakla birlikte Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddesi, primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir....
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumunun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. Bu mahkemeler, istisnaları dışında 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile yeniden düzenlenmiştir. Kanunda sınırlı olarak sayılan dava ve uyuşmazlıklar ile diğer kanunların iş mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere, iş mahkemelerinde bakılamaz....