Uyuşmazlık; ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Öte yandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir. 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır....
Uyuşmazlık; ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Öte yandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir. 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır....
II- CEVAP Davalı Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davacının babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması yönünde tahsis talep tarihinin 05.12.2017 tarihinden sonrası olması sebebiyle 5510 sayılı Kanun kapsamında değerlendirme yapılmak suretiyle talebinin reddedildiği, öncelikle davanın dava şartı yönünden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir. III- MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Davacının davasının kabulü ile, "İzmit Sosyal Güvenlik Merkezinin 03/04/2019 tarih ve 92010366 sayılı işleminin iptali ile davacıya 0354972377 Bağkur numaralı babası Ali Şenyıldız üzerinden davacının eşinin ölüm tarihini (15/10/2014) takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tespitine " dair karar verilmiştir....
Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” hükmü ile yine 1479 sayılı Yasa’nın 4926 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değiştirilen 45/c maddesinin “on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25'i,” hükümlerine amir olmasına ve davanın esastan reddine dair istinaf kararının bu yasa maddelerinde belirtilen duruma göre isabetli olmasına...
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine, karar Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur. Yerel mahkemece önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme hükmünü temyize davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili getirmiştir....
Hal böyle olunca; bu tarihtede davacının Türkiye'de mevcut hiçbir sigortalılığı olmadığı belirgin olduğundan; 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yaptığı 20.09.2006 düzenlenen koşulların gerçekleşmiş olması halinde davacıya yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olacaktır. 3-) Öte yandan, 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde yer alan "sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı vazgeçilemeyeceği" hükmü gözetildiğinde; primlerini ödediği 3201 sayılı Kanun kapsamında olan borçlanmaya ilişkin olarak sosyal güvenlik hakkından davacı vazgeçemez ise de; 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Kanunun 79. maddesiyle değişik 3201 sayılı Kanunun 4. maddesindeki "Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların haksahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir." düzenlemeside bozma üzerine yürütülecek yargılamada gözönünde bulundurulmalıdır....
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir. Öte yandan, İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde ise, “bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” düzenlenmiştir....
E) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi : Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, “Dava, davacının, yurt dışına çıkmadan önce son defa ... kapsamında sigortalı olması nedeniyle 4/1-a maddesi kapsamında gerçekleştirilen borçlanma işleminin geçersizliği ve aylık bağlama tarihi itibariyle kesin dönüş koşulu gerçekleşmediğinden bahisle yaşlılık aylıklarının başlangıç tarihi itibariyle iptali ile yersiz ödeme tespit tarihinden geriye doğru 10 yılık süreye ilişkin 2005/12. ay ila 2015/12. aylar arası ödenen aylıkların istirdatına ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 3201 sayılı Yasanın 3.maddesi uyarınca yurtdışında çalışan Türk Vatandaşı olan hak sahipleri yurda kesin dönüş yaptıktan sonra Türkiye'de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa SGK'ya, varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabilir....
sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 12/10/2021 tarih ve E:2018/4076, K:2021/4745 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, oğlu ...'nin ölümünün 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilerek kendisine vazife mallulüğü aylığı bağlanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Komisyonun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile tüm özlük (parasal) haklarının murisin vefat tarihi olan 09/10/2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; bakılan davada, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Komisyonunun ......
Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....