WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bu tür sözleşmeye dayalı davalarda da genel yetkili mahkeme, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9/1 (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6/1). maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesi ise de, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 22. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17)maddesi hükmü uyarınca taraflar, belli bir uyuşmazlık için kanunen yetkili olmayan bir veya bir kaç mahkemeyi, yaptıkları yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilirler. Somut olayda da Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın C.8. maddesindeki yetki koşulu, taraflar arasında yapılan bir yetki sözleşmesi niteliğindedir....

    sözleşmesi esas itibariyle şekle tabi bir sözleşme olmamakla birlikte,sözleşme uyarınca sigorta sözleşmesi kurmakla yükümlü olan kişinin, sözleşmenin kurulduğunu ispatla yükümlü olduğu, dosya içeriğinde sigorta sözleşmesinin kurulduğuna ilişkin bir veriye rastlanılmadığı, bu durumda sigorta sözleşmesi kurulmuş olsaydı zararın sigorta teminatı kapsamında yer alıp almayacağının tespit edilmesi gerektiği, dava konusu olayda yükün yükleten tarafından yüklendiği, zararın da ambalaj eksikliği nedeniyle meydana geldiği, sigorta sözleşmesi mevcut olsaydı dahi ambalajlamadaki eksikliğin/yetersizliğin istisna edilen risklerden olması sebebiyle sigortacının tazminat ödemekle yükümlü olmayacağı, buna karşılık, satıcının genel hükümlerden doğan sorumluluğuna ilişkin esaslar uygulama alanı bulması gerektiği---- esasının benimsendiği satım sözleşmelerinde yükün kontrolü ve ambalajlanması satıcının ediminin kapsamına dahil bir borç olduğu, buna aykırılık halinde gerçekleşen zarardan sorumluluğun doğacağı...

      2001 yılında muhtelif risklerine karşı birçok konuda sigorta yaptırmak için ihale yaptığını ve ihale sonucunda davalı sigorta şirketi ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, işbu sözleşme uyarınca düzenlenen işveren sorumluluk sigorta poliçesine istinaden davalıya müracaat edilerek icra dosyasına ödenen paranın talep edilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalının takibe kısmi itirazda bulunarak kabul edilen kısmı fer'ileri ile birlikte icra dosyasına ödediğini oysa, davalının ödenen bedelinin tamamından davalı ile imzalanan sözleşme, şartname ve sigorta poliçesi gereği sorumlu olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava konusu hasarın 10/06/2020 tarihinde meydana geldiği, sigorta poliçesinin düzenleme tarihinin 23/06/2020 tarih saat 09:49 olduğu, bu haliyle sigortacının üstlendiği rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta poliçesinin düzenlettirildiği, her ne kadar poliçenin geçerlilik süresinin 05/06/2020- 05/02/2021 olduğu belirtillmiş ise de; sigortacının sigorta poliçesi kapsamında sigortalının zararından sorumluluğunun poliçe priminin ödendiği andan itibaren başlayacağı, TTK'nun 1458. maddesi gereğince sözleşmenin yapıldığı sırada sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmiş olduğunu bilmesi halinde sigorta sözleşmesi yapılmış olsa bile, bu sözleşmenin davaya konu fiil yönünden hükümsüz olduğu (TTK’nın 1408, 1452, 1486 ve 1520. maddeleri uyarınca), hasar tarihinde usulüne uygun poliçesi bulunmayan sigorta şirketinin 3....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava sigortacının zarar görenlerin haklarına halef olarak açtığı tazminat davasıdır. Davacı vekili sigortalının uğradığı zararların sigorta sözleşmesi kapsamında tazmin edildiğini davalının sattığı ürünün zarara sebep olduğunu öne sürmüştür. Sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalıya halef olarak dava açan sigorta şirketi davalı karşısında sigortalının hukuki konumuna geçer. Diğer değişle zarara ilişkin davayı zarar gören sigortalı davalıya karşı açmış olsa idi nasıl bir hukuki durum olacak idiyse sigorta şirketinin halef olarak açtığı davada da aynı hukuki durum geçerlidir. Bu minvalde işin esası bu kapsamda çözülecek olmakla birlikte görev ve yetki gibi hususlar da bu kapsamda değerlendirilir....

            Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

              Sigortacı, rizikonun gerçekleşmesi sonucunda sigortalının uğradığı zararı, sigorta sözleşmesindeki şartlar çerçevesinde tazmin etmeyi üstlenir. Genel olarak tüm zarar sigortalarında, sigortacı, sigorta himayesinin başlamasından sonra, sigorta süresi içinde meydana gelen ve sigorta sözleşmesi uyarınca teminat kapsamına dahil olan bir rizikonun gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla sigortacının tazmin yükümlülüğünün doğması için rizikonun teminat kapsamında olması ve sigorta süresi içinde meydana gelmesi şarttır....

                Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2017/478 Esas KARAR NO : 2021/559 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 23/08/2017 KARAR TARİHİ: 12/07/2021 K. YAZIM TARİHİ: 12/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının duruşmaya gelmemesi ve mazeret de bildirmemesi nedeniyle dosya 30/03/2021 tarihinde işlemden kaldırılmış olup, 6100 sayılı HMK'nun 150. maddesi gereğince (3) ay içerisinde dava yenilenmediğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                  Sigorta A.Ş. zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigorta şirketinde olduğunu, davalı sigorta tarafından Genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında da manevi tazminat taleplerinin teminat altına alınmış olduğunu, bu nedenle dava konusu taleplerin doğrudan davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken bir kalem niteliğinde olduğunu beyanla öncelikle davanın reddine aksi halde; ödenecek tazminat miktarının indirlmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş....

                    Sigorta AŞ" arasında düzenlenen "Yetkili Sigorta Acenteliği Sözleşmesi" nin 24. maddesine istinaden "üç ay evvelinden haber vermek şartıyla" sigorta şirketinin sözleşmeyi feshedilebileceğinin belirtildiği, bu bilgiler doğrultusunda 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 23. Maddesinin; (16) "Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa sigorta acentesi sigorta şirketinden tazminat talep edebilir....

                      UYAP Entegrasyonu