Taraflar arasındaki Almanya ikametgah başlangıç tarihi olan 16.02.1993 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışı borçlanma talebi kapsamında Almanya ikametgah başlangıç tarihi olan 16.02.1993 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini talep etmiştir. II....
Taraflar arasındaki Belçika'da ikametgah başlangıç tarihi olan 05.11.1991 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, Belçika'da ikametgah başlangıç tarihi olan 05.11.1991 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini talep etmiştir. II....
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Eldeki davada, davacı dava dilekçesinde sonuç kısmında 6 aylık çalışmasının kurum kayıtlarında gözükmediğini belirterek; sigorta başlangıç tarihinin 15.01.1990 olarak tespiti talep edilmiş olup öninceleme duruşma zaptında da 6 ay çalışmanın tespitinin istemine dair de belirleme yapılmıştır. Bu kapsamda dava hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonrasında 67932 sicil sayılı ... – Graf Madencilik işyerinin, ...’e ait olması karşısında, ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar tesisi, hizmet tespiti davalarında işveren davalı konumunda olacağından; yerinde görülmemiştir. Yukarıda izah edilen hususlar göz önüne alınmaksızın; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, fer’i müdahil Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi .......
Sözleşmesi'nin 29/4 maddesi uyarınca Türk sigortasında ilk sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ve davacının 01/02/2013 tarihinden itibaren biriken aylıklarını işleyecek yasal faiziyle birlikte almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının yapmış olduğu borçlanma dikkate alınarak 07/11/1978 tarihinin Türk sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesine, davacıya tahsis talebini takip eden ay başı olan 01/02/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği, 01/02/2013 tarihinden itibaren alınması gereken yaşlılık aylıklarına yasal faiz işletilmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. 6552 sayılı Kanun'un 64'üncü maddesi ile değişik 5521 sayılı Kanun'un 7'inci maddesinin 3'üncü fıkrasına göre "Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir." şeklindeki düzenleme gereği, eldeki dava zorunlu sigortalılık tescilinin dayanağını oluşturan bildirgede işe giriş günü olarak yazılı tarihin Kurumca kabul edilmemesi neticesinde anılan 1 günlük çalışma süresinin geçerliliğinin tespiti niteliğinde olduğundan 5521 sayılı Kanunun 7/3. maddesi kapsamı dışında bulunduğu belirgin olmakla, Kurum fer'i müdahil değil davalı olup, karar başlığında bu husus düzeltilmiştir. 17397600 sigorta sicil numaralı 20.06.1970 doğumlu davacının yasal süre içinde 152531.06 sicilli davalı T3 'e ait iş yerinden Kurum'a intikal eden 01.07.1987 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunması, bu işe giriş bildirgesindeki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/02/1992 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının Almanya'da rant sigortasına girdiği 01.02.1992 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile 01.02.1992 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmiştir....
, işe giriş bildirgesindeki resmin davacıya aidiyetinin Dairemizin geri çevirme kararından önce 09/06/2017 tarihinde yaptırılan grafolojik inceleme ile saptanıldığı da anlaşıldığından, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre sigorta başlangıç tarihinin tespiti davalarında işverene husumet yöneltilmesine gerek bulunmadığı da gözetilmek sureti ile, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
III) Çalışma Olgusunun Tespiti: Somut olayda, davacının çalışmasının işe giriş bildirgesine uygun biçimde ancak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlenen (kısa vadeli sigorta kolları kapsamında çalışanlara mahsus) dönem bordrosu ile Kuruma bildirildiği, dinlenen tanık beyanlarından davacının sigorta başlangıç tarihindeki çalışmasının bordro tanıklarının beyanları ve kısa vadeli sigorta kolları bordroları ile kanıtlandığı, başvuru koşulunun yerine getirildiği, davacının çalışmasının çırak olarak geçmediği, işin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi nedeniyle yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı, Kırklareli ilinde halı dokuma işinde çalışanlar tarafından açılan sigorta başlangıç tarihinin tespiti davalarının kabulüne dair kararlarının Yargıtay tarafından onandığı, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 21.04.2016 gün ve 2016/5478 - 2016...
III) Çalışma Olgusunun Tespiti: Somut olayda, davacının çalışmasının işe giriş bildirgesine uygun biçimde ancak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlenen (kısa vadeli sigorta kolları kapsamında çalışanlara mahsus) dönem bordrosu ile Kuruma bildirildiği, dinlenen tanık beyanlarından davacının sigorta başlangıç tarihindeki çalışmasının bordro tanıklarının beyanları ve kısa vadeli sigorta kolları bordroları ile kanıtlandığı, başvuru koşulunun yerine getirildiği, davacının çalışmasının çırak olarak geçmediği, işin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi nedeniyle yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı, Kırklareli ilinde halı dokuma işinde çalışanlar tarafından açılan sigorta başlangıç tarihinin tespiti davalarının kabulüne dair kararlarının Yargıtay tarafından onandığı, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 21.04.2016 gün ve 2016/5478 - 2016...
El halıcılığı dokuma işyerlerinde çalışan bir kısım sigortalıların hizmet tespiti veya sigorta başlangıç tarihinin tespiti davaları kabul edilmiş, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş ve bu kişilere uzun vadeli sigorta kollarından yaşlılık aylığı dahi bağlanmış iken bir kısım sigortalıların davalarının reddedilmesi, toplumdaki adalet anlayışını örseleyen, hukuki güvenlik ilkesini ihlal eden sonuçlara yol açacağından çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. II) Hukuki Güvenlik İlkesi: El halıcılığı dokuma işinin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi durumunda yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı açık olup; bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sayılmamalarını gerektirir gerçek ve makul bir neden olmadığından, Anayasal sosyal güvenlik güvenlik ilkesine aykırı Kanun hükmünün dar yorumlanması gerektiği kanaatindeyim....