Sigortasına giriş olduğundan bahisle 23.11.1990 tarihinin ...’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini istemiş ise de, davacıya 01.10.2014 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa Kapsamında aylık bağlandığı ve ilgili aylık bağlama kararında hizmete başlangıç tarihi olarak 18.02.1983 tarihinin esas alındığı belirgin olduğundan, davacının sigorta başlangıcının tespiti talebi yönünden, davanın konusuz kalıp kalmadığı yönünde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Şu halde mahkemece, sigorta başlangıç tespiti yönünden de davanın konusuz kalıp kalmaması yönünden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalı ilk işe giriş ve başlangıç tarihinin 01.01.1982 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01.01.1982 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
İş Mahkemesi Dava, yurtdışı borçlanmasının ilk yurtdışı sigorta başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması ile yurtdışı sigorta başlangıç tarihinin yurtiçinde de ilk sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
III) Çalışma Olgusunun Tespiti: Somut olayda, davacının çalışmasının işe giriş bildirgesine uygun biçimde ancak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlenen (kısa vadeli sigorta kolları kapsamında çalışanlara mahsus) dönem bordrosu ile Kuruma bildirildiği, dinlenen tanık beyanlarından davacının sigorta başlangıç tarihindeki çalışmasının bordro tanıklarının beyanları ve kısa vadeli sigorta kolları bordroları ile kanıtlandığı, başvuru koşulunun yerine getirildiği, davacının çalışmasının çırak olarak geçmediği, işin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi nedeniyle yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı, Kırklareli ilinde halı dokuma işinde çalışanlar tarafından açılan sigorta başlangıç tarihinin tespiti davalarının kabulüne dair kararlarının Yargıtay tarafından onandığı, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 21.04.2016 gün ve 2016/5478 - 2016...
III) Çalışma Olgusunun Tespiti: Somut olayda, davacının çalışmasının işe giriş bildirgesine uygun biçimde ancak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlenen (kısa vadeli sigorta kolları kapsamında çalışanlara mahsus) dönem bordrosu ile Kuruma bildirildiği, dinlenen tanık beyanlarından davacının sigorta başlangıç tarihindeki çalışmasının bordro tanıklarının beyanları ve kısa vadeli sigorta kolları bordroları ile kanıtlandığı, başvuru koşulunun yerine getirildiği, davacının çalışmasının çırak olarak geçmediği, işin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi nedeniyle yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı, Kırklareli ilinde halı dokuma işinde çalışanlar tarafından açılan sigorta başlangıç tarihinin tespiti davalarının kabulüne dair kararlarının Yargıtay tarafından onandığı, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 21.04.2016 gün ve 2016/5478 - 2016...
Öte yandan, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi ile değişik 3201 sayılı Kanunun 1'inci maddesi uyarınca sigortalı 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen borçlanmaya esas süreleri borçlanabileceğinden, sigorta başlangıç tarihinin belirlenmesinde de 18 yaşını ikmal ettiği tarihin nazara alınması; bir başka deyişle Alman Rant Sigortası'na 18 yaşından önce girse dahi sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği tarih olarak belirlenmesi gerekecekeceğinden, bu yöndeki Mahkeme kabulü yerindedir. Ancak somut olayda; davacı 02.01.1970 doğumlu olup, 18 yaşını 02.01.1988 tarihinde ikmal ettiği halde, Mahkemece maddi hataya düşülmek suretiyle sigorta başlangıç tarihinin 02.01.1978 olarak gösterilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2016/1164 2020/47 DAVA KONUSU : Sigorta Başlangıç Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki sigorta başlangıç tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Efes Limited Şirketinde işçi olarak 14.05.1985 tarihinde işe başlayıp, bir süre çalışmaya devam ettiğini, ancak Kuruma başvurduğunda işe giriş bildirgesinin mevcut olmasına karşın bordro verilmediğini öğrendiği, Kuruma müracaat ederek 14.05.1985 tarihinin 1 günlük sigorta hizmet başlangıcı sayılması talebinde bulunulduğu, Kurum tarafından bu isteğinin reddedildiğini beyanla sigorta başlangıç tarihinin 14.05.1985 tarihi olduğunun tespitini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ... sigortasına giriş tarihi olan 01.03.1989 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, ... sigortasına giriş tarihi olan 01.03.1989 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece; ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Almanya sigorta başlangıç tarihi olan 01.12.2003 tarihinin borçlanılıp ödenen 1753 gün ev kadınlığı süresi kadar başa götürülerek sigorta başlangıç tarihinin 19.01.1991 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 3201 sayılı Yasa'nın ilgili maddeleri. 3....
El halıcılığı dokuma işyerlerinde çalışan bir kısım sigortalıların hizmet tespiti veya sigorta başlangıç tarihinin tespiti davaları kabul edilmiş, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş ve bu kişilere uzun vadeli sigorta kollarından yaşlılık aylığı dahi bağlanmış iken bir kısım sigortalıların davalarının reddedilmesi, toplumdaki adalet anlayışını örseleyen, hukuki güvenlik ilkesini ihlal eden sonuçlara yol açacağından çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. II) Hukuki Güvenlik İlkesi: El halıcılığı dokuma işinin işverene ait atölye ve fabrika benzeri bir işyerinde, işverenin denetim ve gözetimi altında ve ona bağımlı olarak geçmesi durumunda yapılan işin hizmet akdi niteliğinde olduğu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacağı açık olup; bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sayılmamalarını gerektirir gerçek ve makul bir neden olmadığından, Anayasal sosyal güvenlik güvenlik ilkesine aykırı Kanun hükmünün dar yorumlanması gerektiği kanaatindeyim....