Her ne kadar davacı vekili, Dairemizin 3.4.2014 tarih 2014/4111-6675 E-K sayılı onama ilamında maddi hata bulunduğu gerekçesi ile karar düzeltme talebinde bulunmuşsa da, onama ilamında sigorta başlangıcının tespitine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamakta olup, yazı hatası sebebi ile talep kısmına sigorta başlangıcının tespiti isteminin yazılması, bu hususta tefrik edilen davanın görülmesine engel olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hazine vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda davacının 10/06/1991 tarihinde ... İnş Tur Tic Ltd Şti tarafından verilmiş bir işe giriş bildirgesi bulunmadığı gibi davacı için bu işveren tarafından hizmet bildirimi de yapılmamıştır. Ancak davacı tarafından fotokopisi sunulan sigorta sicil kartında davacının sigorta başlangıcının 10/06/1991 olduğu belirtilmiş olup sigorta sicil kartında belirtilen sigorta sicil numarası ile davacının hizmet cetvelinde belirtilen sigorta sicil numarası aynıdır....
kez yurt dışı analık sigorta başlangıcı olan 18.05.1992 tarihinin Türkiye sigorta başlangıcı sayılması gerektiğini, bu nedenle 01.08.2019 tarihinden sonra eklenen son fıkranın emsal alınmayacağını belirterek müvekkilinin sigorta başlangıcının 15.05.1992(veya analık sigorta başlangıcına göre 18.05.1992) olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Kebap Salonu adlı iş yerinde 01.08.1988 tarihinde işe girdiğini ve askerlik hizmeti için ayrıldığı tarih olan 02.09.1988 tarihine kadar çalıştığını, bu tarihler arasında 32 gün asgari ücretle işçi olarak tam gün çalışmasının olduğunu, müvekkilin çalışmasının kuruma bildirilmediğini ve sigorta primlerinin yatırılmadığını, SGK kayıtlarında müvekkilin İşe Giriş Bildirgesinin mevcut olduğunu, bu süreler içerisinde müvekkilin çalışmasının tespitini talep etmiştir. 2. Davacı vekili 19.06.2017 tarihli dilekçesinde davada taleplerinin, davacının sigorta başlangıcının 01.08.1988 tarihi olduğunun tespiti olarak talep sonucunu daralttıklarını beyan etmiştir. II. CEVAP Davalı ......
dosyada işlem gören "T3 ve ort" ünvanlı davalı işverene ait işyerinde 15/05/1991 tarihinde bir gün süreyle brüt asgari ücret üzerinden çalıştığının, sigorta başlangıcının 15/05/1991 tarihinde olduğunun tespitine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigorta tescil başlangıcının 30/04/1989 olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, Kurum sataşmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının sigorta tescil başlangıcının 30/04/1989 olarak tespiti ile 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(a) bendi kapsamında emekli edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....
K A R A R Dava, sigorta başlangıcının 01/12/1976 tarihi olarak tespitiyle SSK kayıtlarında ...sigorta sicil no ile ... adına geçen 210 günlük çalışmanın davacıya ait olduğunun tespiti ile doğum tarihinin ve baba adının düzeltilmesi istemine iliştindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucunda davacının kabulü ile davacının sigorta başlangıcının 01/12/1976 olduğunun tespiti ile hizmet tespitinin davalı şirket yönünden dava atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden ve Mahkemece uyulan bozma ilamında özetle, "Mustafa kızı, 1958 doğumlu, ...ili, Hane No 87, Cilt No 8, Sayfa No 99 da nüfusa kayıtlı ... adlı kişinin bulunmadığını araştırmak, böyle bir kişi varsa dava anında hak alanını ilgilendirildiğinden davacıya bu kişinin davaya yöntemince katılımının sağlanması için önel vermek, beyanı alınıp deliller toplandıktan sonra çıkacak sonucuna göre bir karar vermektir....
Mahkemenin davanın tümden kabulüne ilişkin karar dairemizce yaşlılık aylığı yönünden bozulmuş, sigorta başlangıcı yönünden ise bozma dışı bırakılmıştır, Davacının yurtdışı sigortalılık başlangıcının Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak tespiti işleminin kabulü gerekirken yazılı şekilde tüm taleplerin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönden amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA , temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 12.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi KARAR Davacı, sigorta başlangıcının 21.02.1997 tarihi olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, davacının 05.03.1986 tarihinde 1 günlük çalışmasının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, bozma üzerine hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki dava niteliği itibariyle 05.09.1972 doğumlu davacının sigorta başlangıcının tespiti niteliğinde olup, Mahkemece, hüküm tesis edilirken 506 sayılı Yasanın 60-G maddesinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır....