WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, araç kiralama işi ile uğraşan davalıdan 12.09.2008 tarihinde bir araç kiraladığını, ve güvence olarakta davalıya boş bir teminat senedi imzalayıp verdiğini, aynı gün araçla kaza geçirdiğini araçta yaklaşık 1.500,00 TL'lik hasar meydana geldiğini, kendisinin bu hasarı gidermeye hazır olduğunu ancak davalının verdiği boş senedi doldurarak icra takibi başlatacağını beyanla senetle ilgili borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ,araç kiralama sözleşmesi nedeni ile verilen teminat senedine ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı araç kiralama sözleşmesi nedeni ile verilen teminat senedinin sözleşmeye aykırı doldurulduğunu ileri sürerek davayı açmıştır. Kuralolarak senedin teminat senedi olduğunu ispat külfeti davacıdadır....

    Somut olayda, takip dayanağı senedin zorunlu unsurları taşıdığı ve kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, davacının kefil olduğu, senet üzerinde teminat senedi olduğu yönünde bir açıklama yer almadığı gibi, davacı tarafça senedin teminat senedi olduğunu gösterir İİK.nun 169/a maddesinde sayılan yazılı belge ibraz edilmediği, ibraz edilen kredi sözleşmesinde de bu sözleşme uyarınca müteselsil borçlu ve kefillerden senet alındığına dair bir ibarenin dahi geçmediği, alacaklının sözkonusu senedin kredi sözleşmesi nedeniyle alındığı yönünde beyanının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. İleri sürülen hususların koşulları mevcut ise genel mahkemelerde menfi tesbit davasının konusunu oluşturduğu açıktır....

    Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senedin teminat senedi olduğunda dair hiçbir ibare bulunmadığını, davacı tarafından söz konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir yazılı belgede bulunmadığını, davacı tarafın borcun muaccel olmadığı yönündeki itirazlarının da kabulünün mümkün olmadığını, takibe konu senedin ödeme tarihinde senedin protesto edildiği, protestoya herhangi bir itiraz vuku bulmadığını ve borcun muaccel hale geldiğini beyan ederek. davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Buna karşılık senet üzerinde asıl borç ilişkisine atıf yapan veya ödemeyi şarta bağlayan kayıtlar olması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağından böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Başka bir deyişle kambiyo senedinin teminat senedi olduğunun senet metninden anlaşılması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağı için senet hükümsüzdür ve bu hükümsüzlük; borçlu tarafından, lehtara veya ciranta konumunda olan hamile karşı da ileri sürülebilir. Dolayısıyla senet metninden anlaşılan bu def’î mutlak def'î niteliğinde olup, üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Senedin teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılamıyor ise senedin sözleşme ile bağlantısı kanıtlanmalıdır. Sözleşmede senedin vade, tanzim tarihi ve miktarlarına açık bir şekilde atıf bulunmalıdır. Senede açıkça atıf bulunan sözleşmede senedin teminat amacıyla verilmiş olduğu belirtilmiş olabilir....

      İlk Derece Mahkemesince; "Mahkemece görülüp karara bağlanan davanın, dava ve takip konusu olan ve teminat senedi olduğu anlaşılan ve yukarıda bilgileri verilen bonodan dolayı, davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, her nekadar davalı Türkiye T4 İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2010/12690 Esas sayılı icra dosyası ile keşidecisi davacılardan T1 Ltd. Şti. olan 05/10/2006 keşide Tarihli 50.000.USD. bedelli senede istinaden senette borçlu bulunan keşideci ve kefile karşı takip başlatmış ise de; davacı tarafın davasının İ.İ.K.'nun 72. maddesinde ifadesini bulan menfi tespit davası olduğu, davacı tarafın iddiasının borçlu olarak görüldüğü senedin teminat senedi olduğu iddiasına dayandığı, senedin T9 Tic....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bir senedin teminat senedi sayılabilmesi için gereken şartların olayda mevcut olmadığını, takibe konu senedin hiçbir yerinde "Teminat Senedidir" ibaresinin ya da "protokole konu olarak hazırlanmıştır" ibaresinin yer almadığını, ayrıca davacının dosyaya sunduğu adi yazılı protokolün de hiçbir yerinde senedin vade tarihi, keşide yeri, keşide tarihi, senedin miktarının yazılı olmadığını, takibe konu senedin bir teminat senedi olduğuna dair herhangi bir belge bulunmadığını, takip konusu senedin teminat senedi olmadığını, kambiyo vasfına haiz olduğunu, davacının iddialarının hukuka aykırı ve alacağın tahsilini uzatmaya yönelik olduğunu belirterek; davanın reddine, davacının %20' den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davacının, dava konusu nakden düzenlenen senedin teminat senedi olduğunu, davalı ise bu senet nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, senedin teminat senedi olmadığını savunduğunu, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatıldığını, davacı tarafından davalıya yemin teklif edildiğini, davalının yöntemine uygun yeminli beyanında "Takibe dayanak senedin teminat senedi olmadığı, bu senet karşılığında davalının davacıdan alacağı olduğu" şeklindeki anlatımı karşısında davacının talilde bulunduğu, artık davacı tarafından imzalanan bononun teminat olarak düzenlendiği bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispat edilmesi zorunlu olduğundan, dava konusu senet üzerinde teminat kaydının bulunmadığı, davacının senedin ödendiğine ya da bedelsiz kaldığına dair yazılı delil sunmadığı, yemin teklif hakkını kullanması üzerine davalı tarafça usulüne uygun yemin eda edildiğinin anlaşıldığını,...

        Belli günde davacı asil ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asilin sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu senedin yazı içeriği ve davalı beyanı birlikte değerlendirildiğinde senedin teminat senedi olduğu, teminat senedi verilmesi durumunda teminat altına alınan hususun gerçekleşmesi halinde senedin takip konusu yapılabileceği, mahkemece senedin teminat fonksiyonunun devam edip etmediği, iadesi gerekip gerekmediği üzerinde durularak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, yararına bozulan taraf yönünden müktesep hak oluşur....

          Teminat senedinin bu özelliğinin pratik sonucu, teminat senediyle kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılması halinde, takip borçlusu tarafından duruma göre şikayet veya borca itiraz yoluna başvurulabilecek olmasıdır. Kambiyo senedi olan bonoda bir takım unsurların bulunması zorunludur (şekil şartları). Aksi takdirde söz konusu belge kambiyo senedi vasfını taşımayacaktır (TTK m. 777). Teminat senetlerinin ise hukuki sonuç doğurabilecek şekilde düzenlenmesi yeterlidir. Teminat senetleri için ise bir takım zorunlu unsurlar/şekil şartları söz konusu değildir. Normal koşullarda teminat senedi üzerine senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir takım ifadelerin usulüne uygun olarak yazılması veya senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu açıklayan yazılı bir belge (sözleşme, protokol vs.) ile birlikte düzenlenmesi yahut da kredi sözleşmesinde söz konusu senedin teminat olarak verildiğinin düzenlenmesi ve senedin bilgilerinin açıkça yazılmak suretiyle belirtilmesi gerekmektedir....

            senedi olduğunun kabul edildiğini, icra mahkemesi nezdinde açıkça ikrar edildiği iddia edildiğini, mevcut senedin incelenmesinde teminat senedi olmadığının açıkça anlaşılacağı gibi, taraflarınca da takibin ve yargılamaların hiçbir aşamasında senedin teminat senedi olduğu ya da teminat amacı ile alındığına dair bir açıklama/ikrar bulunmadığını, zira söz konusu senedin teminat senedi olmadığını, bir senedin teminat senedi olabilmesi için gerekli koşullar ekli Yargıtay kararları ile sabit olmakla, davacının icra takibi sırasında borca ve senede itiraz etmediğini, aksine zaman zaman borcun ödenmesi ile ilgili müvekkil olan şirket yetkilileri ile görüştüğünü, ancak ödeme konusunda aksiyon alınamadığını, bu noktada davacının senedi taşınmaz satışı nedeniyle teminat senedi olarak verdiği iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini ve icra takibine konu senedin teminat senedi olmadığını, ayrıca ve açıkça Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları da bu yönde olduğunu, mevcut davanın niteliği gözetildiğinde...

              UYAP Entegrasyonu