Somut olayda; davacı sendikanın 04.05.2012 tarihinde ... işyerlerinde (4 tane, Org. San. Böl. ... Cad. No: 11 ..../ Bursa, Org. San. Böl. .... Nilüfer /..., Org. San. Böl.... Cad..../ Bursa, ... Mah..... Cad. No: 1...r İş Merkezi Şişli / İstanbul işyerlerinde ) yetki tespit talebinde bulunduğu, 07.11.2012 tarihli olumsuz yetki tespiti ile işyerinde çalışan işçi sayısının 5457 olduğu, bunlardan 2462 tanesinin davacı sendika üyesi olduğunun ifade edildiği, diğer taraftan davalı sendikanın 10.09.2012 tarihli yetki tespit talebi üzerine ise başvuru tarihinde ... işyerlerinde 5485 işçinin çalıştığı, bunlardan 2870 işçinin davalı sendika üyesi olması nedeniyle davalı sendikanın çoğunluğu sağladığının yine aynı tarihte tespit edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, müvekkili sendikanın 09.11.2012 tarihinde kanunda öngörülen şartları yerine getirerek belgeleri Valiliğe verdiğini, sendikaların önceden izin almaksızın kurulacağını, müvekkili sendikanın 12.11.2012 tarihinde tüzel kişilik kazandığını, süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, ... ve uluslararası sözleşme hükümleri karşısında emniyet çalışanlarının sendika hakkını kullanmasına mani olmanın hiçbir hukuk ilkesi ile bağdaşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: Dava, 4688 sayılı Kanun kapsamında kurulan davalı sendikanın yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Davalı Öz İplik- İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili sendikanın 17/08/2016 tarihinde davalı ÇSGB na başvuruda bulundğunu, T1 Tic. Aş nin işyeri için çoğunluk tespiti talebinde bulunduğunu, ÇSGB'nca yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda anılan işyerinde 17/08/2016 başvuru tarihi itibariyle 175 işçinin çalıştığını, bunlardan 88'inin üyeliğine sahip bulunan müvekkili sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağladığı yönünde tespitle durumun taraflara bildirildiğini, müvekkili sendikanın işkolları yönetmeliğinin 05 sırasında yer alan dokuma, hazır giyim ve deri alanında faaliyet gösterdiğini, üye sayısı itibariyle işkolunun ikinci büyük sendikası olduğunu, davacının itirazlarının aksine, davacıya ait işyerinde yapıldığı iddia edilen örme kumaş imalatı işi müvekkili sendikanın faaliyet alanı olan 05 nolu dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda yer aldığını beyan ederek haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket sahipliğinde "Özel … Med Göz Hastalıkları Merkezi" adı altında faaliyet gösteren sağlık kuruluşu tarafından, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin "Bilgilendirme ve tanıtım" başlıklı 29. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle, anılan sağlık kuruluşunun 1 (bir) gün süreyle poliklinik faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin İstanbul Valiliğinin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
KARŞI OY (X): 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun "Faaliyetlerin durdurulması" başlıklı 15. maddesi ile 25/11/2014 tarihli, 29186 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin "Yönetmeliğe aykırı uygulamaların durdurulması" başlıklı 19. maddesi birlikte değerledirildiğinde, Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde sunulan Proje Tanıtım Dosyasında taahhüt edilen hususlara uyulmadığının tespit edilmesi durumunda söz konusu taahhütlere uyulması için valilikçe bir defaya mahsus olmak ve bir yılı aşmamak üzere ilgilisine süre verilerek ya da herhangi bir süre verilmeksizin faaliyetlerin durdurulabileceği, ilgilisine süre verip vermeme hususunda idarelerin takdir yetkisinin olduğu, aksi durumda takdir yetkisinin kısıtlanılarak yerindelik denetimi yapılmış olacağından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle, temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ......
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından tarafından, Covid-19 ve benzeri virüslerin yayılımının madencililik faaliyetleriyle arttığı, madencilik faaliyetlerinin acilen durdurulması ve özel teşebbüs madenciliğinin tamamen yasaklanması gerektiği, kümülatif etki değerlendirmesi yapılmadan ihaleye çıkıldığı, Paris İklim Anlaşması'nın getirdiği yükümlülüklere aykırı davranıldığı, arama ruhsatlarının kapsadığı alanların orman vasfında olduğu, uygulanan maden mevzuatının Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, temyize konu Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
e kiralanan bağımsız bölümün esasen mesken niteliğinde olup, anılan yerin dükkan ve eğlence yeri olarak kullanılması hususunda tapu kaydında şerh olmaması ile birlikte kat maliklerinin oy birliği ile aldıkları bir kararın da mevcut olmadığını belirterek, davalılar tarafından ortak alanlara yapılan vaki müdahalenin önlenmesine, izin veya rıza alınmaksızın ortak alanlarda yapılan değişikliklerin kal'i ile eski hale iadesine, davalının faaliyetlerinin durdurulması ya da kiracının tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anayasa'nın 48. maddesinde yer alan sözleşme hürriyetinin esas olduğu kuralı ile aktarılan mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulduğunda; sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendikaca sosyal denge sözleşmesi aidatı alınabileceği yolundaki kuralın, sözleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği sonucuna varılmaktadır....
G) GEREKÇE: I-Dosya Kapsamı Dava, aktif çalışma hayatı içerisinde yer almayan emekliler tarafından kurulan davalı sendikanın yok hükmünde sayılarak kapatılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davalı sendikanın ilk kuruluş evrakı ...’ne 26/09/2013 tarihli dilekçe ile teslim edilmiş ancak Valilik tarafından sendikanın kuruluş işlemi gerçekleştirilmemiştir. Kuruluş talebinin reddi işleminin iptali için idari yargıda açılan dava sonucunda ... 7. İdare Mahkemesi kararıyla sendikaların kuruluşunun izin sistemine tabi olmadığı gerekçesiyle idari işlemin iptaline karar verilmiş ve karar Danıştay 10. Dairesi kararıyla onanmıştır. Bu aşamalardan sonra Valilik tarafından 14/02/2018 tarihinde sendikanın kuruluş işlemi gerçekleştirilmiş ve aynı tarihli yazı ile sendikanın çalışanlar tarafından kurulmadığı gerekçesiyle bu eksikliğin giderilmesi için bir aylık süre verilmiş, anılan eksiklik giderilmediği için eldeki dava açılmıştır....
Ayrıca; geçici 64. maddenin Anayasa Mahkemesince yürürlüğünün durdurulması üzerine, sadece bu maddenin yürürlüğe girdiği 18/01/2014 tarihi itibarıyla mesai sonrası çalışan ve serbest meslek faaliyetinde bulunan öğretim üyelerinin bu faaliyetlerinin devam edeceğinin kabulü aynı hukuki statüde bulunanlara farklı uygulama yapılması sebebiyle Anayasada ifadesini bulan eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olacaktır. Ancak, dosyanın incelenmesinden, davacının Tam Gün Yasası olarak anılan 5947 sayılı Kanun'un yayımlandığı 30/01/2010 tarihinden, 6514 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 18/01/2014 tarihine kadar geçen süreçte yüksek öğretim kurumunda öğretim üyesi olarak görev yapmadığı, ilk defa 10/07/2018 tarihinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır....