Öncelikle 5411 sayılı yasanın 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında dava tarihi itibari ile somut olayda maddi hukuk açısından mülga 4389 sayılı yasanın uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. 12/05/2001 tarihinde yürürlüğe giren 4672 sayılı yasa ile değişik 4389 sayılı yasanın 14/5-d maddesinde "Bankalar ile fon ve bankaların iflas daireleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde bu davalar (1) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülür. Bankalar ile fon ve bankaların iflas dairesi tarafından muamele merkezi veya ikametgahı İstanbul ili sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular hakkında açılacak iflas davaları İstanbul (1) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır....
Maddesi uyarınca " 1) İflas yoluyla Adli Takipten Doğan--------4) İflas Tasfiyesinde Düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları ) ( İİK 235....
Maddesi uyarınca " 1) İflas yoluyla Adli Takipten Doğan 4) İflas Tasfiyesinde Düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları ) ( İİK 235. Maddesi)Hususlarından kaynaklanan davalara 1- üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde --- numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 2- Üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi Bulunan yerlerde ise --- numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin ihtisas Mahkemesi olarak belirlenmesine --- yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzii edilmesine karar verildiği açıktır....
DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Alacak Davaları) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Elazığ Belediye Başkanlığı nezdinde çalışmakta iken 2012 yılı Mart ayında 6111 sayılı Yasa kapsamında Elazığ İl Emniyet müdürlüğü kadrosuna atandığını, müvekkili rızası dışında; kanun kapsamında başka bir kuruma devredildiğini, devir ile işyerlerinin değişmesi sonucu sosyal haklarında meydana gelen mağduriyetinin giderilmesi amacı ile Koop İş sendikası tarafından Yüksek hakem Kuruluna müracat edildiğini, Yüksek Hakem Kurulu başkanlığı uyarınca davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından sosyal yardım farklarının hesaplanarak ödendiğini, yapılan ödemenin eksik olduğunu, sendika üyesi olan davacının ücret ve haklarının yürürlükte bulunan Toplu İş sözleşmesi uyarınca ödendiğini, 01.03.2012- 29.02.2016 tarihleri...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,davalıya ait ..., ... AVM 'nin zemin kat T17 - T18 nolu iş yerinde, davacı tarafından ... Cafe açmak üzere, 09.06.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır....
İdare Mahkemesi'nin 13/06/2022 tarih ve E:2022/1159, K:2022/1139 sayılı yetki yönünden ret kararı üzerine çıkan yetki uyuşmazlığı nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 43/1-b maddesi uyarınca yetkili yargı yerinin belirlenmesinin istenilmesi üzerine dosya incelenerek gereği görüşüldü: 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak, Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlayacağı hükme bağlanmıştır. Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Davalı idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu yol yapım çalışması sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görülmesi ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız elatıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır....
A.Ş. vekili tarafından, davalılar kredi borçlusu ve kefillere karşı açılan alacak davası niteliğinde olduğu, yargılama aşamasında davacı ... Aş'ın alacağını ...'na devretmiş olduğu, Fon tarafından açılacak hukuk davalarında birden çok Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1. ve 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli isede, davanın ... Aş. tarafından açıldığı, dava konusu alacağın yargılama aşamasında ...'na devredilmesi görevli mahkemeyi değiştirmeyeceğinden uyuşmazlığın ... 19.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMUK.’nun 25. ve 26.(6100 sayılı HMK'nin 21. 22. ve 23.)maddeleri gereğince ... 19.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye ticaret mahkemesince ise, davanın TTK'nın 4/1. maddesi gereğince ticari dava olmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44/2. maddesinde, "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır....
Tüketici mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunun 10 ve 10/a maddeleri gereği kredili mevduat kaynaklanan uyuşmazlıkta tüketici kredisinden söz edilmeyeceği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44/2. maddesinde, "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır....