Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiyenin tamamlanmış sayılabilmesi için tüm alacak ve borçların sonuçlandırılması ve şirketin tasfiyesinin hiçbir sorun kalmadan sona erdirilmesi gerektiği, şirket ile çalışanları arasında görülmekte olan davalar bulunduğundan tasfiyenin tamamlanmış sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memuru vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 23,40 TL harcın temyiz edene iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğinden ve Türk Metal Sendikasının cevabi yazısından davalı işyerinde Türk Metal Sendikasının yetkili sendika olduğu, davacının sendika üyeliğinin ise 13/07/2009 tarihinde gerçekleştiği, davacının çalışma dönemi boyunca iş yeri sendika temsilciliği görevi yapmadığı, 2015- 2018 yılları arasında iş yeri disiplin kurulunda yedek üye olarak görev aldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili feshin sendikal nedenlerle gerçekleştiği iddiasını yöntemince kanıtlayamamıştır. Başka bir deyişle davacının hangi sendikal faaliyeti gerekçesi ile iş akdinin feshi yoluna gidildiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle sendikal fesih iddiasına itibar olunmamıştır....
Anılan hususlar yerine getirilemeksizin, eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır. 5-Sendika tüzüğünün 80. maddesinin (b) bendine göre “Sendika yöneticilerinin aday olmama, seçilememe, çekilme ya da ölüm nedeniyle görevlerinin sona ermesi durumunda, kendilerine ya da yasal mirasçılarına, göreve seçildikleri tarihten itibaren görevlerinin sona erdiği tarihe kadar fiilen çalıştıkları her tam yıl için, kendilerine ödenen aylık ücretlerine ek olarak sağlanan para ve para ile ölçülmesi mümkün hakların da gözönünde tutulması suretiyle saptanacak bir günlük ücretin 45 katı tutarında bir hizmet ödeneği net olarak verilir.” Mahkemece, davacının görev yaptığı üç döneme ilişkin olmak üzere, 05.09.2003-14.02.2010 tarihleri arasındaki toplam çalışma süresine göre hizmet ödeneğinin hesap edildiği bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; dosyada davacının imzası bulunan 06/04/2015 tarihli ikale sözleşmesi ve iş akdinin sona erdirilmesi talebine ilişkin dilekçesi ile davacının bu belgelerdeki imzaların kendisine ait olduğunu kabul etmesi dikkate alındığında, taraflar arasındaki iş akdi, karşılıklı anlaşma ve ikale sözleşmesi ile sona erdirildiğinden, davacı bu durumda Yargıtay kararlarına göre işe iadesini isteyemeyeceğinden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
KAT İRTİFAKININ SONA ERDİRİLMESİ 634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde 49 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde kat irtifakının sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, kat irtifak hakkı sahibi olduğu 4190 parsel sayılı taşınmaz üzerinde onaylı mimari projesine uygun olarak yapılmış bulunan anayapının 1999 yılındaki depremde tamamen yıkıldığını, bu arsa üzerine (projesine uygun) yeni bir yapının da yapılamadığını, buna karşın diğer kat irtifak hakkı sahibi davalının kat irtifakının sona ermesini istemediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki kat irtifakının sona erdirilmesi isteminde bulunmuştur....
Davacı sendika temsilcisi olduğundan bahisle iş akdinin geçerli nedenle feshedilemeyeceğini iddia etmiş ise de işyerinde sendikanın ikinci kez yetki aldığı dönemde işçi azalması sebebiyle iki olan sendika temsilci sayısının bire inmesi gerektiği, davalı işverenin de ilgili sendikaya bu hususu ihtar ederek sendika temsilcisi seçmesi konusunda yazı gönderdiği, sendikanın bu konuda bir seçim yapmadığı anlaşıldığından davacının sendika temsilciliği görevinin devam etmediği "gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kat irtifakının sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ve vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kat irtifaklı anataşınmazda kat irtifakının sona erdirilmesi istemine ilişkindir. Bu niteliğine göre davada husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekmektedir. Dosyaya geri çevirme kararıyla getirtilen tapu kayıt örneğinden kat maliklerinden ... ve ...’ın yargılamanın devamı sırasında bağımsız bölümlerini dava dışı kişilere (...) devrettikleri anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kat irtifakının sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kat irtifaklı anataşınmazda kat irtifakının sona erdirilmesi istemine ilişkindir. Bu niteliğine göre davada husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekmektedir. Dosyaya getirtilen tapu kayıt örneğinden karar tarihinden önce 03.09.2013 tarihinde .... Blok .... numaralı bağımsız bölüm ....tarafından satın alınmıştır. Yargılama sonunda verilen karar adı geçen malikin hukukunu etkileyeceğinden karar tarihi itibarı ile taşınmazda hak sahibi olan kişiler davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Bu itibarla, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile; idare mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle mahkeme kararının onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum....
(Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında geçerli bir şekilde kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi söz konusu olamaz. (Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, Ankara 2010, sh. 646; Dural, Mustafa/Öğüz, Tufan/Gümüş, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, İstanbul 2010, sh. 311) Zira, kan bağına bağlı olan soybağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi, evlat edinme yoluyla kurulan soybağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir....