Diğer taraftan davalı işyerinde sendika üyesi olup halen çalışan işçilerin mevcudiyeti, davacının aktif bir sendikal faaliyetinin bulunmaması, özellikle sendika üyesi işçilerin işten çıkartıldığını gösteren yeterli delil bulunmaması,davacının işten çıkarılmasından sonraki ayda sendikalı işçi sayısında artış yaşanması, işyerinde sendikalı olup halen çalışan işçilerin bulunması, yine sendikalı olmadığı halde işten çıkarılan işçilerin bulunması, işyerindeki çalışan sayısına oranla yoğun sendika üyelik hareketlerinin bulunmaması (üye olma, istifa, iş akti feshi gibi), mahkemece dinlenilen davacı tanıklarının da davalı işverene karşı aynı iddialara dayalı işe iade davası açıp ,aynı menfaat gurubundan kişilerden olması nazara alındığında, sendikal neden iddiasının davacı tarafça açık, kesin kuşkuya yer vermeyecek şekilde somut ve inandırıcı delillerle kanıtlamamıştır....
İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir....
Sendikal fesih karinesi; işçi ve işveren tarafından işverenin görünüşteki fesih iradesinin arkasına geçerek, gerçek fesih iradesi ve amacının sorgulayacak nitelikte açık ve kesin olan, iş ilişkisinin devamı sürecinde kronolojik olarak gerçekleşen olaylardan hareketle işçinin sendika üyeliği veya sendikal faaliyetinin işvereni fesih işlemine yönelttiği şeklinde hakimin çıkardığı sonuçlardır. Sendikal fesih karinesi iş hukukuna özgü fiili karine olup işçi ve işveren tarafının iddialarının doğruluğu hakkında hakimin kanaat oluşturmasına yarayan; çalışma yaşamı, sendikal yaşam, toplu görüşmeler, iş ilişkileri ve iş yargısı tecrübelerine dayanan değer yargılarıdır. Bu sonuçlar ve değer yargıları feshin sendika üyeliği veya sendikal faaliyet nedeniyle yapıldığı iddiasını artırıyor ise sendikal fesih karinesinin varlığı kabul edilmelidir şeklinde karar vermiştir. Dosya içeriğine göre, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması isabetlidir....
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 29/12/2020 tarih ve E:2019/17354, K:2020/14030 sayılı kararıyla; Yapı denetim firması gözetiminde yapılan yapılarda, yapı denetim firmasının faaliyetinin durdurulması durumunda, yapının mevcut haliyle seviye tespitinin yapılacağı, yeni bir yapı denetim firmasıyla sözleşme yapılana kadar inşaata devam edilemeyeceği, dolayısıyla, yapı denetim firmasının faaliyetinin durdurulmasından sonra, yeni bir denetim firmasıyla sözleşme imzalanmadan, yapının inşaasına devam edilmesi halinde, bu durumun imar mevzuatına aykırılık teşkil edeceği ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapı nedeniyle sorumlular hakkında imar para cezası verilebileceği gerekçesiyle, Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmeyerek, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ......
Davalı tarafın istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğu,feshin sendikal nedenle yapıldığına ilişkin iddianın gerçek dışı olduğu, işyerinde örgütlü sendika bulunmakta olup, tüm çalışanların bu sendika üyesi oldukları, örgütlü sendika ile ......
Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın yenilenmesi halinde harç alınmasına, kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin davacıya iadesine, 05/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kararı nedeniyle olduğu, her ne kadar davacı sendika kararı uyarınca ertesi gün yapılacak iş bırakma eyleminden vatandaşları bilgilendirmek amacı ile bu eylemi gerçekleştirdiği itirazında bulunulsa da, hastane girişinde karışıklığa yol açan 20/12/2011 tarihli eylemin sendika kararı ile ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple davacının, hastane idaresinin izin vermediği yerde gösteri ve propaganda yaptığı iddiasının sübut bulduğu ve davacının eyleminin sendikal eylem kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından eylemine uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık görülmediği; dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, bu işlemden kaynaklı özlük ve parasal hak taleplerinin de reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/12/2019 tarihli ve E:2017/3543, K:2019/10440 sayılı bozma kararına uyularak; davacının, 14/01/2012 … ve farklı sivil toplum kuruluşları tarafından, o dönemde yapılan … operasyonları ve bu kapsamda yapılan gözaltına alma işlemlerini protesto etme amacıyla yapılan eyleme katıldığı, eylem yapılmasına ilişkin sendika kararında da belirtilen amacın gözaltı işlemlerini protesto etmek olduğu, soruşturma kapsamında ve dava dosyasındaki beyanlarında davacının sendikal faaliyette bulunmak adına alanda bulunduğunu ikrar ettiği, 14/01/2012 tarihinde yapılan gösterinin ve basın açıklamasının, sendika üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerini koruyacak nitelikte bir eylem kapsamında olmadığı, böyle bir organizasyona dair alınan sendika kararı sonucu yapılan eylemin demokratik toplumda korunması gereken bir fiil olarak görülemeyeceği, bu bakımdan sendikal faaliyet özrüne dayanamayacağı açık...
Davanın yenilenmemesi halinde ise yürütmenin durdurulması istemine ilişkin ...-TL harç ile artan posta ücretinin davacıya iadesine, 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tarım Ürünleri Gıda İnşaat ve Kum Ocağı İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kum Çakıl Ocağı Yıkama Eleme tesisinin atık sularını doğrudan Sakarya nehrine deşarj ettiği hususunun gerek il müdürlüğü personellerince yapılan denetimlerde tespit edilmesi, gerekse SASKİ tarafından çekilen fotoğraflar, uydu görüntüleri ve düzenlenen tutanak ile bildirilmesine rağmen adı geçen firmaya gerekli yaptırımların uygulanmadığı, geçici faaliyet belgesi alınıncaya kadar faaliyetin durdurulması kararının evrak üzerinde uygulandığı, fiilen tesisin faaliyetlerine devam ettiği, çevrenin kirletilmesine yaklaşık 2 yıl gibi uzun bir süre göz yumulduğu, tesisin ancak disiplin soruşturması başladıktan sonra 25.02.2015 tarihinde mühürlenmek suretiyle faaliyetinin durdurulduğu, 08/09/2014 tarihli -fiilen uygulanmayan- kapatma olurunun ve kapatmaya dayanak teşkil eden tutanakların dosyasından yok edildiği, ......