DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirket tarafından davalı banka hesabına sehven gönderilen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iade edilmesine ilişkin alacak davasıdır. Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur. Davalı vekilinin 02/07/2021 tarihinde davayı kabul dilekçesi göndermiş olduğu, davacı vekilinin 06/08/2021 tarihinde davalının kabul beyanını kabul ettiğine dair beyan dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür. Davalı vekilinin dosyada sunulu vekaletnamesinde kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafından davanın kabul edilmiş olduğu görülmekle 6100 sayılı HMK'nın 308-312. maddeleri gereğince davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili, dava konusu paranın, müvekkilinin borçlusu olan dava dışı ...'un talebi üzerine ve borcuna mahsuben davacı banka tarafından yatırıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankaca davalı hesabına yatırılan paranın dava dışı ...'un davalı kooperatife olan borcundan mahsup edildiği, bu nedenle davalının sebepsiz yere zenginleşmediği, sebepsiz zenginleşenin davalıya olan borcunda azalma meydana gelen dava dışı ...'un olduğu, davanın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir....
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava, İİK' nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.Dava dilekçesinde hatalı olarak gönderildiği ileri sürülen posta çeki hesabına yapılan havale bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. Davacının, davalıya sehven yatırılan ---- gönderdiği, davalı tarafça iade edilmediği anlaşılmıştır....
Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulü ile yapılan ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davada, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda faizin hangi tarihte işlemeye başlayacağı sorunu ile karşılaşılır.Zenginleşen, ister iyiniyetli ister kötüniyetli olsun, kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Böyle bir çözümün yasal dayanağı bulunmamaktadır. Haksız fiillerde failin daima mütemerrit sayılması şeklindeki çözüme kıyasen de böyle bir sonuca varılamaz....
Somut olayın özelliği itibariyle davacı bankanın, müşterisinin hesabına internet yoluyla bilgisi dışında girilerek davalı vakfın hesabına 10.000 TL para transferi yapılması nedeniyle gönderilen paranın geri ödenmesini istediğine göre davanın sebepsiz zenginleşmeye dayandığının kabulü gerekir. Şu durumda, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yanlış hukuki değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre, öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/11/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Dava, gayrimenkul harici satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olması nedeniyle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında kefalet sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık bu sözleşme ilişkisinden kaynaklanan takip nedeniyle ödenilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Doktrinde ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ile zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının muhatabı ise haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşenden kimsedir. Yapılan açıklamalar ve somut olayımız nazara alındığında; Adı geçen Türkiye ... Bankası A.Ş'nin davada taraf sıfatı bulunmadığı gibi davacı tarafından sehven davalı ......
Şti.’nin hissesine istinaden gönderilen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi talebiyle başlatıldığı, takibin kesinleştiği, borcun icra dosyasına ödendiği ancak Mahkememizin 22/05/2018 tarihli tedbir kararına istinaden alacaklısına ödenmediği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/12/2019 tarih 2018/531Esas 2019/1421 Karar sayılı kararında;" Dava; davalı tarafından hisse devri için verdiğini iddia ettiği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takip nedeniyle menfi tespit istemi olup, davacıya ödenen paranın miktarında uyuşmazlık olmayıp, Uyuşmazlık; bu hisse devri bedelinin hisseyi devreden davacıya mı yoksa şirkete mi yapılması gerektiği, davacının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktalarında toplanmaktadır. İcra dosyası, hisse devir sözleşmesi, şirketin pay defteri, sicil kayıtları celp ve ibraz edilmiş, bildirilen tanık dinlenmiştir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davanın davalı banka yönünden de kabulü gerektiğini belirterek bu yönüyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6098 sayılı TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....