hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...
Mahkemece; dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile, 3.119,56 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Somut olayda, dava; sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davası olup, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Dava konusu bedele ilişkin olarak, davacı tarafından ... 16.İdare Mahkemesine 2013/1402 E. sayılı dava açılmıştır. Mahkemece, idare mahkemesinde görülen dosyasının sonuçlanması beklenmeden karar verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; ... 16.İdare Mahkemesine 2013/1402 E. sayılı dava dosyasının sonucunu beklenerek, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bankaya ibraz edilen dava konusu çekteki lehtar dava dışı Fırat Gıda Ltd. Şti.’dir. Çekin arkasındaki ilk ciro ise ... adlı kişiye aittir. Bu kişinin cirosu ile çekin davalı hamile verildiği görülmektedir. Bu durumda ciro zinciri kopuk olup, davalı yetkili hamil durumunda değildir. Bu hal karşısında, hataen muntazam ciro silsilesinin bulunduğunu zannederek ödeme yapan davacı bankanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hamil olan davalıya rücu hakkı bulunmasına rağmen, yerinde olmayan gerekçeyle, davanın reddine verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkememizce verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2013/14303 esas - 2013/18067 karar sayılı kararı ile;"...dava konusu uyuşmazlık,davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme,bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir.Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli,zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davasının, genel hükümlere göre zenginleşen kişiye karşı açılması gerektiği, zenginleşen kişinin ise davacı borçlunun icra takip dosyasına yaptığı bu ödeme ile dosya borcundan kurtulan asıl borçlu olduğu ve davalı alacaklıya karşı husumet yöneltilemeyeği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden sözedilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Aksinin kabulü, davacıyı muhatabı olmayan, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz dava dışı borçluya yönelmeye zorlayacaktır ki, bu tür bir riskin davacıya yüklenmesi adil olmaz. Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul ......
Aksinin kabulü, davacıyı muhatabı olmayan, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz dava dışı borçluya yönelmeye zorlayacaktır ki, bu tür bir riskin davacıya yüklenmesi adil olmaz. Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul 32....
Mahkemece; davanın kabulü ile 15.124 TL'nin davalıdan tahsiline, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
gününe kadar ödenmiş bulunan fazla paraların (aylıkların) hukuken geçerli bir nedenle ödenmiş bulunduğunun kabulü gerekmesi karşısında artık sebepsiz zenginleşme söz konusu olamayacağından, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak geri istenemeyeceğine" karar verilmiştir....