Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmeleri gerekir. Somut olayda; dava konusu alacağın davalı T2 vekili Av. T3 tarafından İstanbul 1. İş Mahkemesi'nin 2012/717 Esas sayılı dosyasında kısmen ret nedeniyle verilen ilam vekalet ücreti olduğu , mahkeme kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ; davalıların, mahkeme ilamına dayalı olan bu alacağı davacıdan tahsil etmesi hukuka aykırı (haksız) değildir ve sebepsiz zenginleşme yaratılmamıştır. Maddi ve manevi tazminat talep edilen miktarlar fazla olduğu için reddine karar verilen miktar üzerinden mahkemenin taktir ettiği vekalet ücretidir.Aynı mahkeme ilamına göre davacının davalı taraftan daha fazla alacağının olması, davalı tarafın bu vekalet ücretini davacıdan tahsil etmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.Davada ,sebepsiz zenginleşmenin koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır....
Davalı vekilinin kabul gören temyiz itirazına gelince; Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık, davacıların, davalıya ödenen taşınmaz bedelini, taşınmaz üzerine sonradan yapılan yapı ve dikilen ağaç bedelleriyle birlikte davalıdan talep edip edemeyecekleri noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti, tazminat K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesine konu taşınmaz nedeniyle muhdesatın tespiti ve ayrıca sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Böylece davacının birbirinden bağımsız iki ayrı talebi bulunmaktadır. Hüküm sadece alacak talebi yönünden temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi; mahkemenin kabulü ve temyiz edilen hükmün niteliğine göre Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme hukukî nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davacının tüketici olduğundan tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, dava konusunun davalının sebepsiz zenginleşme uyarınca davacıya vermesi gereken 65.000,00.-TL alacak miktarına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlık, davacının, davalı müteahhitten ...'de inşa ettiği yapıdan ... numaralı daireyi 65.000,00....
Davacı yan, ödemesinin dayanağını teşkil eden mahkeme kararının bozmaya konu olup, davanın reddedilmesi nedeniyle, bu ödemenin sebepsiz olduğunun anlaşıldığı iddiasıyla ödeme yaptığı tarih ile dava tarihi arasındaki dönem faizini istemekte; davalı yan ise, ödemenin dayanağının mahkeme kararı olması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceğinden talebin reddini savunmaktadır. Öyle ise, uyuşmazlığın çözümüne esas olmak üzere öncelikle, sebepsiz zenginleşme ile ilgili yasal düzenlemelerin ortaya konulmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşme, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun genel kurallarına ilişkin birinci kısmın birinci bölümünde "borç ilişkilerinin kaynakları arasında" ve üçüncü ayırımında 61 ila 66. maddeler arasında düzenlenmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61. maddesinin 1. cümlesine göre, haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına zenginleşen kimse, onu geri vermek zorundadır....
Ancak, davada; mevzuat esaslarına aykırı olarak kursiyerlerden para toplandığı ve sınav yürütme kurulunda görev alan davalıya fazladan para ödendiği iddia olunarak, fazladan ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadı talep edilmiştir. Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E. ve 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 gün ve 2013/8037 E., 2014/1827 K.; 07.09.2015 tarih ve 2014/9969 E., 2015/5634 K; 19.10.2015 tarih ve 2014/9196 E., 2015/6667 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Kanundan kaynaklanan borçlara örnek; haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve doktrinde kabul edildiği üzere vekâletsiz ... görme sebebiyle istenebilecek alacaklardır. Eldeki davada davacı ile arsa sahibi davacı ... arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı arsa sahibinin haksız fiil, sebepsiz zenginleşme gibi nedenlerle de davacıya karşı mesuliyetini gerektirecek nedenler de söz konusu değildir. Kısaca davacı tazminat istemi hakkında ancak sözleşme ilişkisi bulunan davalı şirkete karşı başvurabilir. Mahkemece bu saptamalar bir yana bırakılarak hüküm altına alınan tazminat borcundan arsa sahibinin de sorumlu tutulması doğru olmamıştır.Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....