HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; TBK'nun 77 vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Diğer taraftan, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun, yani sebepsiz zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi belgelerden; 26.09.2017 tarihli kurum zararına ilişkin yazının davalıya 17/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, yazıda ödeme konusunda 1 aylık süre verildiği görülmektedir....
Ortada, salt hatalı ödeme işlemi bulunmakla, idarenin bu işlem nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, genel mahkemede dava açması olanaklıdır. Ortada bir şart tasarruf bulunmadığından, şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkelerin somut olay yönüyle uygulama yeri yoktur. Hal böyle olunca, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, şart tasarrufa da konu olmayan hatalı ödemelerin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri alınmasına karar verilmesi gerekir. (H.G.K.01.03.2012 gün ve 3-809 E-125 K.) Bu bağlamda, mahkemece somut olaya Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen, sebepsiz zenginleşme nitelendirmesi yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hakim tarafların iddia ve savunmasına ilişkin tüm delilleri toplamadan karar veremez....
Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK'nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK'nın 79 ve 80. maddelerinde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada, Pamukova Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; talebin kira sözleşmesine dayanmayıp taşınmazın 3. kişilere kiraya verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olduğu, kira dönemine ait herhangi bir talebi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)4. Maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri sayılmıştır....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, asıl davada, davalı karşı davacı tarafın borcu ödediğini iddia etmesine rağmen bu hususu ispatlayamadığı, davalının dosyaya sunduğu çekler ve ödeme belgelerini dava konusu edilen silme makinesi ile ilgisinin olmadığı, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde davaya konu edilen borç ödenmiş olarak gösterildiği halde dosyaya herhangi bir makbuz havaleyi gösteren banka evrakı ya da elden ödendiğine dair başka bir belge sunulamadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açıldığı, bu davalardaki öngörülen zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğu, davalı ile karşı davacı arasındaki alacak ilişkisinin 2008 yılında meydana geldiği, davanın ise 2014 yılında açıldığı gerekçesiyle, karşı davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı karşı davacının asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde, dosyadaki...
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. ...'...
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. TBK'nun 77- 82.(BK'nun 61- 66.) maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur....
Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngörülmüştür. TBK nın 82....
Mahkemece; fazla ödenen bedel konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın ödenen bedelin geri istenip istenemeyeceğinden kaynaklandığı, ortada hatalı intibak veya hatalı terfi işlemi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması sözkonusu olmadığı için davalıya yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebileceği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, davalıya hatalı ve yersiz ödemede bulunulduğu ileri sürülerek; yersiz ödenen 22.424,16 TL'nin faiziyle tahsili istenilmektedir....
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....