Hukuk Dairesi’nin 21.01.2016 tarih, 2014/7718 E., 2016/271 Karar sayılı ilamıyla, kira gelirlerinin tahsiline ilişkin davacılar talebi bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 16.850,00 TL’lik eksik ve ayıplı işler tutarı için 14 no.lu bağımsız bölümün 150.000,00 TL’den aşağı olmamak kaydıyla satışına izin verilmesine, kira tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifa kapsamında satışa izin talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür....
kabul ettiğini, 10/06/2020 tarihinde son kullanma tarihi geçmesine rağmen 1 adet süzme yoğurtun satışa hazır vaziyette bulundurulduğunun tespit edildiğini, davacının savunma yapmaktan imtina ettiğini, 20/09/2020 tarihinde son kullanma tarihi uzun süre geçen ürünlerin satışa hazır vaziyette bulundurulduğunun tespit edildiğini, yazılı savunmasında eylemi kabul eden davacıya yazılı uyarı verildiğini, 09/10/2020 tarihinde yine son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin satışa hazır vaziyette bulundurulduğu tespit edilince davacının savunmasına başvurulduğunu, ancak davacının savunma yapmaktan imtina ettiğini, davacının görev tanımına aykırı davrandığını, müvekkili şirkette, rafta kalma süresi dolmuş, çürük, patlamış, bozulmuş ürünlere şirketçe belirlenen fire ürün prosedürü uygulandığını, mağaza sorumlusu olan davacının bu prosedürü uygulamakla birinci dereceden asli görevli olduğunu, buna rağmen son kullanma tarihi geçen ürünlerin satışa hazır vaziyette bulundurulmasına sebebiyet verdiğini, yükümlülüklerini...
Şosesinde 395 ada 22 parselde kain 4 ve 8 numaralı dairelerin borçlunun babası davalı ... devredildiğini, satış bedellerinin gerçek değerin çok altında olduğunu belirterek satış işleminin iptalini ve taşınmazlar üzerinde haciz ve satışa izin verilmesini talep etmiştir. Davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına borçlu ve 3. kişinin baba oğul olup İİK.nun 278/1 maddesine göre oğlunun babaya yapmış olduğu tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağına, kaldıki aynı yasanın 280. maddesine nazaran 3.kişi durumundaki ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 1.10.2007 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vesayet makamının, vesayetin yürütülmesi ve idaresiyle ilgili olarak almış olduğu, daha önceki kararını değiştiren veya ortadan kaldıran nitelikteki kararları da vesayetin idaresine matuftur. Vesayet makamının vesayetin yönetimine ilişkin iş ve işlemlerine karşı, ilgililer tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. (TMK.md.461) Denetim makamı gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar.(TMK. md.488) Açıklanan hükümlere göre vesayet makamının vesayetin yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil olan kararlardan olmayıp, itirazı kabil kararlardandır....
in şirket ortağı olması dolayısıyla, üretilen ürünlerin müvekkilinin tasarımı olduğunu bildiğini, ürünlerin davalının şahıs şirketi ... etiketi ile satışa arz edildiğini, bilirkişi raporundaki 3,6,7 ve 9 numaralı modellerde müvekkilinin marka etiketlerinin kesilmeden satışa arz edildiğini, ürünlerde ... markasının bilinmemesinin mümkün olmadığını, davalının ürünlerin sezon geçene kadar depoya kaldırıldığına dair ifadesinin de sözleşme ilişkisinden haberdar olduğunu gösterdiğini, bu savunmanın da yerinde olmadığını, müvekkili tarafından ürünlerin Bakırköy1. FSHHM'nin 2015/91 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına sunulan fatura düzenlenerek satın alındığını, bu durumun depoda olmadığı satışa sunulduğunu gösterdiğini, ürünlerin satışa sunulmasının süresine ve şartlarına uygun olmadığı, dolayısıyla üçüncü kişilere satışının da dava dışı ... tarafından gerçekleştirilemeyeceğinin bilinmesi gerektiğini....
nedeniyle takip başlatmayan diğer muhtemel alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı sonuçlara yol açacağı ve bu nedenle de mağduriyetlerine neden olması ihtimalinin bulunduğu, satışa izin talebinin bu haliyle alacaklılar yararına olmadığı, İİK 09/06/2021 tarihinde yapılan değişik 295. maddesi uyarınca rehinli malın satışına izin verilebilmesi için konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılmasının öngörülmemesi gerektiği, yukarıda belirtilen borçlu şirkete ait taşınmazın ise "davacı şirket tarafından mahkememize sunulan 02/11/2021 tarihli revize projeside satışına izin istenilen gayrimenkul olan Mersin ili, ... ilçesi, ......
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 407 nci maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının hissedarı olduğu taşınmaz malların satışı için izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Türk Medeni Kanununun 342 ve 462/2. maddeleri gereğince 327. ve 356. madde hükümleri koşullarının oluşması dışında hakimden izin almaksızın taşınır olsun taşınmaz olsun çocuk mallarını satabilecek, 360. ve 361. maddelerdeki olumsuz koşullar gerçekleşmedikçe onun mallarını yönetecek ve bununla yükümlü olacaktır. (TMK. md. 352) Yönetim hakkı sona erince de çocuğun mallarını hesabıyla birlikte ergin çocuğa, vasisine veya kayyımına devredecektir. (TMK. md. 362).Bu itibarla davacının izin talebinde hukuki yararı bulunmadığından satışa izin isteğinin reddine ilişkin hüküm, sonucu itibariyle yerinde görülmüş, davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
sadece eksik bırakılan bölümlerle ilgili giderim bedelinin tahsiline hükmedilip nama ifaya izin ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş olmasına rağmen davacının nama ifaya izin ve satışa yetki verilmemesine yönelik bir temyizinin bulunmadığı, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline yönelik temyiz itirazlarının da kapsamına, alınan bilirkişi raporu ve mevcut delillere göre yerinde olmayıp tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekirken davacının temyizinin bulunmaması ve re’sen bozma nedeni yapılması mümkün olmamasına rağmen nama ifaya izin ile ilgili Dairemiz uygulamalarından söz edilerek hükmün yazılı şekilde bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının 11.04.2002 tarihinde işe başladığını, Eylül 2008 ayına kadar ücret ödemeleri düzenli yapıldığı halde, elde olmayan nedenlerle global krizin etkilemesiyle nakit sıkıntısının had safhaya çıktığını, firmanın ücret ödemelerini yapamadığını, bu sıkıntıyı aşmak için uhdesinde bulunan taşınmazları satışa çıkardığını, davacının işine firmanın son vermediğini, iş akdini işçinin kendisinin feshettiğini, iş akdini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatı alacağı olmadığını, kriz ortamında çok düşük kapasite ile çalışan ve neredeyse işyerini kapatma durumuna geldikleri bir ortamda işyerinde mesai olmadığından, davacının mesai alacağı olmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, izin alacağı bulunmadığını savunmuştur....