"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Asıl dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat, birleşen dava, aynı satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine ve özellikle davacının temyizinin öncelikle reddedilen tapu iptal ve tescil talebine yönelik olduğunun anlaşılmasına göre, hükmü temyizen inceleme görevi yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 04.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 19.3.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 350 m2 yer satın aldığını, 3 nolu parselden tapu iptal ve tescil talep etmiştir....
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal tescil, birleştirilen dava ise taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir....
Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve ... yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı tapu iptal ve tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
Somut olayda davacı, aleyhine açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil davasında davacılar tarafından hile kullanılarak usulsüz tebligatla yargılamanın sonuçlandırıldığını ileri sürerek yasal süresi içerisinde usulünce yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuştur. Davacının ileri sürdüğü yargılamanın yenilenmesi nedenleri incelenmiş, gerçekten de davacının halen kullandığı adresinin satış vaadi sözleşmesinde gösterilen adres olmasına rağmen daha önce taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında ki Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebligatın yapıldığı adrese dava dilekçesi ve kararın tebliğ edilmesi nedeniyle anılan 445/7. maddedeki koşulların varlığı da doğru olarak kabul edilmiştir. Bu aşamadan sonra mahkemece iadeye konu davadaki yargılama tekrarlanmıştır. Yapılan bu açıklamalardan sonra davanın satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil davasına ilişkin usul ve esaslara göre sonuçlandırılması gerekir....
Somut olaya gelince; davacının davası, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Kahramanmaraş ili, Türkoğlu ilçesi, ... Kasabası, (eski 200 ada 15 parsel) imar sonrası 322 ada 16 parsel sayılı taşınmazı Türkoğlu Noterliğinin 28.11.2000 tarihli ve 3066 sayılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine istinaden davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi talebi ile açılan önceki davada, Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2010 tarihli ve 2010/236 Esas, 2010/294 Karar sayılı kararı ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.09.2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ... ( ...) ile davalıların murisi ... arasında dava konusu......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmiş, sözleşmenin iptali talebi reddedilmiş, hüküm sözleşmenin iptali davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,1.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....