"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; harici satış ve satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06/05/2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 27/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2018 NUMARASI : 2016/223 2018/1107 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Nizip 1. Noterliği'nin 04/01/2007 tarih ve 00033 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davalı T3 ile diğer davalıların miras bırakanı Fatma Bulanık'ın murislerinden intikal edecek olan taşınmazlardaki hisselerini satın aldığını, hisselerin bedelini de nakten ödediğini, davalı ve diğer davalıların miras bırakanı Fatma Bulanık'ın Nizip 1....
a 1978 yılında verdiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu eski 14 sayılı parselin (yeni 137 ada 7) dava tarihi itibariyle bölünmesinin de kanunen mümkün olmadığını, davacıya satış yapmadığı için kendisinden bedel de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ..., satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazı tapuda üzerine kaydettirmeden bir kısmını yine satış vaadi sözleşmesi ile davacı tarafa sattığı, dava konusu taşınmaz Hüseyin adına kayıtlı olmadığından davacının... ile yaptığı sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği ancak davanın açıldığı tarih itibariyle uyarlanmış bedeli sözleşme yaptığı ...'dan talep edebileceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı- birleştirilen davada davalı aleyhine 05.06.2013 ve 02.05.2014 günlerinde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 15.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ... ile dava dışı ... arasında akdedilen ......
Öncelikle tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerektiğini, aksi halde; tazminat hesabının tapu iptali ve tescil talebinin reddi kararının kesinleştiği tarih itibariyle yapılması gerekirken dava tarihindeki değer üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalılar murisi 17.08.1999 tarihinde vefat eden... ile yapılan 22.04.1983 tarih 7869 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 415 ada 2 sayılı parselde davalı murisin payından 1/2 payın bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, halen zilyet olduğunu ileri sürerek tapu iptali, tescil istemiştir. Davalı mirasçılar vekili, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 415 ada 12 parsel (imar görmesi sonucu oluşan 4922 ada 3, 4, 7 ve 4921 ada 6 sayılı parselde) davalılar adına kayıtlı bulunan paylara ilişkin tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... Mah. 223 ada 2 parselde kayıtlı ev vasıflı taşınmazda davacının paydaş olduğunu, davalılarında diğer hisse sahibi olan ... mirasçıları olduklarını ... Noterliğinin 13/12/2004 tarih ve ... Yevmiye numaralı ve 17/04/2003 tarih ve ......
Hükmü davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında Türk Borçlar Kanunu 77. ve 136. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; taraflar arasında ... 5....