Öte yandan, İİK'nun 364. maddesine göre özel hüküm olan ve İİK'nun 150/a-son maddesinin göndermesi ile ipotekli takiplerde uygulanması gereken aynı Kanun'un 149/a-2. maddesine göre, icranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden icra mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak, İİK'nun 150/a-son maddesinde düzenlenen ve aynı Kanunun 149/a maddesine atıf yapılan bu uygulama, "itirazın kaldırılması" talebi hakkında düzenlenmiş olup, itirazın iptali hakkında da uygulanacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, şikayete konu icra müdürlüğünün 02.09.2015 tarihli ret kararının gerekçesi yerinde değil ise de, borçlunun satış kararının iptali talebinin müdürlükçe reddi kararı sonucu itibariyle doğrudur. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Satış A.Ş. aralarındaki alacak davasına dair Turhal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 27/02/2018 tarihli ve 2015/22 E.-2018/104 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesince verilen 12/11/2019 tarihli ve 2018/3574 E. 2019/11164 K. sayılı ilama karşı davalı ..... . Satış A.Ş. tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Davalı vekili 22/02/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davada hukuki yararının bulunmadığının mahkememizin 2006/151 esas sayılı ve yine mahkememizin 2011/90 esas sayılı dosyalardaki kesinleşmiş olgularla sabit olduğunu, davacının satış vaadi sözleşme iptali yönündeki talebinin mahkememizin 2011/90 esas sayılı dosyasındaki talepleri aynı olduğunu , bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, yine davaya konu satış vaadi sözleşmelerinin 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, dava tarihi itibariyle bu sürenin geçirildiğini , davacı açısından kazanılmış kişisel bir hakkın bulunmadığını, kaldı ki ruhsata aykırı yapıda yüklenici davacının kişisel hak kazanmadığından el atmanın önlenmesi isteminin reddi gerektiğini, yine bu sebeple mülkiyetin tespiti yönünden davacının talebinin kabul edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Bu karara karşı davalı alacaklı vekili; icra dosyasında ilk olarak 22.04.2016 tarihli taleplerine istinaden 09.05.2016 tarihinde haciz konulduğunu, 23.02.2017 tarihli dilekçeleri ile satış talep ettiklerini, icra müdürlüğünce "satış talebinin kabulüne satışa ilişkin eksikliklerin giderilmesi ve yeniden satış talep edilmesi halinde satış talebinin değerlendirilmesine" şeklinde karar verildiğini, aynı gün satış avansını yatırdıklarını, haciz tarihinden itibaren 1 yıllık yasal süre içinde (23.02.2017 tarihinde ) satış talebinde bulunduklarını ve satış avansını yatırdıklarını belirterek kararın kaldırılması ve ihalenin feshi davasının reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur. Başvuru, İİK madde 134 uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulü ile,gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, ödenen satış bedeli 32.342,52 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline, bakiye satış bedeline ilişkin olarak düzenlenen senet bedelleri toplamı 3000 TL miktar için borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosyanın incelenmesinde;Davalının dava dışı müteahhitten 29.7.2010 tarihli noter sözleşmesi ile satın aldığı (zemin katın meskene dönüştürülerek teslimine ilişkin) haklarını 1.10.2010 tarihli noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya sattığı,satış esnasında inşaat halinde olan yerin zaman içinde inşaatının tamamlandığı ancak davacıya vaat edilen zemin kat değil projesinde sığınak olarak gözüken üçüncü bodrum katın meskene dönüştürülerek...
da yer alan ve taraflara geçici hukuki koruma vaad eden İhtiyati Tedbirin düzenleniş amacına aykırı bir şekilde talebin reddine karar verildiğini, tüm bu sebeplerle ve verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararıyla davacıların yargılama sonunda haklı çıkması durumunda zarara uğrayacakları dikkate alınarak HMK. 389. ve devamı maddelerine aykırı şekilde Zara Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2020 tarihli İhtiyati Tedbir talebinin reddi ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvuru zorunluluğu doğduğunu, davacıların istinaf başvurusunun kabulüyle, Zara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/422 Esas sayılı dosyasından verilen 19.11.2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararının kaldırılmasına, ileride telafisi imkansız ve güç zararlara yol açmamak üzere dava konusu Sivas ili, Zara ilçesi, Bulakbaşı Köyü, 125 Ada, 11 Parsel sayılı taşınmazın cebri icra satışları da dahil olmak üzere üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla HMK. 389....
Şti.’den bedel ve cezai şartın ödenmesi talep etmek suretiyle dava dilekçesindeki farklılık ve tereddütü giderdiği ve davalı ... hakkında da bedel isteminde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin kendisi hakkında bedel talebinde bulunulmadığına dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-....dava konusu B-3 ve B-4 no.lu bağımsız bölümler 07.07.2005 tarihli Rezervasyon Satış Sözleşmesi’ne ve devamındaki B-3 ve B-4 nolu bağımsız bölümler için ayrı ayrı düzenlenen tarihsiz satış sözleşmelerine göre dava dışı ... tarafından da satın alınmış olup, sözleşmelerde tapunun davayı açan davacıya devredileceğine dair bir hüküm bulunmadından satış sözleşmesinde adı geçen kişilerin birlikte alıcı olmaları nedeniyle davayı birlikte açmaları ya da açılan davaya diğer alıcının muvafakat etmesi gerektiğinden bu konuda davacıya süre verilip diğer alıcının davaya muvafakati sağlandıktan, bunun mümkün olmaması halinde eldeki dava ile birleştirilmek üzere dava açılıp taraf teşkili sağlanmak...
Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Somut olayda; davacı tarafından ... dışındaki davalıların kardeş oldukları, davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkını bertaraf etmek kastiyle ve kötüniyetle birlikte hareket ettikleri ileri sürülmüştür. Davalılardan ... satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonraki bir tarihte ve tapu sicilindeki satış vaadi şerhini de görerek dava konusu taşınmazı 27.06.2005 tarihinde tapudan satış yoluyla devralmıştır. Davalı ..., ... 5....
Borçlu vekiline elektronik ortamda 08/02/2020 tarihinde satış ilanı tebliğ edildiği için asile yapılan tebligatın usulsüzlüğünden bahsedilemez. Tiraji 50.000 in üzerinde olan gazetede 1 ay öncesi itibariyle ilan yapıldığı gözetidiğinde icra müdürlüğünce yapılan ihale usulüne uygun olup buna istinaden yapılan şikayet üzerine mahkemece şikayetin reddi ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Büyükçekmece 2....
İstinaf incelemesine konu karar satış talebinin reddi işleminin iptali talebine ilişkin olup, bu karar yukarıda anılan yasa hükümü uyarınca kesindir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarih, 2018/9271 esas ve 2018/5123 karar sayılı ilamı ve 12.06.2019 tarih, 2018/7894 esas ve 2019/10065 karar sayılı ilamı). Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....